9. Bölüm

11 2 0
                                    

 Dolaptaki her şeyi gri örtülü yatağın üzerine koydum. Çantaların hepsinin ağzını açıp içine baktım. İstemsizce bir ipucu bekliyordum. Anlayabileceğim bir şeyler olması gerekiyordu. Ama hepsinin içi bomboştu. O sırada Hafiften bir ışık geldi odaya;güneş doğuyordu.

 Diğer taraftaki elbiselere batım. Takip ettiğim kadarıyla hepsi 10 sene önceki moda olan kıyafetlerdi. Hepsine teker teker baktım. Dokunmak istemedim. Her biri birer çöpmüş gibi baktım. Her şeyi bulduğum gibi dolaba koyup sessizce odadan çıktım. Bu kata hiç çıkmamıştım. Birkaç oda vardı. Birden çöktüm olduğum yere. Gözlerim aramıştı. Nefes alamaz gibi oldum. Ellerimi yüzüme kapattım. Nefes almakta daha da zorlanıyordum Başım dönüyordu. Ve ayrıca katlanılamaz bir ağrı üşüşmüştü bedenime.

 Yere uzandım. Halı soğuktu. Ürperdim ama kalkamıyordum da. Sırt üstü yatıp dizlerimi kendime çektim ve ellerimi yanlara doğru açtım. Gözlerimi kapattım ve bir müddet öylece bekledim. Derin nefes almaya çalıştım. Bir müddet sonra gözlerimi açabildim. Tavanda parlayan yapıştırılmış yıldızlar vardı. İçerisi hala karanlıtı ama güneşin varlığı öşedeki merdiven başlangıcından belli oluyordu. Karanlıkta yanan yıldızlar da fark edilebiliyordu.

 Garip bir ortam oluşmuştu.Kafamın her zamanki aldığı şekil gibi. Nefes alabiliyor olsam da vicudumdaki,özlellikle de başımdaki,ağrı geçmemişti. Yana doğru döndüm ve kendimi cenin pozisyonunda soğuk halıda bıraktım. Uyudum. Başka hiçbir şey yapamayacağıma inanıyordum çünkü.

 O korkunç tını kulaklarımda daha da yükselirken yorgun gözlerim aralandı. Korkunç tını... Devam etti,

-Uyan!

Neden uyanacaktım ki? Uyanacaksam ağlayacaktım. Annem avutmalıydı. Gözlerim bana karşı çıkıp açıldı.Karşımda buz mavisi iki göz. Şaşkın bir ifade vardı.Konuşuyordu ve ben O an o korkunç tınıya güvenmek istedim. Sadece ve sadece istedim.


AYRINTILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin