Tatil.

762K 15.2K 2.1K
                                    

Geciktiğimin farkındayım ve özür dilerim. Fakat bazı yorumları hak etmediğimi düşünüyorum. Madem okumak istemiyorsun, okuma o zaman. Neyse, a little kırıldım sanırım, onun dışında süferiim. TAKDİR alıyorum olooom!! Bu yüzden bu bölümdeki tatile Zach'in ve İrem'in de hakkı var. Şimdi sieyin. Ayrıca kardaşımın -gerçek anlamda- hikayesini okuyun bnc. İsmi Kar Tanem.


Zach'e Noluyor lan, bakışımı atarken Katja konuşmaya başladı.

"İrem, biliyorsun, 2 gün sonra noel tatiline giriyoruz."

"Evet?"

"2 hafta süreceği için bizde her sene yaptığımız gibi, tatile çıkmaya karar verdik."

Gülümsedim.

"Öyle mi?"

"Evet."

"Bu sene nereye gidiyoruz?" dedi Zach

"Bende onu söyleyecektim. Bu sene Armis/Paretnkrischen' e gidiyoruz. Almanya'nın en ünlü kayak merkezlerinden biridir."

"Ama 2 yıl önce oraya gitmiştik. Başka bir yere gidelim." Zach somurturken gülmemek için kendimi zor tuttum.

"Hayır Zach. İrem'in orayı görmesini istiyorum. Ne dersin İrem?"

"Ben de mi geliyorum?" Şaşkınlıktan ağzımın beş karış açıldığına bahse girebilirim

"Biz giderken senin gelmemen saçma olur İrem. Ayrıca babana söz verdim." dedi ve göz kırptı Fuat amca.

"Gerçekten mii? ALLAA- ah, şey çok sevindim. Ne zaman gidiyoruz peki?"

"Yarın gidiyoruz, tatile bir gün önce çıkalım dedik, Fuat izin aldı. Sonuçta yolda giderken büyük bir zamanımız geçecek."

"Neden? Uçakla gitmiyor muyuz?" Zach tek kaşını kaldırmıştı. Bende istiyorum ama ağağağa.

"Hayır. Yolda giderken İrem'in Almanya'yı görmesini istiyorum."

"Ay, çok güzel olacaaaak!! Pardon. Kaçta çıkıyoruz yola?"

"6.30 gibi. İstersen gidip valizini hazırlayabilirsin."

"Teşekkür ederim, gidiyorum." dedim ve götümle masada neler devirdiğime aldırmadan yukarı çıktım.

Şimdi, beni ezikleyebilirsiniz ama ben hayatımda hiç kayak yapmadım. O yüzden oraya gittiğimizde kesin ağzımı burnumu kırıp gelicem ama yine çok ekşınlandım. Türkiye'de ot gibi yaşayan ben burada her gün başka bir olayla karşılaşıyorum. Söylemesi ayıp çok ekşınlı bir hayatım var.

Birinin dolabımın üstüne kaldırdığı valizi binbir güçlükle indirdikten sonra, çekmecede elime geçen bütün tontonlu, şişko, şişme kazakları, dolaptaki montları valize tıktım. Gerçek anlamda tıktım yani. Ben hiçbir zaman eşyalarımı valize katlayarak yerleştirmedim. İrem, her yerde İrem'dir.

Valizi yeterince doldurduğumu düşündüğümde kapatma girişimlerinde bulundum. Bu girişimler part1 ve part2 olmak üzere ikiye ayrılıyor. Önce, insancıl bir şekilde valizin fermuarını kapatmaya çalıştım. Part2'lik kısımda ise, bir valizle sevişmediğim kaldı. Üstüne oturdum, üstünde zıpladım, yere vurdum. Hatta bi ara valiz saçımı çekti. Çok ciddiyim. Bu sırada çok gürültü çıkarmış olmalıyım, Zach odaya daldı.

"Bu ses ne ya? Napıyorsun sen?" dedi gözlerini pörtleterek.

"Valizi kapatmaya çalışıyorum." dedim ve valize iyice asıldım.

"Valizi yırtacaksın. Çekil ben kapatırım." dedi ve beni valizin üstünden çekti.

Nah kapatırsın o valizi.

"Ne koydun bunun içine? Bir ben yokum galiba." dedi kapatmaya çalışırken. Fermuarı çekerken kıpkırmızı olmuştu. Birden kahkaha atınca bana ters ters baktı.

"Napıyım ya kıpkırmızı oldun ahahahah."

"Görürsün sen." dedi ve valizin kapağını iyice açtı.

"Ya! Ben oraya kadar zar zor kapattım."

"Oha! Orada sadece 4 gün kalacağız. Bu kıyafetler ne? Mary'ye söyleyeyim o hazırlasın. Sana kalırsa bütün kıyafetlerini alırsın."

"Ama hepsi çok güzel." dedim somurtarak.

Gözlerini devirdi.

"Zaten senin yüzünden arabayla gidiyoruz. Sakın bana dokunma arabada, tamam mı?"

"Sana dokunmaya meraklıyım sanki. Asıl sen bana dokunma."

"Sorma ya, ben de senin için ölüyorum. Dokunmazsam olmaz."

"Belli olmaz sana. Hem-"

"Zach. Ne işin var burada?" Katja birden kapıyı açmıştı.

"Valizini kapatamamış, yardım istedi. Beni mi arıyordun?"

Ben mi yardım istedim?

"Çağlar ve ailesi de bizimle geliyor, sorun olmaz değil mi?"

"Ne?"

"Çağlar'la aranızın çok iyi olmadığını biliyorum. Fakat barışırsınız belki?"

"Ben gelmiyorum."

"Saçmalama Zach." Daha demin yumuşak konuşan Katja gitmiş, otoriter Katja gelmişti. Ayrıca sert konuşunca aksanı daha da belirginleşiyordu.

Zach bir şey demeden odadan çıktı.

"Hep böyle yapıyor." diye söylendi arkasından Katja. "Oysa her tatil onlarla gitmek zorundayız. bilmiyormuş gibi davranmasını anlamıyorum."

"Neden ki?"

"Fuat'la Salim küçüklük arkadaşılar."

"Salim, Çağlar'ın babası mı?"

"Evet. Ayrıca Gül'le benim dostluğuum da fena değil. Kısacası iyi bir aileler. Zach'le Çağlar'ın ne alıp veremediği var, merak ediyorum doğrusu."

"Onu bende merak ediyorum." diye mırıldandım.

"Bir şey mi söyledin tatlım?"

"Ah, bence eğlenceli olacak." dedim gülümseyerek.

"Umarım." dedi ve odadan çıktı.

Bende kendimi yatağa bıraktım. Bir daha kavga çıkarsa, olaya karışmamayı planlarken, potansiyel bir kavga ortaya çıkmıştı. Anladığım kadarıyla, Zach'le Çağlar eskiden baya iyi arkadaşlardı. Peki şimdi neden böyleler? Çağlar Sofia yüzünden demişti, ama Sofia yüzünden ne olabilir ki? Acaba ikisi de Sofia'yı mı seviyordu? Öyle olsa Zach neden Sofia'dan bu derece nefret etsin ki?

Bende İrem'sem, bu olayı çözerim.

KUZEN.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin