Sonunda : Zombiler

Kural 2 : Çevreni Bil (#7)

Bana doğru hızla koşarken farkına vardım ki bunlar akıllarını kaybetmişlerdi sahip oldukları tek duygu sinirdi. Başını yarmış birisi böyle koşamaz çünkü başı döner, en azından başını tutar acıdan dolayı. Bana 5 metre kala bir adımdan sonra üstüme atladı kollarının altından kenara geçmeye çalıştım ve ellerini gittiğim yönün tersine yönlendirdim ellerimle çok zor olmadı, düşündüğümden bile kolaydı kenara geçerken bir ayağına bastım ve kendi hızından dolayı yere düştü zaptetmeye çalıştım ama adam durmaya çalışmadı bu bir şakaysa diye kontrol etmeliydim.

+ Genco bak eğer bu şakaysa söyle yoksa boynunu kırıcam senin.

Çok rahatsız edici şekilde ve boğazını zorlayarak hırıltılı sesler çıkarıyordu.

Sesleri çıkartırken kafasını çevirmeye çalışıyor çeviremeyince daha da deliriyordu. Kafasını karlı betona acımadan sert sert, hızlı hızlı vuruyordu. Anladım ki bu artık insan değildi her ne olduysa kendisini kaybetmişti zaten artık düzelse de kafatasını kırmıştı ve kan kaybından ölecekti hertürlü. Kafasını tuttum beline dizimi koydum ve boynunu kırdım. Hareketsiz kaldı bende hızla okula girdim bağıranlar ağlayanlar yardım için haykıranların sesi Onları daha da sinirlendiriyor aslında ama dikkatli değiller bunu bile anlayamamışlar. Okuma salonuna giderken kimseyi görmedim yolda boştu tabi yerde cansız yatanları saymazsak. Camlarda bağıranlar çoktu yardım istiyorlardı ama herkese yardım edemezdim. Okuma salonunun olduğu binaya girdim daha dikkatli olmaya başlamam gerekiyor çünkü artık burası kapalı alan sıkışırsam iş çok kötü kendime sıkacak kurşunum da yok ne yazık ki. Evden aldığım sopayı kullanmama gerek kalmamıştı ilkinde ama bu sefer tek değildi. En az 3 tanesi kapıya vuruyordu. Nasıl bir çözüm bulmalıyım, zaman bana hiç yardımcı olmuyorsun be kardeş. Merdivenden yavaşça baktım arkamı güvene aldım. Dayanamıyorum içim kıpır kıpır kalbim hızlı atıyor sanki kavga için çok heyecanlıyım istekliyim yüzümde korkutucu bi gülümseme oluştuğunu farkettim adrenalin patlaması yaşadım ve merdivenlerin orda ses çıkarttım ve kendimi gösterdim ama çok ses yapmadım eğer yukarıda varsa gelirlerse iş fena olur sonra psikopat falan anlamaz kafamı ezerler. Üçü bana bakıp 2 tanesi hızlı davranıp koşmaya başladılar birisini tekme ile geriye attım merdivenden aşağı yuvarlandı diğerinin sopamla çenesine vurdum adrenalinden olsa gerek çenesi öyle böyle değil çok kötü çıktı ve duvara çarptı yere düştü ama daha ölmediler diğeri üstüme atladı iki elini havaya kaldırdı goril gibi ellerinin altıyla vuracakken sol boşluğuma doğru kendimi çekerek kaçtım sonra kafa attı ortaya kaçtım ve o an boynunu koltuk altıma aldım ve çok sert sıktım kıtırt diye ses geldi tekme attığım da üstüme atladı kafa attı tam atarken kaçacak tarafım yoktu dirseklerimle yüzümü korumaya aldım dirseklerime kafa attı tekrar tekrar kafa attı bir kere daha atacakken kolumu çapraz hale getirip başını kaydırdım tekrar koltuk altıma aldım ve bir kıtırt daha. Diğeri daha kalkmadı oraya buraya çarparak merdivenlerden çıkmaya çalışıyordu. Beyin sarsıntısı geçiriyor diye düşündüm çünkü çene ağrısına böyle yapmaz belkide kulak zarı patlamıştır sopanın ucu kulağına denk geldi tam olarak kulağa oturmamış olsada. Elimde sopayla adrenalinin verdiği heyecandan dolayı kafasına bir kere daha vurdum ve kafası duvara bir kere daha çarptı bu sefer yere düştü kalkmadı. Unuttuğum bişey mi var yoksa aklımı kurcalıyor ama zaman gösterecektir zaten şimdiki işim başka. Yukarı yavaşça çıktım biraz etrafı gezdim kimse yoktu giriş kapılarını kapatmak için anahtar aramaya gittim yedek anahtarlar öğrenci işlerinde varmış aldım kitledim ve elime telefonu aldım. Mesaj göndere dokundum.

