Babası onu terk ettiğinden beri hiç gülmeyen, hayattan nefret eden ve kimseye güvenmeyen bir kız.
Aşka aşık olan, etrafa mutluluk saçan bir erkek.
Bu ikisi bir araya gelirse neler olur sizce? Hele bir de kardeşlerse.
Öyle bir bakardı ki birdaha kim...
Bizimkilerle vedalaşıp arabaya yöneldim. Benim arkamdan da Toprak geldi. Arabaya bindik. Yol boyunca hiç konuşmadık. Eve geldiğimde arabadan inmeden önce Toprak'a teşekkür ettim. Eve girdiğimde Ateş daha eve gelmemişti. Yukarı çıktığımda annemin odasının kapısı açık annem de yatağın üzerinde oturuyordu. Kapının arasından kafamı uzattım. Annem beni görünce gülümsedi: -Gel Rüya bende seni bekliyordum.
Yanına gidip yatağa oturdum. -Yarın düğün alışverişine başlamayı düşünüyoruz. Senin için de uygun mu?
Ciddiyetimi hiç bozmadan ve gayet duygusuz bir ses tonuyla cevap verdim?: -Tamam vermişsin kararını. -Birsey daha var. "Ne" dercesine bir bakış attım. Baskışımı anlamış olacak ki konuşmaya devam etti: -Yarın hep beraber bize kahvaltıya gidecekler. Ev konusunu ve bu tarz şeyleri yemekte konuşacağız.
Başımla onaylayıp odama girdim. Pijamalarımı giyer giymez kendimi yumuşacık yatağıma attım. Göz kapaklarım ağırlaştı ve yavaşça kapandı.
Birinin beni omzumdan cekistirmesiyle uyandım. Göz kapaklarımı açtığımdagözlerime inanamadım. Toprak basucumda duruyordu. Yavaşça eğildi ve boyun girintime yaklaşıp fısıltıyla konuşmayabaşladı: -Boşunauğraşma. Benden kacamazsın. Gözlerimin içinde boğulup gideceksin. Sıcak nefesini ensemde hissedince içim gıdıklandı. Sonra arkasınıdöndü ve odadan çıkıp gitti. Söylediklerine bir anlam verememiştim.
Gözlerimi açtığımda sadece bir rüya gördüğümü anlayıp rahatladım. Ama hemen hazırlanmam gerekti. Birazdan misafirlerimiz gelecekti. Hemen duşa girdim. Saçlarımı kuruladım. Şimdi üzerimi giyip düğün alışverişine de o kıyafetlerle gidecektim. Hemen çıkacaktık çünkü. Bu yüzden ev için değil de daha süslü birseyler giymeye karar verdim. Üzerinde açık pembe güller olan mini eteğimi üzerine hafif beyaz gibi olan açık pembe badimi giydim. Üzerine de yine eteğimin desenlerinin renginde ceketimi giyip aynaya baktım. Sonra ceketi kahvaltıdan sonra giymek üzere çıkardım. Ayağıma da topuklularimi giyince hazırdım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Rüya'nın Kıyafetleri
Sonra makyajımı da yapıp saçlarımı düzleştirdim. O sırada aşağıdan gelen sesleri duydum. Misafirlerimiz sonunda gelmişti.
Aşağı indiğimde daha yemek salonuna gelmemişlerdi. Hepsine tek tek hoşgeldiniz dememek için ortalığa söylemeye karar verdim: -Hoşgeldiniz. Hepsi sırayla cevap verdi. -Hoşbulduk. -Hoşbulduk. -Hoşbulduk. Yemek salonuna geçip oturduk. Kahvaltı boyunca konuşmadım. Tam kalkmaya hazırlanırken annemin sorduğu soruyla tekrar yerime olurdum: -Eee evlenince hangi evde kalacağız? Onlarla aynı evde yaşamak istemiyordum. Hemde hiç istemiyordum. Hemen konuşmaya daldım: -Anne sen Serhat Bey ile beraber yaşayacaksın. Biz Ateş'le burada kalacağız. -Ama Rüya ben sizi bırakamam.
