Kötü Kız

3-KK

Annem 2-3 gündür bir garip. Sanki birsey söylemek istiyor da söyleyemiyor gibi. Bu sabah yine her zamanki gibi uyandım. Elimi yüzümü yıkayıp üzerini deyişince aşağı yemek salonuna indim. Ateş ve annem yine oturuyordu.Hersey normaldi. Ta kiiii:
-Çocuklar sizinle birsey konuşmam lazım.
Ateş:
-N'oldu anne?
-Sizinle çok önemli bir konu hakkında konuşmam lazım.
Ben:
-Eee anne dinliyoruz ya.
-Konumuz evlilik.
"Evlilik" kelimesini duymam vücudumun titremesine sebep olmuştu. Acaba beni biriyle evlendirmeye mi karar vermişti? Ya da Ateşi?
Ateş heyecanlı bir şekilde:
- Oleyyyy Rüya evleniyoooo!!!
-Saçmalama Ateş ben evlenmeyeceğim.
-Evet Ateş ablan evlenmiyor. Ben EVLENIYORUM!
Bu duyduğum beni şok etmeye yetip artmıştı. Resmen kanım dondu.
Ben:
-Ne demek evleniyorum ya!Ne saçmalıyosun anne?
-Evet Rüya evleniyorum.
Daha fazla sinirlenmemek için hemen evden çıkıp kapıyı çarptım yoksa gerçekten evi yıkacaktım.
------------------------------------------------------

Şirkete geldiğimde hala sinirliydim. Kendimi bir türlü işe veremiyordum. Hemen Tuğçe'yi aradım.( Tuğçe kim diye soracak olursanız Tuğçe benim küçüklüğümden beri sister'ım)
-Tuğçe kafam patlıycak.
-N'oldu kızım neyin var?
-Onu buluştuğumuzda anlatırım. Sen bi program yap akşam ikimiz için
-Tamam oldu bil.
------------------------------------------------------
Sonunda akşam olmuştu. Eve gidip hemen odama çıktım. Annem masada tek başınaydı Ateş' te yoktu. Odama çıktığım gibi gardırobumu açtım. En sevdiğim gece kıyafetlerinden birini alıp gözüme ağır siyah bir makyaj yaptım. KÖTÜ KIZ artık hazır. Tuğçe beni evden alacaktı. Onu beklemeye başladım. O anda telefonuma bir mesaj geldi.
"Ben geldim Rüya aşağıdayım. "
Mesajı alır almaz hemen aşağıya indim. Anneme yakalanmadan çıkmak istiyordum. Izin almadığım için değil yüzünü görmek istemediğim için. Öyle de oldu zaten yakalanmadan çıktım ve hemen Tuğçe'nin arabasına atladım.
-Eee N'oldu sana derdin ne? Kolay kolay böyle olmazdın sen.
-Nasıl olmazdım?
-Bara yani diyorum kolay kolay gitmezdin. Anladım program yap diyince bara gitmek istediğini.
Bu kız benim aklımı nasıl oluyor hala anlamış değilim.
-Yok bişey öyle...-
-Saçmalama istersen ben senin her halini bilirim. Dur tahmin edeyim şu anda bir şeye canın sıkılmış mesela.
-Tamam tamam anlatıyorum...
Her şeyi bir bir Tuğçe'ye anlattım.
-Oooo!! Hiç beklemezdim valla.
-Bende hiç beklemiyordum Tuğçe.
Konuşmamız bittiğinde bara gelmiştik. Iceri girdiğimde ağır sigara kokusu ve yüksek müzik burayı özledigimi bana bir kez daha hatırlattı. En köşeden bir yer seçip gidip oturduk. Yanına yakışıklı esmer kaslı bir çocuk geldi
-Naber güzellik?
-Iyidir senden naber?
-Iyi.Ben Buğra.
-Rüya ben de.
-Adın çok güzelmiş.
-Çok teşekkür ederim.
Biz bunları konuşurken Tuğçe'nin yanına da bir çocuk gelmişti.
Garsonu çağırıp 4 viski söyledik. Viskiler geldiğinde tokuşturup başımıza dikti. 1...2...3... kaç bardak içtik hatırlamıyorum. Buğra üzerime gelmeye başladı. Beni yiyecekmiş gibi bakıyordu. O geldikçe ben geri gidiyordum. En sonunda beni duvara yapıştırdı.
- Ya istemiyorum seni.
Diyip yitiyordum. Ama onun o büyük gövdesine etki etmiyordu
- Ama ben seni çok istiyorum.
Tam dudaklarıma yapışacakken bir el omzuna dokundu. Buğra bakmak için döndüğünde ona dokunan el onu yumruklamaya başlamıştı. Elin sahibine bakınca kendime gelemedim. Ya ben kafayı bulmuştum. Ya da gerçekten melek görüyordum. Gördüğüm manzara mükemmeldi. Çocuk taş değil bildiğin meteor. Yanıma gelip kolumdan çekiştirmeye başladı.
-Yaaa bırak! Kimsin sen?
-Bunu daha sonra öğreneceksin.
Beni arabasına sürüklerken diğer eliyle de Tuğçe'yi çekiştiriyordu. Bizi arabasına bindirip arabayı sürmeye başladı.
------------------------------------------------------
Arabadan bizi indirip evin ziline bastı. Nilüfer Abla açtı. Bizi ona teslim edip gitti. Tuğçe'yle sallana sallana odama çıktık.
Sabah uyandığımda Tuğçe'yle sarmaş dolaştık. Yataktan kalkıp banyoya girdim. Aynaya bakarken aklımda bir sürü soru dolaşıyordu.
O çocuk kimdi? Evimi nerden biliyor? Ve adını daha sonra öğreneceğimi söylerken ne kastediyordu?