11-KK

129 15 3
                                    

Multimedia=Toprak


Serhat Bey'e baktım ve konuşmaya başladım:

-Nasıl hallettiniz?
-Hallettim işte canım. Burada işiniz bittiyse çıkalım hadi.

Bu adamın bana hatta bize emir vermesinden gerçekten nefret ediyordum. Hatta nefretin de üstü.
Annem:
-Evet bitti çıkalım.

Otoparka gittiğimizde arabanın kapısını tam açacaktım ki Toprak'ın elini hissettim. Elimin üstüne elini koymuştu. Ona soğuk bir bakış attım. Ne yaptığını anlamaya çalışıyordum.
-Ne yapıyorsun acaba?
-Arabayı ben süreceğim.
-Böyle birşeye izin verdiğimi hatırlamıyorum.
-Izin almıyorum.
-Toprak zorlama.
-Rüyacığım gideceğimiz yerin neresi olduğu hakkında bir fikrin var mı acaba?
-Evet. Eve gidiyoruz işte.
-Hayır işte. İnat etme.

Ona doğru yaklaşıp tısladım:
-Sadece bu seferlik.

Geçip onun yanındaki koltuğa oturdum. Ateş ve Çağla arkadaydılar.

****

Arabadan indik. Gördüğüm şey gerçekten mükemmeldi. İhtişamlı iki ev...
Önde bir bahçe vardı. Bahçeye girmek için şu büyük demir kapılardan vardı. Kapının bir tarafından araçlar bir tarafından yayalar geçebiliyordu. Kapıdan içeri girildiğinde asfalt zeminin bir kısmı çimen için ayrılmıştı. Büyük bir kısmı. Asfalt yol arabaları koymak içindi. Asfalt yol bir yerde ikiye ayrılıyordu. Yolun bir tarafında bir ev diğer tarafında bir ev vardı. iki ev aynı bahçede ve birbirlerine çok yakındı. Bahçenin devamı tamamen çimendi. Bahçenin kenarlarında yine mükemmel ağaçlar vardı. Çimenlerin üzerinde bir bahçe seti duruyordu. Yerde renkli minderler vardı. Serhat Bey:
-Eee nasıl buldunuz? Hoşunuza gittiyse alalım.
Ben:
-Ikisini de mi?
-Evet biri Ateş ve senin diğeri bizim.
-Alalım tamam.

Ateş'le beraber bizim olan tarafa yöneldik. Çimenlerin üzerinde bir kapı vardı. O kapıdan mutfağa giriliyordu. Bir de normal çelik kapı vardı. Ev iki katlıydı. Içi boştu diğer evin içi doluydu. Boş olması işime geldi. Evimi kendi zevkime göre düzmek istiyordum. Çimenlerin üzerinden devam ettiğimizde arkada bir havuz vardı. Büyük bir havuz. Bizim mutfaktaki kapımızdan havuza çıkılıyordu. Diğer evi gezme gereği duymadım. Onlar diğer evi gezerken ben bahçedeki minderlerin üzerine oturup beklemeye başladım. Onlar da diğer evi gezince geldiler.
Annem:
-Rüya sizin evin eşyaları alınınca hep beraber taşınırız. O zamana kadar eski evimizdeyiz.
-Tamam.
-Böyle çok güzel oldu bence. Hem gözümün önündesiniz.
-Evet öyle. İşiniz bittiyse gidelim mi?
-Biraz daha kalsaydık.
-Tamam. Görüşürüz.

Arkamı döndüm ve yürümeye başladım. Hızlı adımlarla arabamın olduğu yere vardım. Arkadan Toprak'ın sesini duydum:
-Nereye?
-Sanane.
-Tamam bende geliyorum.
-Toprak git başımdan.

Beni dinlemeyip arabanın yan koltuğuna oturmuştu bile. Bende bindim ve arabayı sürmeye başladım.

Arabadan indik. Yine sahile gelmiştik. Arabadan inip hızlı adımlarla banka yürüdüm. Arkama bakmadım. Banka oturdum. Toprak da yanıma gelip oturdu. Bir süre sessizce oturduk. Kendimi onun yanında hiç olmadığım kadar huzurlu hissediyordum. Onun iyiliği benim duygusuzluğuma belki de kötülüğüme iyi geliyordu. Kendime bir kez daha Burak'ı hatırlattım. Unutma Rüya!! Sadece üvey KARDEŞ.

O sırada düşüncelerimden beni çekip sıyıran Toprak'ın elimi tutuşu oldu. Beni ayağa kaldırdı. Ve elimi bırakmadan yürümeye başladı. Beni de peşinden çekiştiriyordu. Daha fazla dayanamadım:
-N'apıyosun? Bırak elimi!!
-Gidiyoruz.
-Nereye?
-Sanane.

Elimi elinden sert bir hamleyle çektim. Evet onunla tanıştığım ilk günler biraz yumuşamıştım. Ama özüme döndüm sonunda.

