Joe, yerden kalkıp, John'a karşı koymaya çalıştığında, yediği yumrukla geriye doğru afalladı. Charlie ve Atış-ka John'un üzerine atıldılar. Charlie, John'u yere serdiğinde, Atış-ka Sam'e saldırdı. Masadan yeni kalkan, John'un arkadaşı Loyd Atış-ka'yı engellemek için önüne çıktı. Atış-ka adamın kolunu yakalayıp çevirdi, ardından, kafasına vurduğu iki yumrukla yere indirip, yürümeye devam etti. Sam, kendisine gelmekte olan koca Kızılderiliyi görünce, altındaki adamı bir köşeye fırlattı. Atış-ka'yı karşılamak için önüne çıktı. Atış-ka adama attığı yumrukla, masalardan birinin üzerine yıktı. Bu sırada omuzundan vurulmuş olan Martin, Atış-ka'nın üzerine atladı. Yere yığılan ikiliden, ilk kalkan Atış-ka oldu. Yerde acı içinde omuzunu tutan adamın göğüs kafesine attığı bir tekmeyle, adamı havaya kaldırdı. Yere sertçe tekrar yapışan adam, can çekişmeye devam etti. Bu fırsatı kollayan Sam, Atış-ka'ya güçlü bir darbe indirdi. Atış-ka aldığı darbeyle, hanın mutfak tarafına yapıştı. Orada gördüğü bir şişeyi, Sam'in üzerine fırlattı. İki eliyle yüzünü kapatan Sam'in elinde kırılan şişe, elinde kesikler oluşturdu. Sam, elini tutarken, yediği darbeyle kendisini tekrar masanın üzerinde buldu. Masa bu kez kırılıp yere çöktü. Atış-ka masanın yanındaki sandalyelerden birini alıp, Sam'in üzerinde kırdı. Sam baygın şekilde yatarken, John ile Charlie'ye baktı. Charlie ve Joe, John'u etkisiz hale getirmişlerdi. Ama dışarıda bekleyen, daha onlarca kanun adamı vardı. John, yüzünden akan kanı eliyle silerken, "Buradan sağ çıkmanıza imkan yok Joe!" Joe bunun farkındaydı. Yerde yatan eski dostunu ayağa kaldırdı. "Neden bu kadar geciktin?" Sarı saçlarını arkaya atan Wilson "Bazı sorunlar çıktı Joe!"
Yaklaşık 1 ay önce.
Chio, Kanlı Bıçak ve altı adamıyla girdiği çatışma sonrasında, Wilson'un kanlı bıçağı vurması sonucu hayatını kurtarmıştı. Wilson, ona ne yaptığını sorduğunda, ise, taraf değiştirmesi için Joe'yu uyar demişti. Wilson, koşarak ilerleyen Chio'ya dur dediğinde, çaldığı ıslıktan bir kaç saniye sonra, kendisini Leonda'nın üzerinde bulan Chio hızla ormanda kayboluyordu. Wilson, bulduğu bir ata atlayıp arkasından gitti. Engebeli arazi onun at sürmesi için sorun değildi. Chio, Leonda'nın üzerinde olmasaydı onu çoktan yakalamıştı. Wilson, Chio'yu yakalayamadan geriye dönerken, aklında tek bir soru işareti vardı. "Chio kimdi?" Arkadaşlarının yanına döndüğünde, başının arkasını ovuşturarak, ona sorular soran Joe'ya bütün olanları anlattı. Joe çabuk karar vermeliydi. "Wilson! onu takip et." Wilson, Joe'ya ifadesizce baktıktan sonra konuştu. "O takip edilemez Joe." Joe ne olduğunu anlamayan bakışlarıyla bakarken, bir şey kafasına dank etti. "Leonda!" dedi fısıltıyla. Joe biraz daha düşündükten sonra, yedi Kızılderiliyi gömmek için ayağa kalktı. Luke ve Wilson'un yardımıyla iş hal olurken, "Chio demek taraf değiştirmemizi istiyor." Wilson, attığı son topraktan sonra, "Bu asla olmayacak Joe! Chio, kazanamayacağı bir taraf seçiyor. İntikam hırsı tekrar gözünü bürümüş olmalı." Joe ağacın dibine, oturduktan sonra, yaktığı sigarasından çekerken, yanına iki dostu oturdu. "Wilson, Chio'nun intikam hırsı biteli çok oldu. Bu işte başka bir şey var. Kadim kabile henüz savaşa hazır değil. Bizimkilerin ise, savaş alanına taşımakta olduğu, top ve ağır makineli tüfekler epey zaman alacak. Bu zaman içinde onu bulmalısın, izini takip et. Elbet bir yerde duracak." Wilson elindeki bir dalı kırdıktan sonra, "Bunu neden yapayım Joe?" Joe, Wilson'un gözlerine baktı. "Onun izini sürebilecek tek kişisin, ve senin dostum olduğunu sanıyordum!" Wilson iç çekti ve ayağa kalktı. Atlardan birine atladıktan sonra, "Sabrina'nın hanına git Wheeler. Yakında bu limandan bir gemi kalkacak." Joe başıyla onayladıktan sonra, Wilson hızla ormanın içine daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsanevi Savaş 2
Historical FictionEfsanevi Savaş isimli kurgumuzun, 200.Bölümüne geldiğimiz için, aynı kitap üzerinden daha fazla bölüm güncellemek yasak. 200.Bölümden sonra bölüm eklenmediği için, 6.Sezon'a bu kitaptan devam edeceğiz. Tamamen karakterler üzerinde oynama yapılmadan...