Günaymıştı. Okulumun bitmesine 25 gün kalmıştı. İçimi içime sığdırmaycak bir mutluluk hissediyordum. Bütün sene üniversite sınavına hazırlanmıştım. 2.sine girmeyeceğim için de rahattım.
Telefonuma gelen horoz sesli mesaj bildirimlerinin sesleriyle zar zor uyanmıştım ki, bugün de yataktan düşmüştüm. Watsapp grubundan gelen mesajlara bakmak için olduğum yerde doğruldum. Daha saat sabahın 6'sıydı. Ama okul bitiyordu!
Bugün de grubun adını değiştirilmiş " SINAV HAFTASI YAŞASIN " yazıp yanına ifadesiz bir ifade bırakılmıştı.
Masal:Seviiim!
Sevim: Ne?
Alya: Günaydın canlarım.(Yanına bir sürü kalp)
Sevim:Alya,bugün ne istiyorsun?
Alya: Estağfurullah canım. Ne bir şey istemesi. Ayıp ediyo- Etmiyorsun . Annenin böreklerinden bütün sınıfa yetecek kadar getirsen yeter. Değil mi Nil?
Nil:Böreek. En sevdiğim. Eğer getirirsen
Sevim :Eğer ..
Nil: Sana sarılırım ve öperim.
Masal: Nil sakın... Bunu en son yaptığında kızın kaburgalarını neredeyse kırmıştın.
Nil: o zaman sadece öperim.
Sevim: ay, ben yine de getiririm. Senin şaapmana gerek yok.
Nil:Yeeee!
Alya:muck
Bu saçma konuşmaya da dahil olduktan sonra banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım. Soğuk suyla biraz kendime gelip oturma odasına geçtim. Annem hala uyuyordu. Ağabeyim koltukta elindeki ders kitabıyla uyuyakalmıştı. Üzerinde yarısı örtülmüş bir battaniye vardı. Yanına yaklaşıp üzerini örttüm hafifçe. Yine çok çalışıp çok yorulmuş olmalıydı. Aniden konuşmaya başladı uykusunda,
-Hayır uyanma,uyanma!
Diye söylendi ve korkarak uyandı. Ne oldu dercesine baktığımda kafasını sağa sola salladı ve elleriyle yüzünü kapattı. Çok korkmuş gibiydi.
Fizik tedavi okuyordu ve kadavralar üzerinde ders gördüğünü söylemişti. El bebek gül bebek büyüyen birine göre oldukça korkutucu olmalıydı ve henüz çok başlardaydılar derslerde. Yanına oturup "iyi misin?" diye sordum. Başını kaldırıp döndürdü 360 derece. Emin olmadığı zaman hep böyle yapardı. Annemden de korkardı. Rüyasını unutması için birden "Anneee! Abim ağlıyoo" dedim.
Kafama aniden kırlenti geçirmişti. Kafamdaki darbeyle sarsılırken annem koridoru maraton koşucusu gibi geçip geldi. "Oğlum iyi misin?" diye sordu ve oturup ona sarıldı . Saçı başı dağınık bir haldeydi ayrıca üzerindeki puanlı pembe gecelik fazla komikti. Kıkırdadım istemeden. Abim bana sinirli sinirli bakıp anneme döndü
-yok bir şeyim. Alya uyduruyor. Manyak kız.
Annem bana kıstığı ezip geçen bakışlarla döndü:
-Alyaa... dedi.
Daha ben kaçamadan ayağından çıkardığı terlik ve kafam buluşmuşlardı. En son yıldızları sayıyordum.- Cidden saymıştım bir ara.- Sonra annem olduğum yerden beni kolumdan tutup kaldırdı ve "Git hazırlan. Sınavın yok mu senin?" diye ikaz etti. Ayaklarımı yere sürüye sürüye odam girdim.Siyah pantolon ve krem lakostu üzerime geçirdim isteksizce. Dünyanın en yorucu şeylerinden birisi de forma giymekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYRINTILAR
Teen FictionHer şey aniden olmuştu. Sabır gerekti. Hayat ne gösterdi? Çıkmazlarla dolu,tersköşe günler..