-Hey hey hey. Ağır ol. Bana cevap vermek zorundasın.
-Sen bana vermedin.
-Sen ve ben bir değiliz.
-Rüya gel işte.
-Son kez soruyorum. NEREYE?
-Tamam. Seninle tartışmayacağım. Evine beraber eşya bakarız diye düşünmüştüm.
-Yanlış düşünmüşsün. Kendim TEK BAŞIMA yaparım.
-Lütfen.

Gözleri pırıl pırıl parlıyordu. Gerçekten benimle gelmek istiyordu. O an yine yumuşamaya başladığımı hissettim. Ama ne yapabilirim ki. Çok güzel bakıyor.

-Tamam.

TOPRAK'IN AĞZINDAN

Arabaya bindiğimizden beri hala konuşmadık. Rüya kendini son derece araba kullanmaya kaptırmış. Aramıza koca duvarlar örüyor. Beni kendinden uzak tutmaya çalışıyor.

Arabadan indik. AVM'ye doğru yürüdük. Her zamanki gibi ifadesizce yürüyor. Güldüğünü sadece bir kez gördüm. Ve bir daha istiyorum.

Ev eşyası satan mağazalardan birine girdik. Beraber bakınmaya başladık. Onu güldürmek için elimden geleni yapıyordum. Ama o gülmemekte ısrarcı. Ev dekorasyonu için birseyler aldık. Sonra ben dayanamayıp konuştum:
-Ben acıktım.
-Bende biraz.
-Gel yemek yiyelim.
-Olur.

En üst kata çıkıp yemeklerimizi aldık. Iki kişilik küçük bir masa bulup oturduk. Ikimizin yemekleri farklıydı. Onda hamburger bende pizza vardı. Yemeye başladık.
Ben:
-Güzel mi?
-Tadına bakmak ister misin?

Gayet rahat bir tavırla kendi hamburgerini benim ağzımın dibine uzattı. O an çok heyecanlandım. Bana kendi hamburgerini, kendi ısırdığı yeri uzatıyordu. Ona doğru uzandım ve bir ısırık aldım. Bizim aramıza koca duvarlar örüyordu ama ben O DUVARLARI YIKACAKTIM.

Otoparka vardığımızda Burak Rüya'nın arabasına yaslanmış bekliyordu. Gözleri bize kaydığında nefretle baktığını gördüm. Kollarını göğsünün önünde birleştirmişti. Bizi görünce kollarını serbest bıraktı. Yanına vardığımızda önce bana pis bir bakış attı. Daha sonra Rüya'yı belinden tutup kendine çekti. Dudaklarının arasında birkaç milim vardı. Rüya'nın kulağına eğildi. Ve benim de duyabileceğim bir şekilde kulağına fısıldadı:
-Seni çok özledim. Aşkım.

Aşkım? Aşkım? Aşkım mı demişti? Hayır aşkım demedi. Demedi.

Rüya Burak'tan böyle bir hareket beklemiyor olacak ki kendini Burak'tan ayırdı. Gözlerinden ne kadar şaşkın olduğunu anlayabiliyordum. Rüya iğneleyici bir ses tonuyla konuştu:
-Bizim burada olduğumuzu nerden biliyordun?
-Aaaa Rüya sevgilimin nerde olduğunu tabiki bileceğim.

Evet sevgilim demişti. Yanlış duymuyordum. Rüya ve Burak sevgiliydi. Birbirlerini seviyorlardı. Duyduklarım yüzünden şok olmuştum. Rüya'ya döndüm:
-Ben gitsem iyi olacak.
-Gel işte bırakayım seni.
-Hayır istemiyorum.

Burak o anda lafa daldı:
-Aşkım gider işte Toprak.

Bana elini uzattı. Burak benim en yakın arkadaşlarımdan olan Burak Rüya'nın sevgilisiydi. Bende ona elimi uzattım.
Burak:
-Umarım yakında tekrar görüşürüz.
-Umarım.

Eve vardığımda kendi arabamı almadığım için pişman olmuştum. Eve taksiyle dönmek zorunda kalmıştım. Rüya ve Burak ben döndükten sonra ne yaşadılar bilmiyorum. Ama saatlerce düşündüğümü itiraf edebilirim. Ben Rüya ile aramızda olan duvarları yıkmaya kararlıydım. Ama artık değilim. Bende Rüya ile aynı fikirdeyim. Aramızdaki duvarlar olduğu gibi hatta belki daha da büyümüş bir vaziyette kalacak.

 Aramızdaki duvarlar olduğu gibi hatta belki daha da büyümüş bir vaziyette kalacak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rüya

UMARIM HOŞUNUZA GITMISTIR. HEPINIZI ÇOK SEVİYORUM. ARKADAŞLAR ÇOĞUNUZ OKUYUP OYLAMIYORSUNUZ. LÜTFEN OYLAYIN. BIR DAHAKI BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE♥♥♥♥♥

Kötü KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin