SESSIZ KIZ

PLAN

Medya barutun evi

Barut ile arabadan inip ,geldiğimiz eve baktım. Çok güzel evdi. Bahcesi yesillik doluydu.Fazla ev yoktu.

Bazi evlerle birlesik gibiydi.Ne abartılı ne de abartısız. Bahçeden girip kapıya geldik. Barut cebinden anahtarı çıkarıp eliyle gecmemi gösterdi.

Biraz utanıyordum , ilk defa bir erkekle aynı ortamda oturcaktim ,asım abi hariç. Ve hiç normal gelmiyor bana. Barut önde giderken ben de arkada evin iç mimarini övüyordum.  Gerçekten güzel dösemisti. 

Herşey çok uyumluydu.  Eşyalar siyah gri karışımı , koltuklar ise siyah mavi karisikti. Değişik ama güzeldi. Ben etrafa büyülenmiş gibi bakarken barut kolumu tutup çekince ona baktım. Utanmistim. Görmemişler gibi etrafa bakıyorum bide moralim bozulunca , direk koltuğa oturup konuşmasını bekledim.

" moralin bozulsun diye yapmadım. Sadece biraz daha baksaydin benim niye yok diye üzülürdün . Zaten bu ev seninde sayılır. "

haklıydı. Bu eve ne kadar çok baksam okadar icimde kalırdı . Anladım ki barut gerçekten beni takip etmiş her davranisimi biliyor. Halbuki ben kimse benimle ilgili bisey bilmez saniyodum.  Meğersem barut beni tanıyan tek kisiymis.  Ona bakip gülümsedim .

" böyle devamlı gül ,gülmek sana yakışıyor. Hem adında gül "

diyince daha çok güldüm. Yeri geldimi çok sert biri bazende çocuk gibi. Farklı biri. Ona bakip hadi dercesine baktım. Ayağa kalkıp mutfak sandığım yere yürümeye gitti.

" Içecek alıp geliyorum."

Bende ayağa kalkıp yanına gittim. Kahve makinasına kahve koyarken elinden aldım. Bana bakip napcagimi bekliyordu. Cezve aramaya başladım. Elinde havada sallayıp gulunce bende ona güldüm.

Cezveyi alıp ona kahve yaptım. Ben kahveden nefret ederim. Oda bana dolaptan şeftalili meyve suyu çıkardı. En sevdigimden. 

"Seftaliydi dimi? "

gülüp kafamı olumlu anlamda salladim. Kahvenin üstündeki köpüklü yeri alıp fincana koydum. Oda dezgaha yaşlanmış , beni izliyordu. Icimde biseyler oldu. Tarifsiz bisey heycanlandim böyle beni izleyince .

Kahveyi fincana boşaltıp ona uzattım. Oda bana şeftalili meyve suyumu verdi.

" teşekkür ederim. Ilk defa senin elinden kahve icicem , beni zehirlemede "

diyip gulunce sakasina koluna vurdum. Bilerek 'ahh' diyince ikimizde gulduk.  Kahvesini alıp odaya gittik.

  Ben meyve suyumu içerken oda kahvesini bitirmiş beni izliyordu. Bende meyve suyumu bitirip ona baktım.

" artık şu plana gelelim"

diyip ciddi bir hale dönüştü. Asim abimin olayı barutu neden ilgilendiriyor ,merak etmiştim. Kağıda yazıp ona verdim. Okuyunca bana bakip

"asım benim o karanlık dünyada hayatta kalmami sağladı. Ben orda her gün iskence çekerken o bana dövüş öğretti. Onun sayesinde ayaktayım. Asim ' a senden ben bahsettim. Oda seni görünce  seni korumak istedi ve senin yaşını bekledi. Aldı da yanına . O yuzden asım benim için değerli. Senin kadar. "

diyince ben daha neler duyucam. Bir anda bildiğim tüm doğruların yanlış olduğunu öğrendim ya da yeni doğrular öğrendim.

" plana gelirsek eğer bir parti var orda planı devreye sokcaz."

Partimi! hiç gitmedigim, görmediğim yerlere gitmek istemiyorum. Biraz değişiklik olur asım abim için onca insanın içine atilmam lazım. Barut anlamış olacak ki

" sen sadece yanimda durcaksin daha planı devreye sokmicam. Senin korkmani gerektiren bisey olmicak,ınsanlar seni sıkamaz. Zaten senin ne kadar güçlü olduğunu herkes ringlerde görüyor. Senin bir ismin var dışarda SESSIZ KIZ. Seni herşeye karşı korurum. Insanlarla yuzles ki sonradan sorun yaşama . Seni bu hayatta zorluklarla yaşamaya bırakan kaderini degistircez. "

bunları söylerken gözlerim dolmuştu. Beni çok iyi anladığı belliydi. Beni anlayan birinin çıkması çok mutlu etmişti beni. Insanlarla yüzleşme vakti geldi. Kaderimin değişmesi için herşeyi yapicam.

Barut ' a bakip gulumseyince oda bana gülümsedi. Gulunce çok tatlı olduğunu fark ettim. Ve bu içten gülümsemesi beni daha çok mutlu etti. Kağıda

' artık evime depoya  gitmek istedigimi' yazdım.

Kagidi okuyunca ayağa kalktım.

" tamam hazırlaniyim bekle ben birakcam."

Zaten sen birakcan ben bilmem kac kilometre uzakta olan yerden nasıl eve gitcem alala. Gulunce tamam der gibi kafamı salladim.

Yukarı çıkıp bir odaya girdi. Bende onu izliyordum, aman ne ayip görürse rezil olurum. Hemen kapıya doğru gidip  açtım. Açtığımda karşımda bir tane kız çıktı.

Ağzında sakız üstünde varla  yok arasi kisa elbise vardı. Yüzü dolu fondeten ben ona bakarken

" ay hizmetçi çekil surdan. Barut ne ara hizmetçileri içerde bırakır oldu. "

diyip beni itti. Kıza bak len o kim beni itiyo. Kız

" barut nerdesin "

diye şakıyınca sanki sesi çok güzelmiş gibi bagiriyo mal. Gidip saçından tuttuğum gibi kapıya attim.

"Ahh napiyorsun sen surtuk! pislik hizmetçi, seni kovdurturum kizim.  "

diyip bana bağırınca gidip kızın yüzüne tokatı geçirdim. Daha pis doverdim ama şimdi bu sıkıntıda başıma iş almak istemiyorum.

" noluyor burda!  Asli senin burda ne işin var! "

diyip aşağıya inen baruta  sinirli baktım. Kızlarla arası iyi belli artık barut ta umrumda değil. Yanlış düşünmüşüm.

"Aa askim barutcugum bak bu hizmetçi kız bana napti."

Diyip o çirkin dudağını büzüp baruta baktı. Bende sok olmuş gibi baruta bakıyordum. Sözde beni sevdiğini soylememisti o manaya getirmişti ama şimdi sevgilisiyle. Ona sınırlı bakip bisey söylemesine fırsat vermeden kapıdan çıktım . Ben çıkarken kız da baruta bişey söylüyordu.

" Aaa barutcugum nereye " .