Bölüm /15

38 2 0
                                    

"Bulutt, durur musun lütfen" dedim sinirlerime hakim olmaya çalışarak. Hastane koridorunda beni peşinden koşturması yetmiyormuş gibi seslenmelerime de cevap vermiyordu

"Bulut! Dur artık" diyerek ona yetiştim. Önüne geçip yürümesini engelledim.

"Ne diye bağırıyorsun? Hastane burası"

"Bak, burda olduğumu nasıl öğrendin bilmiyorum ama bu sefer ben yokum" dedim söylediğini duymazdan gelerek

"Ne?"

"Biliyorum, aile işlerinize karışmamı istemiyorsun ama buraya gelip annenle kavga etmene izin veremem. Benim üzerimden onunla tartışmana göz yumamam" diyerek açıklamamı yaptım. Annesiyle ne zaman kavga edecek olsa benim olduğum zamanlara denk geliyordu. Zaten gergindim, bugün olası bir kavgayı kaldıramazdım.

Dediklerim üzerine kaşlarını çatıp duruşunu dikleştirdi "Buraya kavga etmeye gelmedim"

"Neden geldin o zaman?"diyerek maviliklerinin içine baktım. O kadar derin gözleri vardı ki içinde sayısız duygu saklanıyordu. Ama hiçbiri açığa çıkmıyor, en gerilerde duruyorlardı.

Bir süre o da bana baktıktan sonra cevap vermek için hareketlendiğinde yanımıza gelen güvenlikçi araya girdi

"Hoşgeldiniz Bulut Bey. Buyrun lütfen. Ben size eşlik edeyim"

"Gerek yok. Yolu biliyorum" diyerek kestirip attı adamı. Kendisinden büyükler ona saygı gösterirken, Bulut onları ciddiye bile almıyordu.

"Biraz daha kibar davranabilirdin. Adam sana iyilik yapıyordu" dedim gözlerimi devirip yanında yürümeye çalışırken.

Koridordan dönüp asansörün önünde durduğumuzda "Ondan iyilik yapmasını istemedim" dedi kısaca

"Küstah herifin tekisin" diye mırıldandım. "Hem ben yolu bilmiyorum. Bana eşlik edebilirdi"

"Çok konuşma da yürü" diyerek beni asansörün içine itekledi. Camdan oluşan asansör hastanenin içinde yükseldikçe gerginliğim daha da artıyordu. Zaten hastanelerden rahatsız olurdum. Buraya ilk gelişim olduğundan daha bir tedirgindim.

"Boynunu rahat bırak. Kendine zarar vermen bir şeyi değiştirmez" diye uyardı beni Bulut. Onun sesiyle tırnaklarımı geçirdiğim boynumdan elimi çektim.

"Kendime zarar vermeye çalışmıyorum. Farkında değildim sadece" diyerek duran asansörden çıktım. Yolu bilmediğim için Bulut'un önüme geçmesine izin verdi. Geniş ve temiz koridorlardan geçtikten sonra Mine teyzenin adının yazılı olduğu bir odanın önünde durduk.

Bulut bana bakmadan "Sen gir, ben burda bekliyorum" dedi sırtını duvara yaslayıp ellerini ceplerine sokarken.

"Ben halledebilirim, beklemene gerek yok"

"Uzatma sarı kafa, gir içeri" diyince hafifçe tebessüm ettim. Ardından kapıyı çalıp içeri girdim. Mine teyze beni gördüğü an yerinden kalktı.

"Yağmur, hoşgeldin canım" diyerek sarıldı.

"Meraba" dedim sesimin titremesine engel olmaya çalışarak.

"Otur lütfen. Nasılsın görüşmeyeli?"

"İyiyim. Siz nasılsınız?"

"Biz de iyiyiz ama Güneş seni soruyor devamlı. Sana bahsettiği saç kremini vermek istiyormuş. O gün aceleyle gittiğiniz için verememiş"

"En kısa zamanda telafi edeceğim bu durumu"

"Her zaman bekleriz bitanem. Arayı açma lütfen"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 13, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İKİNCİ ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin