Multimedia=RüyaTelefonu sessize alıp kapıyı çaldım. Nilüfer Abla kapıyı açtı. Eve girer girmez odama çıktım. Sonra aşağıdan annemin seslendiğini duydum.
-Rüyaaaa!
Aşağı indim annem salonda oturuyordu.
-Efendim?
-Bu aksam Serhat Beylerle yemek yiyeceğiz.
-Eeee! Yani?
-Ateş telefonlarıma cevap vermiyor. Sen arar mısın bir de?
-Tamam. Başka birşey?
-Hayır yok.Odama çıkıp telefonu elime aldım. Birsürü cevapsız arama vardı. Burak binlerce kez aramıştı. Artık gerçekten bu Burak konusuna bir açıklık getirmem gerek. Ama bunları daha sonra düşüneceğim şimdi Ateş'i aramam gerek. Telefon bir süre çaldı. Bakan olmadı. Kapatıp tekrar aradım. En son telefon açıldı:
-Ne var Rüya?
-Ateş nerdesin?
-Arkadaslarlayım.
-Ateş annem birsürü aramış seni. Niye bakmıyorsun telefona?
-Duymamışım Rüyaaa.
-Aksam Serhat Beyler ile yemek yiyeceğiz. Ona göre akşam kaybolma biryere.
-Tamam.
Telefonu suratıma kapattı. Şimdi dönelim BURAK'A. Toprak'tan uzak durmak için başka birini hayatıma sokmam gerek. Yakında üvey de olsa abim olacak kişiyle (Toprak benden 2 yaş büyük olduğu için) birseyler yaşayamam. Burak'ı aradım.
-Selam Rüya nasılsın?
-Iyiyim saol Burak. Buluşalım mı?
-Olur olur ne zaman?
-Bir saate gelip beni alır mısın?
-Tamam.Hazırlanmaya başladım. Altıma kısa kot şortumu giydim. Üzerini de kırmızı bir bluz ile tamamladım. Siyah bilekte biten botlarımı da giyince saç yapımına geçtim. Saçlarıma fazla birsey yapmadım. Sabahtan uçlarını sekillendirdiğim için at kuyruk yaptım. Hafif bir makyaj da yapınca hazırdım.
Burak gelip beni evden aldı. En yakın cafeye gidip oturduk.
-Eee ne diyosun?
-Tamam.
-Neee? Ciddi misin?
-Evet Burak kabul ediyorum. Ama sadece bir şans veriyorum. Şu anda seni sevmiyorum ama ilerde ne olur bilmiyorum.
-Rüya beni çok mutlu ettin. Seni çok seviyorum.Ayağa kalkıp beni de kaldırdı. Sonra bana sımsıkı sarıldı. Yerimize oturup biraz daha sohbet ettik. Sonra ben eve gitmem gerektiğini söyleyince beni eve bıraktı.
Eve girdiğimde Ateş gelmişti. Annem ve Ateş hazırlardı. Ben de hazırlanmak üzere odama çıktım. Kırmızı mini eteğinin uçları pileli ince askılı elbisemi giydim. Altına bilekten bantlı siyah stilettolarımı giydim. Saçlarımı dağınık topuz yapıp kırmızı rujumu sürdüm. Aynada kendime baktığımda ben bile şaşırmıştım. Aynadaki görüntüm gerçekten mükemmeldi.
Aşağı indim. Ateş bana bakıp:
-Ooo Rüya bu ne güzellik!
-Saol Ateşciğim. Sen de çok yakışıklı olmuşsun.
Annem:
-Hazırsanız çıkalım artık.Evden çıktık Ateş'in arabasıyla gidecektik. Ateş arabayı sürmek için Sürücü koltuğuna ben onun yanına annem de arka koltuğa oturdu. Restorana vardığımızda Topraklar çoktan gelmişti. Masanın üzerinde meyveler, içecekler o tarz atıştırmalıklar vardı. Sipariş için bizi beklemişlerdi. Bizi görünce ayağa kalktılar. Hepsiyle tek tek selamlaşıp yerime oturdum. Siparişlerimizi verip sohbet etmeye başladık. Daha doğrusu onlar sohbet ediyor bense dinliyordum. Toprak'a baktım. Ne kadar da yakışıklıydı. Geniş omuzları ve uzun boyu sayesinde giydiği lacivert takım ona çok yakışmıştı. Gözlerimiz buluşunca onun kahverengi gözlerinin içinde adeta kayboldum. Gözünü kırpmadan gözlerimin içine bakıyordu. Bana gülümsedi ve tekrar sohbete döndü.
