Gözüme vuran güneş ışıkları sanki uyan artık yeter der gibi beni rahatsız etmeye başlamıştı bile ama bi farklılık vardı sanki. Kalkıp yüzümü yıkadım ve gördüğüm rüya aklıma takıldı. Uzun bir arazide etrafı uzun sık ağaçlarla dolu ve ormanın içi güçlü yaratıklarla doluydu. Sadece akşamları araziye gelen bu yaratıklardan saklanma alanı bulmalıydım ama nasıl bulabilirdim ki. Elimde kürek yok kazamıyorum ormana zaten giremiyorum ve akşam olmak üzereydi. Zaten ormanın her köşesinde ya küçük yada büyük yaratıklar geziyodu. Bunu nasıl mı biliyorum? Sesleri ve dışarıya verdikleri ışıklar sayesinde anlamak zor değildi. Analizime göre koyu renkler tamamen kötüleşmiş yaratıklar ve açık renkli olanlar ise sadece hayatta kalmak için saldıranlardı. Bundan emin değildim ama bir plana ihtiyacım vardı. Zaman geçiyor zaman geçiyor bişey bulmalıyım zayıf yaratıklardan birisini öldürmeyi denemeli ve onun kürkünü mü giymeliyim. Zaman daralıyor ama aklıma bişey gelmiyor . Çok zor bi durumda kaldığım için beynim artık yanlış bir şekilde sakinleşmeye başladı bu benim hastalığım. Ormana girmeden sağlam odun aradım ve bikaç tane buldum yapmam gereken savaşmaktı çünkü buranın benim olduğunu kanıtlamalıydım yoksa ev yapsam dahi gelip yıkacaklar. O yüzden kralın onlar değil benim olduğumu kanıtlamam gerekiyor. Odunları yığdım ve yükselti yapıp oturdum. Bi odunu bacağıma yasladım ve diğer odunla vurdum ama ne oldu tabiki bacağım acıdı ve odunu oduna yaslayıp kırdım ve düzensiz kırılan odunun sivri yerlerini aldım ve sağlam olan odunları sivriltmeye başladım. Bikaç mızrak yaptım ve toprağı kazdım bubi tuzakları hazırladım hepsini şaşırtıcı şekilde hızlı ve iyi kalitede yaptım. Ve hazırdım Ay ışığı olduğum araziyi iyi derecede aydınlatmış ama yinede orman karanlıktı neyseki yaratıklar ışık saçıyor ve kendilerini belli ediyorlardı. Vücudumun bazı bölgelerine odun sardım zırh amacıyla ve ağaç iplikleriyle bağladım. Ve savaş zamanı geldi çattı. Tam savaşma pozisyonuna geçmişken gözlerim heyecandan fal taşı gibi açılmış ve mutluluk kahkahası atacakken gözlerim açıldı aşırı heyecandan olsa gerek. Kalktım bu evi hatırlıyorum benim evimdi ağaçtan yapılmış eski tip yatak ve koltukları olan evim. Yüzümü yıkadım ve gezindim dışarı bakmak için cama yaklaştım ve cam bir anda yerlebir oldu ve siyah kanakları olan büyük bir kartala benzeyen ama biraz daha akbabaya benzeyen bir yaratık pençesiyle kafamı tutacakken bi anda tekrar savaşa geri döndüm fakat bu sefer etrafımda birçok yaratık ve koyu renkli 2 3 katım kadar, kürkleri uzun dişleri uzun kaplan aslan sırtlana benzeyen ve parlayan yaratıklar üstüme doğru gelmeye başladılar fakat arkadan bir ses geldi ve ellerime baktığımda ellerim kıpkırmızı halde olduğunu anladım. Arkama baktığımda gölge gibi karanlığa karışan cesetler gördüm. Yeni ölen 3 metrelik kaplanın parıldayan vücudu yavaş yavaş sönüyor. Ön tarafta gördüğüm devasa mavi ile siyah karışımı parlayan şey daha da büyüyor sanki benim olduğum yerden bakınca gökyüzünün 4'te 1'ini kaplıyor gibiydi gözlerini açar açmaz elimdeki kırmızılık parlamaya başladı ve sanki bende onlardan biri olmuştum ve benim rengim kan kırmızısıydı. Gözlerimi yavaş yavaş açmaya başladığımda televizyonun açık kaldığını ve haberlerin açık olduğunu gördüm. Yüzümü yıkamak için kalkıyorum ama isteksiz olarak ellerime tekrar baktım ellerim kanlıydı ve dışarıya çıktığımda dışarda o rüyamdaki yaratıkların diğer insanları parçaladığını gördüm ve gözlerim kan kırmızı renginde parıldayan vücudum kan kırmızısı ve siyah parlıyordu ve üstlerine atladım, atladım atlamasına ama bu macera koltuktan aşağı düşmem ile son buldu. Rüya içinde rüya ilk defa olmuyordu ama bu kadar gerçekçi olmaz rüyalarım bulanık olur. Fakat bu acıyı heyecanı ve siniri hissettiğim nadir rüyalardandı. Kalkıp kahvaltı ve haberleri izleme zamanı gelmişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/93679863-288-k174538.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonunda : Zombiler
Horror(İlk olarak : Bu hikaye tamamen hayal ve kurgudan ibarettir. Yazılarımda yaratmak ile ilgili kesinlikle bir anlam veya anlatım söz konusu bile değildir. Yaratmak sadece ve sadece ALLAH'a (C.C) mahsustur. GİRİŞ Masaldan çı...