Lucifer ve İntikam Meleği (Düzenleniyor)

8.Bölüm

8. BÖLÜM

Annem kolumda Jam ile içeri girdiğim görünce gülümsemesi dudaklarında donup kaldı. Sahte bir gülümsemeyi sürdürdüğü o kadar belliydi ki. Annemin aksine babamın Jam ve beni görünce gülümsemesi gerçekti. Annem yanımıza gelip Jam'i baştan aşağı süzdü. Onu beğenmediği belliydi. Kadın Şeytanı beğenmiyordu!

''Jan tatlım fazla cesur bir elbise seçimi olmuş sanki. Senin için bir elbise getirtmiştim onu giymek ister misin?''

''Hayır gerek yok anne. Sence de Waldorf biraz fazla abartı olmamış mı? Ne gerek vardı?''

''Saçmalama tabi ki gerek vardı. Her sene 20 yaşına girmiyorsun.''

''Sen öyle diyorsan.'' Konuşmayı kapattım ve iyi anneyi oynamasına izin verdim. Daha sonra surat asmasını çekmek istemiyordum. Fotoğrafçı bir kaç fotoğrafımızı çektikten sonra annem yanımızdan misafirlerle ilgilenme bahanesiyle ayrıldı. Jam'le bir kere bile konuşamıştı.

''Annenin çok şirret olduğunu söylesem bana kızar mısın?'' Jam'in söyledikleriyle kahkahayı patlatmıştım.

''Doğru söze bir şey diyemem. Nereden anladın?''

''Ben Şeytan'ım Janelle. Birinin içinde benden büyük bir parça gördüğümde anlarım.''

''Sende haklısın tabi. Babam çağırıyor hadi.'' Jam'i çekiştirerek babamın bizi çağırdığı yere gittik. Aile resmi çekilecekti bu yüzden Jam beni bırakıp ne zaman geldiğini anlamadığım Dark'ın yanına gitti.

Bir kaç poz çekildikten sonra fotoğrafçı tatmin olmuş olacak ki bizim yanımızdan ayrıldı. Babam yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. ''iyi ki doğdun tatlım. Seni çok seviyorum.''

''Bende seni seviyorum babacığım. Jam yarın akşam bize yemeğe gelecek. ''

''Çok sevindim. Hadi arkadaşlarının yanına git hepsi seni bekliyor.''

''Tamamdır.'' Babam beni bir kez yanağımdan öpüp bana arkasını döndüğü sırada Jam elinde iki şampanya kadehiyle yanıma geldi. Önce girmem için kolunu uzattıktan sonra kadehin tekini bana uzattı.

''Tam bir centilmensin.'' Kendi kendime mırıldanmama rağmen beni duymuştu.

'' Randevum sen olunca olmak zorundayım. Bu elbiseyle karanlıkta yanan ateş gibi dikkat çekiyorsun. Çok güzelsin ve güzelliğinin farkındasın, bunu kullanmayı biliyorsun. Bu yüzden de tehlikelisin ve gözüm üzerinde olmak zorunda. Randevumu kapmaları benim şöhretim açısından hiç iyi olmaz.''

''Çok güzel başlayıp sonunda sıvadın. Tebrik ediyorum.'' Her ne kadar söylediklerinin ucu kendine dokunsa da çok hoşuma gitmişti. Kadın olduğumu hissettirmiş, bütün dişiliğimle onu istememe sebep olmuştu. İçimi yakan bir volkan gibiydi sözleri. Yavaşça yüzeye çıkıyordu ve bir yerde çok fena bir şekilde patlayacaktım.

Şampanyamdan bir yudum alıp Jam'in çektiği sandalyeye oturdum. Bütün arkadaşlarım – Alex dahil-, Dark'ta bu masadaydı. Herkes doğum günümü kutlamaya başladı. Hepsi böyle süslü bir doğum günü istemediğimi biliyorlardı ve telafi edeceklerini söylediler. Biraz sohbet ettikten sonra yemekler servis edildi.

Salonda şimdi hafif mırıltılar hakimdi. Herkes klasik müzik eşliğinde yemeklerini yiyerek sohbet ediyordu. Dark ve Jam kendi aralarında duymadığım bir şey konuşuyorlardı, Alex, Arthur, Daniel ise yakında çıkacağımız seyahatte yapacakları şeylerden bahsediyorlardı. Kızlar da arada onlara katılıyor ama çoğunlukla tanıdığımız insanlar hakkında dedikodu yapıyorlardı.