Multimedia Mehmet
Lena utançla başını yastığın altına gömdü. Duygu' nun tavrında art niyet görmüyordu, sadece o karşı odadan sesini duyduysa eğer kesin evdeki diğer insanlarda duymuştur diye düşündü.
"Lena yeni evlilerin faaliyetleri diye düşüneceklerdir. Utanma."
Sinirle elindeki yastığı kocasının kafasına vurmaya başladı. Kendisini utandırmaktan büyük bir zevk alıyordu. Ateş karısının vuruşlarından kaçmaya çalışırken hızlı bir hamle ile ellerini başının üzerinde birleştirdi. Onu hareketsiz bırakıp ağırlığını vererek üzerine uzandı. Karısı kırmızı yanakları, hızlı nefes alıp verirken kalkıp inen göğüsleri ile altında uzanırken vücudunun bazı kısımlarının harekete geçtiğini hissetti. Lena' da bunu fark etmişti. Ama kaçmak yerine yavaşça belini kıvırıp ona yaslandı. Ateş boğuk bir şekilde inleyip başını omzuna gömünce kafasını çevirip boynuna öpücükler kondurmaya başladı.
"Beni fazla zorluyorsun."
Lena omzuna küçük bir ısırık bırakırken fısıldadı. "Sende beni zorluyorsun."
Kafasını kaldırıp onun ciddi olup olmadığına baktı. "Ben mi seni zorluyorum. Her seferinde inlemelerini zorlukla bastırıyorsun meleğim."
"Olsun. Ben seninle öpüşmek istiyorum. Öpmüyorsun. Vücudumun seninle bir bütün olmasını istiyorum. Sen beni nasıl memnun ediyorsan bende seni memnun etmek istiyorum. İlla özel olmasına gerek yok. Sen yanımda olduktan sonra yeri, zamanı, ortamı önemli değil."
Kafasını salladı genç adam. Yavaşça yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledi. "Ben duş alacağım. Sende ister misin?"
Lena ona bakmadı bile. "Hayır." Yatakta çıplak bir şekilde yatıyor, sanki çok önemli bir şeye bakıyormuş gibi tavanı inceliyordu. Kocası banyoya girince yanağından akan göz yaşını hızlıca sildi. Ne oluyordu. Neden kendisine böyle davranıyordu bilmiyordu genç kız. Bir eksiklik vardı davranışlarında. Çok müşfik bir koca gibi davranıyordu ama kurulu bir robot gibiydi. İçindeki duygularının onu yönlendirmesine izin vermiyordu. Yatakta bir hareketlilik hissedince kafasını o yöne çevirdi.
"Üzülmeni istemiyorum."
Gözünden akan yaş yastığa düşünce omuz silkti. "Önemli değil."
Ateş karısını kucağına alıp banyoya doğru ilerlemeye başladı. Kapıdan geçtiğinde doldurduğu küvete doğru yöneldi. Genç kızı yavaşça suya bırakıp geri döndü. Giysi odasına girdiğinde hem kendine hem karısına kıyafet çıkardı. Eli onun giysilerine gittiğinde kafasını dolabın köşesine yaslayıp gözlerini kapattı. Ne yapacağını ne düşüneceğini bilmiyordu. Genç kızın davranışlarına, sözlerine yanıt verememek onu da üzüyordu. Geri banyoya doğru ilerlemeye başladı. Lena' yı küvetin içinde ağlarken görmeyi beklemiyordu. Hızlıca yanına gidip küvetin yanına çöktü.
"Ağlama lütfen. seni üzmek istemiyorum."
Hıçkırarak ağlayan karısı ona bakmamıştı bile. "Bahaneler uydurup durma bana. Bal gibi de istemiyorsun beni."
"Şaka mı yapıyorsun?"
Genç kız kocasına bakıp bağırmaya başladı. "Ne şakasından bahsediyorsun sen. Sürmeyecek bir evliliği devam ettiriyoruz burada. İstemiyorsun beni. Sırf gönlümü yapmak için arada okşuyorsun. Öpmedin bile beni. Sırf onu istediğimden değil ama aramızda görünmez duvarlar var gibi." Ateş başını okşamaya başlayınca hırsla elini itti. "Dokunma bana."
Kocası ayağa kalkınca gideceğini sandı. Ve yanılmamıştı da. Kapıya doğru gidiyordu. Kaçıyordu sürekli sorularından. Cevap vermediği gibi sonradan hiç bir şey olmamış gibi davranıyordu. Ellerini köpeklerin içinde gezdirmeye başladı. Kendisini istemiyorsa onu zorlayamazdı. O sırada küvete giren kocasını fark etti. Genç adam tam karşısına geçmişti. Elini karısına uzatınca genç kız ne yapacağını şaşırdı ilk başta. Yavaşça elini kaldırıp ona uzattı. Ateş önce elini sıkıca kavramış ardından hızlıca kendine çekmişti. Karısından gelen kısık çığlığı duymazdan gelip onu göğsüne yasladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Tutam Mutluluk
Romance"Sana bir sözüm var. Ama bu kızı yanımda çok tutmam. Er ya da geç boşanacağım." 15.11.16