6. Bölüm

9K 472 29
                                    

6. Bölüm

Bütün gece gerginliğimden dolayı uyuyamamıştım. Bu gün NYADA için ikinci seçmelere girecektim. Bütün gece gözüme tek damla uyku girmemişti. Ya hareketleri yanlış yaparsam? Ya hissettirmem gereken duyguları hissettiremezsem? Ya tökezlersem? Bütün gece bu sorular aklımda dönüp durmuştu. Tavanla bakışarak bunalımlı bir gece geçirmiştim ve şimdi panda gibi mor gözlere sahiptim.

Banyoda yüzümü yıkarken aklım yine Jam'e gitmişti. Bir haftadır ne haber alıyordum ondan ne de kendisini görüyordum. Hayatıma birden girip beni iyileştirmişti. Benim kurtarıcı Meleğimdi. Ondan haber alamamak şimdi çok tuhaftı. Hayatıma girdiği gibi çıkmış gibiydi ve ben nedensizce onu özlüyordum.

Yüzümü kurulayıp aşağı indim. Kahvaltı hazırdı. Jessica bu gün gereğinden fazla özenmişti. Bir tek kuş sütü eksik gibiydi.

''Günaydın tatlım.''

''Günaydın Jessica.''

''Gece hiç uyumadın mı sen? Gözaltların mosmor.''

''Uyuyamadım çok heyecanlıyım.''

''Jan başaracaksın! Ben sana inanıyorum. Bütün hayatın boyunca dans ettin sen. Boşuna endişelenme. Sen bu konuda yeteneklisin!''

Jessica'nın dedikleri kendimi iyi hissettirmişti. Bir haftadır yerlerde olan moralim birden düzelmişti. Neşeli hissetmeye başlamıştım. Ne zaman kötü hissetsem, ne zaman bir anne sıcaklığı arasam Jessica her zaman benim için oradaydı. Kendi annemden daha çok annelik yapmıştı bana.

''Teşekkür ederim Jessica. Bunu duymaya ihtiyacım vardı.

''Sadece birinin sana harika bir dansçı olduğunu hatırlatması lazımdı. Hadi şimdi kahvaltını yap.''

Önüme doğru ittirdiği tabağı gülümsemesiyle taçlandırmıştı. Hazırladığı omletten bir ısırık alıp, tadın ağzımda patlamasının tadını çıkardım. Tek seferde yutup Jessica'ya gülümsedim.

Telefonumun titremesiyle kafamı yaptığım kahvaltıdan kaldırdım. Mesaj Andrew'dan gelmişti. '' Aşağıdayım.'' Kahvemden son yudumu alıp yerimden kalktım.

''Görüşürüz Jessica.''

''Görüşürüz tatlım. Seni seviyorum.''

''Bende seni seviyorum Jess.''

Kapının yanındaki spor çantamı alıp asansöre bindim. Andrew beni binanın önünde bekliyordu. Elinde favori Starbucks kahvem ile beraberdi. Bu gün herkes gerginliğimi almaya uğraşıyordu anlaşılan. Bunun için hepsine minnettardım.

''Günaydın küçük kız kardeşim.''

''Günaydın Andrew.''

''Bana ağabey demen lazım.''

''Sana asla ağabey demeyeceğimi biliyorsun değil mi?''

''Sadece istediğin bir şey olduğunda.''

''Sadece istediğim bir şey olduğunda.''

Kahvemi bana doğru uzatıp, yanağımı sıktı. Arabasının içine yerleşirken kahvemden bir yudum aldım. Elimdeki bardağı bacaklarımın arasına sıkıştırıp emniyet kemerimi taktım. Güneş gözlüğümü saçlarımdan gözlerime indirdim ve kahvemi içmeye devam ettim.

''Sakin ol Jan.''

''Senin için söylemesi kolay. Sen hayallerinin okulundan mezun oldun bile. Hem de birincilikle.''

Lucifer ve İntikam Meleği (Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin