7- KK

195 14 6
                                    


Bölüm İthafı=AytenEzgiDurmus

Multimedia=Toprak'ın kardeşi Çağla

Sabah uyandığımda kafam yine karma karışıktı. Burak'ın teklifini düşünüyordum. Burak'ı sevmiyorum. Ama Toprak'tan uzak durmam gerek. Galiba ben Toprak'ı sevmekten korkuyorum. Ben yani sonuçta ben. Şimdiye kadar aşkı hep küçümsemiş ve aşka inanmamış olan ben şimdi aşktan korkuyorum. Toprak'la tanışalı henüz çok olmadı. Ona karşı hissettiğim şey Aşk da değil. Hoşlanmak da denilemez. Hoşlanmak için bile az da olsa zamana ihtiyaç vardır sonuçta. Bu başka birşey. Tarif edilemeyen değişik birsey.

Yataktan çıkmaya karar verdiğimde yaklaşıp telefonuma baktım. Birsürü mesaj gelmişti. Hepsi de Tuğçe'den.

Rüya dün akşam seni Toprak'la konuşurken gördüm.

Rüya çabuk mesajlarima cevap ver.

Rüya aranızda ne geçti?

Ve buna benzer  birsürü mesaj vardı. Cevaplasam mi diye düşündüm. Ama cevap vermedim nasıl olsa artık evdeydim ve birsürü boş vaktim vardı. Tuğçe'yle buluşup bunları yüzyüze konuşmak daha cazip geldi. Telefonu açtım ve ona bir mesaj yazdım:

Bunların hepsinin cevabını seni evinden aldıktan sonra vereceğim.2saat sonra orada olurum.

Hemen banyoya gidip yüzümü yıkadım. Üzerimi değişip aşağı indim. Yemek salonuna girdiğimde kahvaltı çoktan hazırdı.
-Günaydın anne.
-Günaydın Rüya.
Kahvaltı boyunca süren sohbetimizin ardından masadan kalkıp odama fırladım. O sırada telefonumun yanıp sönen ışığını gördüm. Toprak'tan bir mesaj vardı:

Bugün birlikte yürüyüş yapalım mı? Çağla olmayacak bu sefer sadece ikimiz.

Mesajı okurken ellerim titriyordu. Sadece ikimiz kısmını defalarca okudum. Tuğçe'yi arayıp:
-Tuğçe ben gelemiyorum.
-Neden kii?
-Işim çıktı.
-Off! Neyse daha sonra buluşuruz o zaman.
Telefonu kapatıp hemen mesaja cevap verdim:

Olur. Nasıl olsa sıkılıyordum bende.

Tekrar bir mesaj geldi:

Birazdan oradayım.

Hemen gardırobumu açıp bakınmaya başladım. Eşofman ve üzerine bir sweetshirt giydim.
(Tam olarak sweetshirt denilebilir mi emin değilim ama.)

Saçlarımı açık bırakıp uçlarını hafif şekillendirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saçlarımı açık bırakıp uçlarını hafif şekillendirdim.  Doğal bir makyaj yaptım ve sonunda hazırdım.

Merdivenlerden aşağı indim ve girişteki aynaya baktığımda Yüzümdeki gülümsemeyi farkettim. Elimde olmadan gülümsüyordum. Anneme seslendim:
-Anneee ben çıkıyorum!!
-Sesin pek bir neşeli. Nereye?
-Toprak ile yürüyüşe.
-Tamam.
Kapının  önüne çıktığımda orda arabasının içinde oturuyordu. Bana bakıp gülümsedi.

Geçip onun yanındaki koltuğa oturdum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Geçip onun yanındaki koltuğa oturdum.
-Günaydın.
-Günaydın.
-Nerede yürüyeceğiz.
-Sahilin oradaki parkta.
Bir süre konuşmadık. Sonunda Toprak bu sessizliği bozup:
-Yılbaşı için planın var mı?
-Hayır. Henüz yok.
-Bizimkiler cumartesi buluşup bişeyler yapacakmış. Beni de çağırdılar.  Ve seni de çağırmamı söylediler.
 
Bizimkiler? Bizimkilerin kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok.

Toprak BIZIMKILERIN kim olduğunu anlamadığımı görünce açıklama gereksiniminde bulundu:
-Ayça, Kerem, Caner falan.

Tabii onunla ORTAK bir arkadaş grubumuzun olduğunu unutmuştum.
-Bilmiyorum. Tuğçe'yle de konuşmam lazım.
-Nasıl istersen.

Konuşmamız bittiğinde yürüyüş yapacağımız yere gelmiştik. Arabadan inip yürümeye başladık. Sohbet ede ede giderken karşıdan bir kız el sallayarak bize doğru gelmeye başladı.
-Toprak! Canım!

Canım???? Canım mı demişti? Yok bence ben yanlış duydum.
-Aaa Selin ne hoş bir tesadüf.
-Dimi bencede bir  yürüyüşe çıkayım demiştim. Seni burada göreceğimi bilsem hazırlıklı gelirdim.

Bu kılıkla yürüyüşe mi gelinir?  Giymiş mini eteği topukluların üstünde seke seke geziyo. Hayır bide hazırlıklı gelirdim diyo. Daha ne kadar hazırlık yapacaksın acaba?? Onlar konuşurken ben bunları düşündüğüm için konuya son derece Fransız kaldım tabi. En son tekrar odaklandığımda elini bana uzattı:
-Selam Selin ben.
Bende elimi ona uzatıp:
-Selam. Rüya bende. Tanıştığıma memnun oldum.
-Bende bende. Sen Toprak'la nerden tanışıyorsun?

Allah Allah sanane be. Nerden tanışıyoruzmuş. Tam ben cevap verecekken Toprak konuşmaya dalıp:
-Çok yakın bir arkadaşım.

Bir süre daha konuştular sonra Toprak konuyu kapatıp kızı arkasında salak gibi bırakıp yürümeye başladı. Icim içimi yiyiyordu meraktan. Hayır ben böyle bir insan değildim. Ben herseyi merak etmezdim. En sonunda dayanamayıp sordum:
-Siz nerden tanışıyorsunuz Selin'le?

Toprak benden böyle bir soru beklemediği için önce şaşırdı. Bende beklemezdim kendimden böyle bir soru ama napayım yani dayanamadım.

-Eski sevgilim.

Ben uzak bir arkadaşı falan zannederken baya eski sevgilisiymiş. Bir süre sessizce yürüdük. Sonunda Toprak sıkılmış olacak ki:
-Aç mısın?
Diye sordu. Fazla aç değildim. Ama bir sufleye hayır demezdim.
-Fazla aç değilim. Ama tatlı birseyler yiyebiliriz bence.

Biraz daha yürüyünce bir cafe bulup hemen girdik. Siparişlerimizi verip beklemeye başladık.
------------------------------------------------------

Cafede çıkıp arabaya binmiştik. Beni eve bırakacaktı.Evin önüne geldiğimizde tam ben arabadan inecekken kolumu tutup:
-Beni kırmadığın için teşekkür ederim. Çok güzel vakit geçirdim.
-Asıl ben teşekkür ederim.
Arabadan indim tam kapıyı çalacakken telefonum titremeye başladı. Arayan Burak'tı. Ve ben onu tamamen unutmuştum.

Umarım bu bölümü de begenmişsinizdir. Lütfen oylamayı unutmayın.♥♥♥

Kötü KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin