Bir Tutam Mutluluk

3. Bölüm

Multimedia da Lena var. Bütün gece uğraşıp bir ton kızı düşündüm. Bana göre Ateş' e en çok yakışan kadın bu. Bana bu konuda yardımcı olan sevgili arkadaşıma teşekkür ederim. Cansın sen.😘 Ka_mel_ya

Ateş şaşkınca kapıya doğru yürüdü. Londra' da olması gereken kardeşi niye buradaydı? Ayrıca okulu ne olmuştu ki? Kardeşini burada görmeyi beklemediği sesinden belli idi. Devrim' in omuz silkip silaha baktığını gördü. Kendisine kısa bir bakış atıp silahı parçalamaya başladı. Uzun parmakları uzmanca eksi tip silahı ayırıyordu. Tek tek bütün parçaları yere bıraktı. Mermileri de yere atınca Haşim' i kenara itip abisine yaklaştı. Ateş ise kıvrılmış dudakları ve parlayan gözleri ile bakıyordu ona.

" Şaşırdığının farkındayım. Acilen yanına gelmem gerekiyordu. Ama seni bu durumda görmeyi beklemiyordum." Gözlerini etrafta gezdirdi. Tekerlekli sandalye de oturan kızda gözleri durunca uzunca bir süre süzdü onu. Abisinin sarışın sevdiğini biliyordu. Bu kız ise kumraldı. Ama bir oyun olduğunun başından anlamıştı. Abisi en yakın iki dostundan bir şey saklamazdı. Baybars' ın tepkisini düşününce hemen olaya müdahil olmuştu.

Baybars genç adamın omzuna hafif bir yumruk attı.  "Geldiğin iyi oldu. Abin evleniyor koçum. Tebrik etsene."

Genç adamın yüzünde şaşırmaya dair tek bir belirti yoktu. Gayet sakin olağan bir şeymiş gibi davranıyordu.  Lena' ya bakıp can yakan bir gülümseme bahşetti. "Memnun oldum yenge. Devrim ben. Ateş' in kardeşiyim."

Lena adama hafiften gülümsedi. Devrim' de en az abisi kadar yakışıklı idi. Ateş yenge kelimesinin kadına ne kadar yakıştığını düşündü bir an. Genç kızın kendi kıyafetleri içinde, kocaman bakışlar ve kızarık bir yüzle onlara bakışına dikkat kesildi. Güzeldi bu kadın gerçekten güzeldi. Öyle çok dikkat çekici değildi ama kadınlarla ilgili tecrübe konusunda övünen Ateş' i etkileyecek kadar muhteşemdi.

Böcek yuvasına düşmüş, masum kelebek gibiydi.

Bakışlarını ondan çekip ahla bahçede duran kalabalığa baktı Ateş, sıkıntılı bir sesle; "Şimdi, hemen burayı terk edin. Bana bakın ben bu kızla evleneceğim. Kendinin ve tabi oğlunun tasmasını iyi bağla. Lena'nın yanında görmeyeceğim sizi. Ona attığınız bir adımda sizi toprağa gömerim. Defolun."

Kendisine bakan tırmış bakışlardan çekmedi gözlerini. Kararlılığını görmeliydi. Haşim Ağa zorla da olsa oğlunu çekiştire çekiştire bahçeden çıkarıncada işe yaradığını anladı. Fiziki olarak kendilerinden kat kat güçlüydü.
Arkasından gelen Salim' i itip sinirle baktı Ateş' e. Bir süre sonra giden adamların arkasında şaşkın bir halde olan ev ahalisi kaldı. Ateş dönüp hızlıca sandalyede oturan ay yüzlü kıza yürümeye başladı. Lena'yı kucaklayıp eve gidince  Devrim ve Baybars' ta izin istemeksizin eve ilerlediler.  Devrim sandalyeyi tek eline alıp yürürken, Baybars Hatice Ananın koluna girip yaşlı kadına yardımcı oldu.

"Sultanım özledim seni." diye yaşlı kadına takıldı. Ağlamaktan helak olmuştu resmen.

Arkada kalan Fitnat ve Salim' de şoktan çıkıp eve ilerlediler. Ya Haşim ya da Ateş Kuntman sonları olacaktı onların. Fitnat Hanım bile korkmaya başlamıştı. İşin bu raddeye geleceğini düşünmemişti hiç. Ateş' in pes edip gideceğini düşünmüştü ama adam silahı çıkarıp Seyit' in başına dayadığı an bunun asla olmayacağını anladı. Eve giderken Lena' nın kendisini şikayet etmemesi için dua etti.

İçeri giren Ateş genç kızın yönlendirmesi ile kaldığı odaya girip yatağa bıraktı onu. Yalnız kalıp bir şeyler konuşmak istediyse de içeri dalan Devrim ve Baybars ile planını erteledi bir süre. Zaten şu an evlilik ile ilgili bir konuşma yapmak doğru değildi.