6.Sezon 11.Bölüm

11 1 0
                                    

Zenci kan tükürdü. Wilson nefes nefese konuştu. "Şunu anla artık, tanrı ve kader yok! Seni elimden kurtaran tek şey ise o birlikti. Şimdi onlar yok ve sen ölüyorsun!" Zenci konuşmak için doğruldu. "Senin zalimliğini örten bir şey kalmamış." Wilson eliyle karnını tutan adamın elini karnından çekti. Daha sonra elinin üzerine bastı. Parmaklarını ve bileğini çatırdatarak ezdi. "Şuan yaşamın, benim elimde. Seni istersem yaşatırım, istersem öldürürüm." Zenci zar zor konuşuyordu. "Yaşamım tanrının ellerinde, senin elinde olan tek şey ise sefil bir kibir!" Wilson diğer ayağıyla adamın kafasına sert bir tekme attı. Bayılan adamı orada bırakıp yola devam etti. Biraz ileride, gölün kenarında elini ve yüzünü yıkadı. Kendi kendine söylendi. "Neler oluyor? Bunların hepsi saçmalık!" Wilson geceyi geçerek bir yer bulduktan sonra Sabrina'nın hanına doğru yola koyulmuştu.

GÜNÜMÜZ

Olanları tek solukta dinleyen Joe sorular sormak için hazırlandı. "Yani bu savaşa girersek, Chio'nun gördükleri mi gerçekleşecek?" Wilson, "Eğer bu saçmalıklara inanıyorsan evet!" Joe düşündü. Chio ve kadim bir güç? Bu zamana kadar onun yanında olan dostu şimdi, büyük bir gücün peşinden gidiyordu. Onların yaptığı tek şey, kader diye tutturmaktı. "Wilson, gördüklerin doğruysa eğer bu savaşı bizim kazanmamıza bir imkan yok. Ama savaşırsak Chio'nun gördüklerine göre kazanan taraf oluyoruz." Joe, yanında oturan kardeşlerine baktı. "Atış-ka ne düşünüyorsun?" Atış-ka hemen konuştu. "Bu savaşa girmemeliyiz. Beyaz adamın silahları zaten çok güçlü. Biz olsak da olmasak da savaşı kazanacaklar. Hem, Wilson'un anlattıklarına göre Charlie ve ben savaşta yokuz." Charlie öfkeyle kardeşinin sözünü kesti. "Seni ahmak! Bunca yıl bu savaş için bekledik. Joe savaşacağız!" Atış-ka sinirlenmişti. "Senin sorunun ne küçük kardeş? Bu savaşın sana bir yararı var mı?" Charlie yutkundu. Konuşmak için hazırlandı, birkaç kere kekeledi. "Babamız olsa savaştan kaçar mıydı?" Atış-ka yumruğunu masaya vurup ayağa kalktı. "Gereksiz bir savaşa girmemizin babamızla ne ilgisi var!" Joe ayağa kalkan Charlie'yi omuzlarından bastırarak tekrar oturttu. "Savaşmayacağız Charlie! Sadece izleyeceğiz." Charlie tekrar ayağa kalktı. "Sen savaşmayacaksın, Atış-ka ve ben savaşacağız! O aptal Kızılderili tüm bu topraklara hükmedemez!" Joe ve Wilson Charlie'nin dediklerinden sonra şaşkın bir biçimde ona bakıyordu. "Sen ne dedin?" Charlie başını öne eğdi. "Kader kaplumbağasını okudum! Chio her şeyi elinde tutan kaosu getiren bir lider olacak! Bu kaosu engellemek için, Wilson ve Magian'ın ölmesi gerekiyor!" Wilson şaşkın bakışlarla Charlie'yi süzerken hanın kapısı açıldı. İçeriye giren Luke herkesin şaşkın bakışlarına maruz kaldı. "Evet kızlar, beni özlediğinizi biliyorum!" Wilson kahkahayı bastı. "Öldükten sonra daha çok özleyeceğiz sanırım!" Atış-ka homurdanıyordu. Charlie kızgın kızgın Atış-ka'ya baktı. "Kader kaplumbağasını okuduğun halde, Joe'yu takip mi edeceksin?" Joe öfkesini belli etti. "Charlie! yıllar sonra ikinizi kabullendim, ve kardeşim saydım. Şimdi istersen benimle kalırsın, istersen yalnız başına savaşa katılırsın. Chio senin dediğin gibi bir kaosu asla yaratmayacak." Luke nelerin konuşulduğundan habersiz bir şekilde, "Neler oluyor Joe!" Charlie Luke ve Wilson'a baktı. "Magian! savaşacak mısın?" Luke başını evet anlamında salladı. Charlie tekrar Wilson'a baktı. Wilson'da onaylayarak başını salladı. Joe iki arkadaşına baktı ve konuştu. "Hayır!" Luke, "Ne oldu Wheeler, sen savaşmayacak mısın?" Joe artık bağırmaya başlamıştı. "Savaşırsan, ölürsün Luke!" Luke bağırarak konuşmaya başladı. "Savaştan kaçacak kadar alçalmış olamazsın Wheeler!" Atış-ka sakin ses tonuyla konuştu. "Savaştan kaçmıyor, dostlarının ölümünden kaçıyor!" Charlie bağırarak konuştu. "Sen benimle savaşacaksın Atış-ka!" Joe Atış-ka'ya baktı. Ağzından ne çıkacağını merakla bekliyordu. Atış-ka yine sakin bir ses tonuyla konuştu.

Efsanevi Savaş 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin