Yarım saat sonra kapı çaldı. Ben odamda olduğum için bakmaya yeltenmedim. Nilüfer Abla kapıyı açtığında Çağla'nın sesini duydum. Misafirlerimiz gelmişti.
Dolabın karşısına geçip evde giydiğim şortlarımdan birini giydim. Üzerine de bol bir buluz... Saçlarımı açıp kafama bandanamı taktım. Sonra hızla merdivenlerden inip oturma odasına girdim.Ateş evde olmadığı için Çağla ve Toprak tek başlarına oturuyorlardı. Yanlarına gidip konuşmaya başladım. Ne kadar yorgun olsam da sesim o an enerjik çıkmıştı:
-Hoşgeldiniz.
Çağla sanki birinin onunla konuşmasını bekliyormuş gibi cevap verdi.
-Hoşbulduk.Bende geçip koltuğa oturdum. Ortam bayağı sessizdi. Sonra Nilüfer Abla içeri girdi:
-Rüya kızım ben yemeği ocağa koydum. Gidiyorum. Sen bir ara bakar mısın pişmiş mi diye?
-Bakarım Nilüfer Abla.Nilüfer Abla normalde gitmez. Ama bugün bir akrabasına gidecekmiş erkenden çıkmıştı o yüzden evden.
Nilüfer Abla çıkmak için kapıyı açtığı anda içeri paldır küldür biri girdi. Ilk başta korktum ama içeri girenin Ateş olduğunu gördüğümde rahatladım.
Kesin yine birine birsey yapıp eve böyle girdiğini bildiğimden birsey sormadım. O da yanımıza geldi. Nilüfer Abla kapıdan çıkmıştı ki bir kez daha kapı çaldı.
Çağla:
-Ooo bizim evde dört kişi burda iki kişi yaşıyo ama burası oradan kat kat daha eğlenceli.
Ateş:
-Çünkü burda ben varım.Kalkıp kapıya baktığımda Ayça beni ittirip içeri girdi ve bağırmaya başladı:
-Ateşş söylemedin dimii?
Bende kapıyı kapatıp peşinden içeri girecektim ki kapıyı arkadan biri bana doğru itti. Tuğçe... O da bana bakmayıp hızla içeri girdi. Bende iyice meraklanıp kapıyı kapattım ve yanlarına koştum.Tuğçe
-Ateş söylediysen seni gebertirim.
Ateş:
-Aa kızlar sakin biraz. Ateş hiç söyler mi?Dayanamayıp konuşmalarını sinirle böldüm:
-Yeter be! Bi susun! Neyi söylemesin Ateş?Ayça bana dönüp sağ elini kaldırdı ve yüzük parmağını salladı. Yüzük parmağındaki tek taşı görmemle ağzımın sonuna kadar açılması bir oldu.
Ayça:
-Evleniyorumm!!!Ardından koca bir kahkaha patlatıp boynuma sarıldı. Bende ona sarıldım:
-Tebrik ederim. Ben... Ben çok şaşırdım.
Tuğçe:
-Bende çok şaşırmıştım. Da ben hala şaşırıyorum. Bu koku ne böyle?
-Yemek!!! Yemek yandı!!Hızla mutfağa koştuğumda is işten geçmişti. Yemek bir güzel taşmış ocak tamamen kirlenmişti.
***
Ayça ve Tuğçe gideli bir saat olmuştu. Ve ben bu bir saatte sadece ocağı temizleyebilmiştim. Hepimiz açlıktan ölüyorduk. Ben de en sonunda pizza siparisi verdim. Işim bittiğinde oturmak için bizimkilerin yanına gittim.
Toprak ve Ateş Playstation oynuyor, Çağla'da telefondan birseylere bakıyordu. Telefonumu elime alıp bir koltuğa geçtim.
Ateş:
-Rüyaaa ne yiyeceğiz?
-Pizza.
-Ya sen birtanesin.Oyunu yarım bırakıp yanağımdan bir öpücük aldı. Sonra hemen yerine oturdu.
Bir süre sonra kapı çaldı. Tam ben bakacaktım ki Çağla nasıl acıktıysa benden önce davranıp kapıya koştu. Pizzayı adamın elinden çekip mutfağa gitti. Bende parayı verip kapıyı kapattım. Hepimiz mutfağa girince hiç konuşmadan sadece yemeğe odaklandık.
Film falan izledik. Saat epey geç olunca ben odama gittim. Üçü hala film izliyordu. Işığı kapatıp yatağıma geçtim. Tam uykuya dalacaktım ki bir tıkırtı duydum. Yorganın altına başımı sokup sessizce durdum. Ses kapıdan gelmişti. Iyice yatağa gömülüp öylece bekledim. Gözlerimi korkudan sımsıkı kapatmıştım. Burnumun ucunda bir nefes hissettim. Korkum ili kat arttı. Çığlık atmak üzere ağzımı açtığım anda bir el ağzımı kapattı.
-Şşşş! Benim. Sessiz ol!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötü Kız
ChickLitBabası onu terk ettiğinden beri hiç gülmeyen, hayattan nefret eden ve kimseye güvenmeyen bir kız. Aşka aşık olan, etrafa mutluluk saçan bir erkek. Bu ikisi bir araya gelirse neler olur sizce? Hele bir de kardeşlerse. Öyle bir bakardı ki birdaha kim...