Sonra silkelendim. Offf kendine gel Rüya saçmalama.
Yemekler geldi. Yemek yendikten sonra ellerimi yıkamak üzere lavaboya gittim. Ellerimi yıkadım. Lavaboda isim bitince çıktım. Karşı duvara yaslanmış olan Toprak'ı gördüm. Anlaşılan beni bekliyordu. Yanına doğru yürüdüm. Bana baktı ve konuşmaya başladı:
-Düşündün mü?
-Neyi?Düşünmem gereken birsey varsa gerçekten unutmuştum.
-Yılbaşı için konuşmuştuk ya.
Toprak'ın artık benim sevgilim olduğunu bilmesi gerekti. Ama ona bunu söylemek istemiyordum. Yılbaşında onunla olmak istiyordum. Yanımda Burak da gelse anlardı. Burak'ı o geceligine ekebileceğimi düşündüm.
-Tamam olur.
Masaya döndüğümüzde herkes sessizce yemek yiyordu. Annem bana baktı. Konuşmaya başladı:
-Rüya yılbaşından sonra düğün hazırlıklarına başlayalım diyoruz.
Sonra Toprak'a da baktı ve:
-Ne diyorsunuz?
Annem kararını vermişti. Hayır desem bile değişen birsey olmayacaktı.
-Ne diyelim anne. Tamam.Yemekler bitti. Sohbet edildi. Saat baya bir geç olmuştu. Anneme doğru eğildim:
-Anne kalkalım mı artık?
-Peki Rüya.Annem Serhat Beye döndü:
-Biz artık müsadenizi isteyelim.
-Ne güzel oturuyorduk.
-Saat geç oldu gidelim biz artık.Masadan kalktık. Çağla'yı öpüp vedalaştım. Toprak'a yaklaştım ve elimi uzattım. (Tabiki onu öpemem.) O da elini uzatıp elimi tuttu ve onunla da vedalaştım.
Serhat Bey'e sadece başımla selam verdim. Arabamıza binip eve doğru gitmeye başladık.Eve vardık. Ben tam yukarı çıkacakken Ateş bana seslendi:
-Ablacığım.
(Abla kelimesini sadece benden birsey isteyeceği zaman kullanıyor.)
- Efendim Ateş?
-Seninle uzun zamandır vakit geciremiyoruz. Nilüfer Abla'ya söyleyeyim bize biraz mısır patlatsın. Bende güzel bir film açayım izleyelim olur mu?Ateş'in benden böyle birşey istemesi beni şaşırtmıştı. Ne kadar uykum olsa o benden böyle birşey istemişken onu kıramazdım.
-Tamam Ateş üstümü değiştirip geliyorum.Odama çıkıp pijamalarımı giydim. Saçlarımın topuzunu bozup at kuyruk yaptım ve aşağı Ateş'in yanına indim. O da üstünü değiştirip pijamalarını giymişti. Nilüfer Abla da mısırları patlatmıştı. Annem de yanımıza gelince üçümüz koltuğa oturup filmi izlemeye başladık. Bu anın kıymetini bilmeliydik. Sonuçta birkaç hafta sonra üçümüz başbaşa kalamayacaktık.
TOPRAK
Arkadaslar umarım bu bölümü begenmissinizdir. Bölümle ilgili düşüncelerinizi yorum olarak bırakırsanız çok mutlu olurum. Ayrıca lütfen oylamayı unutmayın!!!!
Hepinizi çok seviyorum★★★★
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötü Kız
ChickLitBabası onu terk ettiğinden beri hiç gülmeyen, hayattan nefret eden ve kimseye güvenmeyen bir kız. Aşka aşık olan, etrafa mutluluk saçan bir erkek. Bu ikisi bir araya gelirse neler olur sizce? Hele bir de kardeşlerse. Öyle bir bakardı ki birdaha kim...