+ Kapıyı açabilir misin? Ben geldim.

Bir süre sonra içerden sesler kesildi kapıya yavaşça 3 kere tıkladım.

+ Kapıyı açın korkacak bişey yok.

Bir süre daha bekledikten sonra bir erkek cevap verdi.

= Sana niye güvenelim ya sende onlardansan ?

Korktuğu sesinden çok kolay anlaşılıyor aslında. Sakin olmaya çalıştım.

+ Diğerleri pek iletişim sever değiller bence sence de öyle değil mi? Korkarak daha ne kadar orda duracaksın peki yemeğin suyun var mı?

= En azından yarın sabah çıkarız.

+ O zaman gelmek isteyenleri buraya yolla sen kal orda sabaha tekrar gelmezlerse çıkarsınız.

Ses çıkmadı kapı yavaşça açıldı bir çift gökyüzünü tekrar gördüm ve sanki 1 ton ağırlık taşırken hepsi gitmiş gibiydi. Ağlamaya başladı ve bana yavaşça utanarak gelip sarıldı başını göğsüme yaslayıp daha da bastırıyordu başını. Sesini kısmış çok tatlı sesiyle konuşmaya başladı.

- Çok korktum.... çok korkmuştum.. Sana bunu dedikten sonra ya başına bişey gelseydi? Başımdan aşağı kaynar sular dökülüyordu sanki ta ki sen bana mesaj atana kadar. Mesaj sesini duyunca kaynar sular gitti göz yaşlarım geldi. Beyaz atlı prensim misin sen yoksa?

+ Beyaz at olmazsa olmaz mı?

- Olur olur yeterki sen ol.

Daha da sıkı sarıldı bende sıkıca sarıldım. Su ve arkadaşı geldiler sadece diğerleri orda kaldılar. Arkadaşı da gülümsedi. Su biraz daha iyileştikten sonra alnını göğsüme yaslayıp konuşmaya başladı.

- Ateş, arkadaşım Toprak.
Toprak,(....) sarıldığım kişi de Ateş. Memnun oldunuz bitti gittiiii.

# Ben Toprak, Su'nun arkadaşıyım. Sen de Su'nun sevgilisisin demek hmm hmm. Benim haberim yoktu bundan nasıl oluyor bu en iyi arkadaşım Su'cuk?

- Bana öyle demesene yaaa, hehe tamam tamam bizde bilmiyoduk sevgili olduğumuzuu 🙈

+ Hehe ben hala bilmiyorum sevgili mi olduk biz yani senin sevgililerin kızmasın sonra bana olur mu öyle?

# Yok ya Su'nun hiç sevgilisi olmadı ki ben çocukluk arkadaşıyım Su'nun.

+ Hehe bu kadar güzel olupta sevgilin olmadı mı ciddi misin sen ya hakikaten mi?

- Hiç beyaz atlı prens gelmedi ki. Bende kendimi prense sakladım.

+ Benden prens olmaz asıl benden Sultan olur veya Padişah olur eğer olursa hehe prens bize ters.

- He hemen ters hemen de ters ol zaten. Aslında ben İstanbul gibiyim İstanbul'u isteyen çoktu ama almak Fatih'e nasip oldu. Farkımız ben önceden de kimsenin tarafında değildim şimdi ise benim de Fatih'im geldi. Fatih'im Sultan'ım Ateş'im.

Der demez tekrar göğsüme başını yasladı, çok utanmıştı belliki çok tatlı oluyor utanırken bende o yüzden sürekli gülümsüyorum benden duymuş olmalı ki O'da hehe demişti dedikten sonra sımsıkı sarıldım bende hehe diyerek. Yukarıdan sesler gelmeye başladı. Ayak sesleri. Dışarıdan içeri giremezler o yüzden içerde olanlar vardı kesin. Ne olur ne olmaz burda kalsınlar diye işaret ettim Su arkamdan çekerek '' bekliyorum kesin gel'' der gibi başını salladı. Merdivenleri sert ve 2'şer 2'şer, gözlerimle de parçalayacak gibi bakarak çıkmaya başladım.