3. BÖLÜM
Ertesi gün de sınavımız vardı. Sınıfa girdiğimde 3'er, 4'erli gruplaşmış kızlar önceki günden bahsediyorlardı. Sırama doğru ilerlerken "Vay be bak sen şu kıza.." "Notuna mı şaşırayım,Meleksu'ya vuruşuna mı?" "Bir de minik bir kız ya hani beklemezdim.." Aman sanki sınıfta cinayet işlenmişti!
Sıramda tek başına oturup elindeki zikirmatikle gözleri dalıp giden Esma'ya "günaydın" dedim. Başıyla kabul etti. Ardımdan Nergis gelmişti sınıfa. Çok ciddi görünüyordu. Sırasına oturdu. Ne olduğunu sormak için yanına giderken beni gördü ve birden suratını gülümsemeye bıraktı. Neden böyleydi? O halini bir tek ben mi merak ediyordum? Hep göz önündeydi. Canı sıkılsa içine atıyor gibiydi. Hep de gülünmezdi ya. Nasıl bir hayata sahipti Nergis? Hep merak etmişimdir. Özellikle gidip hiçbir zaman soramamışımdır orası ayrı. Yanına gitmekten vazgeçip hemen yan tarafındaki askılığa üzerimdeki montu astım. O sırada da bir selam verdim ve hemen yerime geçtim.
Bugün sınıfta ne Meleksu ne Sıla ne de Vildan vardı. Dil ve anlatım sınavının olmasına rağmen yoklardı. Bu o ikisi için şaşırtıcı bir durumdu. Dışarı baktım. Yağmur boşalırcasına yağıyordu. İlk ders boştu. Bugünkü sınava çalışmamıştım. Önümde yine son dakika çalışmalık bir defter duruyordu. O kadar umursamaz olamazdım. Bir iki sayfa çalışıp geri kapattım. Masal ve Sevim uyumuşlardı. Nergis ve Nil de öyle. Berçem telefonuyla uğraşıyordu. Yaren birkaç kişi daha toplanmış dedikodu yapıyorlardı. Esma ise defterinde eksik kalan yerleri tamamlıyordu. Ne sıkıcı bir gün! Bir oflayıp pufladıktan sonra Masal ve Sevim'in yanına gidip onları uyandırdım,
-Niye uyuyorsunuz ,kalkın, sıkıldım
-Alya git başımızdan diye mırıldandı
-kalkın hadi dans çalışalım dediğimde Masal uyanıvermişti.
Sevim kareografını yapıyor,bize öğretiyordu. Ardından ise çekip internetteki ortak kanalımıza yüklüyorduk. Nergis ve Nil de bize katılıyorlardı. Onların yanına gidip uyandırdık. Sınıfımız büyüktü ve mevcudumuz kalabalık olmadığı için pek sıra yoktu. Birazını çekip arkada kendimize yer açtık ve Sevimin daha önceki kareografını izledik. Birazını öğrendik. Zil çalsa da diğer dersimiz boş olduğu için devam ettik. Şarkı Beyonce 7/11 dı.
Çok eğlenceliydi ki zil çaldı ve sınava girmek için yine farklı sınıflara dağılmıştık. Sınav için başımızda duran hoca 10. sınıfta dersimize giren Hayati hocaydı. Yerinde oturdu ve öylesine bir sınıfa bir de telefonuna baktı. Kızın biri ellerini sıra altına götürüp yazdığı kopyaları kağıda geçiriyordu. Gözler en arkadan en öne kayar olmuştu. Kağıtlar yerlerini sıra üzerinde değiştirmişti. Aynı sınıftan olanlar şanslıydı hep.
Sınav bittiğinde sınıfıma hızlı adımlarla kalabalığın içinde dönüyordum ki bir kızla çarpıştım. Önüme baktığımda yine o kız vardı. Yolduğum kız. Korkuyla gözlerime baktı bu sefer. Arkasından arkadaşı gelip kolunu tuttu "kızım bilmiyor musun, o ablaların sınıfındakiler hep kavga ediyor. Dikkatli olsana!" dedi fısıltıyla. Önümdeki kız "Özür dilerim" dedi incecik bir sesle. Ardından yanımdan değil de bayağı bir öte taraftan gitti. Sınıfımızın bir de adı mı çıkmıştı yani. Daha dün bir bugün iki...
Nergislerin sırasının etrafında toplanmıştık.
-Ya bu diğer sınıftakiler bizden korkuyormuş. Yanımda benden de kısa,zayıf bir 11 vardı. Bunu duyduktan sonra biraz gözlerimi kısarak baktım kız sınav kağıtlarımızı değiştirip ful yazdı benimkini.
- Aynen kızlar ya. Geçen gün yolduğum kızla çarpıştım. Arkadaşı gelip bizim sınıfa "kavgacı" dedi.
Nil birden daha bir dikleşti oturduğu yerden
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYRINTILAR
Teen FictionHer şey aniden olmuştu. Sabır gerekti. Hayat ne gösterdi? Çıkmazlarla dolu,tersköşe günler..