Efsanevi Savaş 2

6.Sezon 8.Bölüm

Kadim lider ellerini sakalına götürdü. Bu sırada birlikten uğultular yükselmeye devam etti. Vetus? kimdi? Kadim liderin adı mıydı? Kadim lider hakkında bir bilgi olduğu kesindi. Kadim lider bağırdı. "Anga! Bunu bilerek yaptın. Şimdi, aç hayvanlarım, senin güvendiğin adamlarının etiyle beslenecek!" Anga Beyaz, elini kılıcına attı. "Sakın! Sakın bunu yapma kardeşim. Güçlerimizi bölmeyi istemezsin!" Kadim lider ellerini havaya kaldırdıktan sonra garip sesler çıkardı. "Senin benim yanımda nasıl bir gücün olabilir ki melez?" Etraftan gelen büyük örümcekler, köpeğe benzeyen değişik yaratıklar, Anga Beyaz'ın birliklerinin etrafını sararken, Anga Beyaz, kılıcını çekip birliğinin yanına doğru koştu. Yaratıklar, ekibindeki adamları bir bir parçalarken kılıcıyla önüne çıkan yaratığa saldırdı. Wilson ve Chio şaşkın bir şekilde verilen savaşı izlerken, Wilson bunların nasıl olduğunu düşünüyordu. Madem bu kadar güçlü hayvanları vardı, o zaman neden insanları birleştirip bir savaşa hazırlanıyordu? Diye düşünürken, Anga Beyazın birliğinden sadece kendisi sağ kalmıştı. Kadim lider, tahtan aşağıya indi. Anga Beyaz'ın yanına geldi. "Sen benim kardeşimsin Anga, senin kötülüğünü istemem. Ama sen sınırları her seferinde geçip, beni tahrik ediyorsun. Bu temeli sağlam olan bir krallık kardeşim. Biz bu krallığı kurmak için çok bekledik. Brutos gibi sadık hizmetkarlar bu yolda can verdiler. Şimdi ise senin yaptığın, bizi bölüp güçsüzleştirmek." Chio, Brutos ismini duyunca şaşkınlıkla fısıldadı. "Brutos mu?" Kadim lider ona sıcak bir gülümseme ile baktı. "Evet, yok oluşunda büyük rol oynadığın Brutos!" Wilson şaşkın şaşkın bakarken, yaratıklar salonun üst duvarlarında deliklere giriyordu. "Madem bu kadar güçlü yaratıkların var, neden savaş için insan topluyorsun?" Kadim lider, aynı samimi ses tonuyla cevap verdi. "Ben savaş için ordu kurmuyorum, ben savaş sonrası için halk inşa ediyorum." Wilson tüm olanları anlamaya başlamıştı. "Yani ordunun içindeki beyaz adamları da yanına aldın çünkü, sapkınlığın onları korkutup, sana karşı savaşmalarını istemedin!" Kadim lider güldü. "Wilson, bu inançsızlığın seni engelliyor. Kader oyununda iki seçeneğin var. Ya gidip, Joe'yu uyarırsın, bu savaşa girmez. Ya da... " Wilson adamın sözlerini kesmişti. "Ya da bu savaşa girip hepinizi yok ederiz!" Kadim lider, sabırlıca bekledi ve konuştu. "Ya da Wilson, ölürsün. Tek sen değil, Luke ve Chio'da ölecek. Joe ise her gün ölecek." Chio gördüklerini hatırladı. "Vetus! Her şeyi gördüm. Joe taraf değiştirmiyordu. Savaşa girip düşmanla beraber bizi yok ediyordu. Ağır makineli tüfekleri vardı. Bizim ordumuzu dakikalar içinde yok ediyorlardı. Ve ben, makineli tüfeklerin arkasından dolaştığım birliğim ile onları yok etmek için harekete geçtiğimde... Luke ve Wilson'u öldürüyordum. Daha sonrasında ise Joe ile savaşıyorum ve... Ve Joe beni öldürüyordu." Kadim liderin karanlıkta parlayan gözleri açıldı. "Chio! Sen nasıl yaptın bunu? Hangi yetkiyle Kader Kaplumbağasına bakarsın?" Chio ne dediğini anlamayan bakışlarıyla Kadim lidere bakıyordu. Kadim lider, bu bakışlardan onun Kader Kaplumbağasından haberdar olmadığını anladı. Endişeli bir ses tonuyla, "Anga! Joe Wheeler taraf değiştirmeyecek!" Anga Beyaz, başını avucunun içine aldı. "Lanet olası Wheelerlar!" Kadim lider, kardeşine katıldı. "Bu resmen ahmaklığın bir soyu! Yıllar önce babası Jack Wheeler, bütün planlarımızı engellemişti. O zamanlar biz küçükken, Brutos tarafından eğitiliyorduk. O Jack'e defalarca yenildi. Ve bizde Jack'i öldürdük. Şimdi ne olacağı çok açık kardeşim! Joe'yu öldüreceğiz." Anga Beyaz şaşırdı. "Ama, kader oyununda Wheeler'ın yeri çok büyük. Onun boşluğu doldurulamaz." Kadim lider güldü. "Jack Wheeler'ın yerini dolduran biri oldu. Onunki de dolacak." Anga Beyaz telaşla bağırdı. "Joe ölemez Vetus!" Kadim lider arkasına baktı. "Neden?"