Az da olsa cinsellik içeren sahneler var.
Ateş kahkaha atınca genç kadın kendini rahatsız hissetti. Bunda gülünecek ne vardı ki? Kocasıydı sonuçta. Hem her evlenen genç gibi olması gerekeni yaşayacaklardı.
"Güzelim."
İçindeki sinir bu sözü duyana kadar devam etmişti. Ama bir sabun köpüğü gibi yok olduğunu hissetti genç kadın. Genç adamın kendine olan davranışları kızı çok sevindiriyordu.
Ateş kendini toplayıp genç kızı da yanına çekip yatağa yattı. Kızı göğsüne yaslayıp saçlarını okşadı. İlk defa yatağında bir kadınla bir şeyler yapmadan yatıyordu. Daha önce de aralarında yaşanan şeylerden sonra bir kadınla da yatmamıştı. Aslında çocukluğundan beri kimse ile yatmamıştı. Bunun getirdiği şaşkınlık ve tanımlayamadığı rahatlık ile derin nefes alıp verdi. Çokta kötü değildi.
Sonra aklına kızın sözleri gelince gülümsedi. Kızı ilk gördüğü an beğenmişti zaten. İki gündür kıza yaklaştığı her an hele de dokunduğu zamanlar vücudunda ki kanın nasıl kaynadığını hissediyordu. Genç kızın diri vücudu aklını kaybetmesine neden oluyordu. "Meleğim. Şu an dünya da senden çok istediğim bir şey yok inan ki. Ama daha birbirimizi tanımıyoruz. Zaman verelim. Ben de istiyorum seni ama kollarımda ürkek bir kuş gibi titremeni de istemiyorum. Bana kendi iraden ile gelmen gerek."
Genç kızın çenesini tutup kendine çevirdi. Şaşkın bakışları bile güzeldi genç kızın. Uzanıp burnuna ufak bir öpücük kondurdu. "O zaman seni alacağım ve inan bana çok daha fazlasını sana vereceğim."
Lena rahatladı. Her ne kadar kocasından etkilense bile bunu yapabileceğini sanmıyordu. Henüz. Tanımadığı bir adamla yatakta yatmak bile garip gelirken bir de onunla beraber olmak. Her şey üst üste gelmişti bir de. İki gün önce aylardır hoşlandığı adam ile evleneceğini biri söylese güler geçerdi.
Ateş ise bu güzele nasıl söyleyeceğini bilmiyordu evlilik nedenini. Seninle söz için evlendim demek çok zordu. Ne kadar üzüleceğini bilmiyordu. Onunla sevişemezdi ayrıca. Ama içindeki arzu körüklendikçe kıza karşı kurduğu duvarlar bir bir yıkılıyordu. Lena' yı istiyordu. Hem de hiç bir kadını istemediği kadar. İncecik bacakları arasına girip bu masum meleğin hayal bile edemeyeceği anlar yaşatmak istiyordu. Sabaha kadar bütün vücudunu öpebilir, inlemelerine eşlik edebilirdi. Ama boşanacağı için bu kadına dokunmazdı. Hem genç kız belki kendinden sonra evlenmek isteyecekti. Kocası ile ilkini paylaşmak isteyecekti. Gerçek kocası ile. Bir adamla evlenecek. Onun yatağını paylaşacak. Çocuklarını doğuracaktı. Kendinden boşandıktan sonra hayatına devam edecekti. Olması gerektiği gibi...
"Ateş."
Yüzüne konan sıcak elle kafasını koynundaki kadına çevirdi. "Evet."
"Canımı yakıyorsun."
Kaşlarını çattı genç adam. Sonra sarıldığı kolunu çok sıktığını fark edince hemen toparladı kendini. Sinirlenmişti işte. Hakkı var mıydı? Hayır. Yalan söylemişti. Öğrendiğinde kız gitmek istese yapabileceği bir şey yoktu.
"Özür dilerim meleğim. Farkında değilim."
Bir süre öylece yatmaya devam ettiklerin de ikisi de ortamdaki sessizliğin tadını çıkarıyordu. Sessizliğin yoğun olduğu oda da iki gencin nefes alış verişleri duyuluyordu. Yorgun ve uykuya aç bedenleri, sıcaklık ile daha da mayışmıştı. Bir süre sonra başını kaldıran adam genç kıza baktı.
"Uykun var mı?"
"Evet, çok yorgunum."
Kafasını sallayan genç adam yan dönüp kollarındaki kızı yatağa bıraktı. Yerinden kalkıp karısının şaşkın bakışları altında soyunmaya başlayınca genç kız şaşırdı. Vaz mı geçmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Tutam Mutluluk
Romance"Sana bir sözüm var. Ama bu kızı yanımda çok tutmam. Er ya da geç boşanacağım." 15.11.16