Sabah uyandığımda yanında olmanın verdiği huzurla baktım kapalı gözlerine. Bana dönüktü. Sonra düşündüm, aslında ben burda hiç de yalnız değilmişim.
Öylesin ki her an gözlerimi acıtan bir ışık saçıyorsun sanıyorum. Çok masum görünüyorsun ama sanki suçlulardan bir suçlusun. Uzunsun ama duyguların sana orantısız. Yine öyle ki her şeyi çok kısa yaşıyorsun.
Anlamak isterdim. O mavi gözlerin ardındaki siyah düşünceler içindeki özgür benliğini. Ama sertsin. Peki niye... Bu merhamet esintisini nasıl bu kadar iyi barındırıyorsun... İyisin de kötü davranıyorsun. Ya da kötüsün de iyi gösteriyorsun. Nesin sen? bir gün bana da anlat... İsterim ki hiç susma. Anlayalım birbirimizi...
Dün geceki korkularımdan eser kalmamıştı. Odasına göz attım olduğum yerde. Her şey gri ve siyahtı. Her şey temiz ve düzenliydi de. Ona döndüm. Uyuyordu. O fark etmeden odadan çıkmak için yataktan yavaşça kalktım. Kapıya doğru yöneldim ve küçük adımlarla giderken kalbimi ağzıma getiren o ses,
-Alya
Şimdi ne yapacağım neden yanında uyudum ki?Kapıyı açıp kaçacaktım ki kapı kilitliydi.
-Kapı neden kilitli?
-Alışkanlık. kilitlemezsem rahat hissetmiyorum.
Anlamış gibi başımı salladım. Diyecek bir şeyim yoktu.
-Olduğu yerde doğrulmuş gözlerini ovuşturuyordu.
-Seninle konuşmam gerek. Gel otur.
Dediğini yapıp yanına gittim yatağın en köşesine oturdum.
-Patron tutuklandı.
-Ne?
-Şirkette birini bıçaklayıp darp etmiş.
-Ne diyorsun sen? kim? kimi?
-Merak etme annen değil.
Kalbim yine ağzımdaydı.
biraz öylece oturduk. ben düşüncelere dalmış aklımdan binbir türlü senaryo geçerken o da üzerini giyiyor olmalıydı. Dolan gözlerimden dolayı pek bir şey göremiyorum. Kıyafet dolabının önünde hareket eden şey o olmalıydı.
-Hadi
dedi birkaç dakikanın ardından.
Gözlerimi silip yataktan kalktım.
-Biraz yürüyüş yapalım.
-Neden? evden çıkarak mı yürüyelim?
-Evet genellikle insanlar öyle yapar.
-Sonra peki?
-Gelip kahvaltı ederiz.
-Ya sonra?
-Hazırlanıp bir daha dönmemek üzere evlerimize gideriz.
-Senin evin nerede?
Benden böyle bir soru beklememiş gibi gözlerime baktı
Cevap vermeden kapıyı açtı ve aşağı indi.
Arkasından indim. Odama girdim ve buraya geldiğim ilk günkü kıyafetlerimi üzerime geçirdim. İlk geldiğim günde yanımda olan çantamı yalnızca kendi eşyalarımı doldurdum ve yalağın üzerine koydum.
Odama girmişti o sırada.
-Hadi,gidelim.
,
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYRINTILAR
Teen FictionHer şey aniden olmuştu. Sabır gerekti. Hayat ne gösterdi? Çıkmazlarla dolu,tersköşe günler..