Lucifer ve İntikam Meleği (Düzenleniyor)

4. Bölüm

4. Bölüm

Alex sinirle arkasını dönüp gidince Jam beni bahçeye götürdü ve oturmama yardım etti. Olanlar yüzünden hala başım dönüyordu. Bana verdiği sudan bir yudum aldım.

''İyi misin?''

''Sanırım. Hala biraz başım dönüyor ve Alex'e sinirliyim.''

''Sana bu kadar saygısız mıydı?''

''Hayır böyle değildi ama senle arabasını çizdiğimiz gün seni görmüş. O gün bana mesaj attı. Seninle yatıp yatmadığımı sordu. Sanırım ondan böyle.''

''Seni de kendisi gibi mi sanıyor?''

''İnan bilmiyorum. Yüzünü bile görmek istemiyorum. Alex'in konusunu kapatabilir miyiz?''

Jam cevap veremeden babam yanımıza geldi. Tam önümüzde koruyucu bir baba gibi dikiliyordu.

''Jan tatlım arkadaşın kim? Daha önce gördüğümü sanmıyorum.''

Babam beni siyahlar içindeki serseri görünümlü Şeytan'a karşı korumaya çalışıyordu. Babamın çevresi için çok farklıydı Jam. Siyahlar içinde, her tarafı dövmeliydi. Babam için bu tipler tehlikeli tiplerdi.

''Baba bu Jam. Yeni arkadaşım. Jam babam Tom.''

Jam yerinden kalkıp babamın elini sıktı.

''Merhaba Efendim tanıştığımıza memnun oldum.''

Az önce Şeytan babama efendim mi demişti yoksa ben mi yanlış duymuştum?''

''Memnun oldum Jam. Janelle ile nereden tanışıyorsunuz?''

''Dans partneriyiz.''

''Oh öyle mi? Sende dansçısın demek?''

Sanırım babam uyuşturucuya falan bulaştığımı düşünüyordu. Bu yüzündeki rahatlama ifadesi için aklıma başka bir açıklama gelmiyordu çünkü.

''Evet Bay Lion.''

''Tom de lütfen.''

''Bende bir dansçıyım Tom.''

''Burada oturmayın gelin hep beraber bir şeyler içelim.''

Babam Jam'i daha iyi tanımak amaçlı masaya davet etmişti ama babamı tanıyorsam Jam'in tehdit olmadığına karar vermek için yapmıştı bunu. Hep beraber masaya geçtik ve birer kokteyl söyledik. Babam Jam'i baştan aşağı süzdü hafif bir tebessüm belirdi dudaklarında.

''Janelle'in NYADA için ikinci seçmelere gireceğini biliyor musun?''

Jam şaşırarak bana baktı.

''Öyle mi? Bilmiyordum bana söylemedi. Bildiğim tek şey harika bir dansçı olduğu.''

''Öyledir.''

Babam gururla taçlandırılmış gülümsemesiyle bana baktı. Sanırım Jam'in beni övmesi hoşuna gitmişti. Üçümüz bir süre o şekilde sohbet ettik. Jam'İn tarih bilgisi babamı bayağı etkilemişti. Babam İngiliz tarihine olan ilgisini konuşacak birini bulduğu için mutlu olmuştu.

''Bay Lion?''

Sohbetimize ara verip seslenen kişiye baktık. Alex yanı başımızda dikiliyordu. Babamın gülen ifadesin yerini mimiksiz, poker ifadesine bırakmıştı.

''Efendim Alex?''

''Nasılsınız?'' Alex gülümseyerek babama bakıyordu.

Babam her zaman Alex'i sevmişti. Bana yakıştırdığı gibi biriydi. Kültürlü, kibar, konuşmasını bilen, zengin biriydi. Biçim çevremizdendi.