KUZEN.

Kayak.

Yeni bir bölümle karşınızdayım beybisiler :D:dD Yorumlarınızın hepsine cevap veremediğim için buradan bazılarını şaapayım. 1.si hikaye daha bitmedi, hoşt lan, burada bitirecek kadar bitch miyim ben. 2.si yorum larınızın çoğunu haykırararak okuyorum :D:D Tabi 'yb ne zamaaan' dışında olanları. Hah bir de, birçoğunuz 'Zac' isimli hikayeyi görmüşsünüzdür. Yah, okurken haykırdım yemin ediyorum :D.d Onun dışında, hikayenin sayın yazarı sinirlerimi bozdu, üstüne üstlük zeytin yağı gibi üste çıkmaya çalıştı. Özentilik yapmak için hikayemi okumaya devam edecekse, bu bölümü de okusun. Burdan ona sevgiler, saygılar. Bana ulaşmak isterseniz, twitter kullanıcı adım @ihahahateyou . Onu da söyliyim bari :dd

Bölüm Şarkısı (Bu sefer koymayı beceririm inşallah.) P!nk- Just like a pill

Multimedia'da Sofia var, sanırım yavaş yavaş karakterleri görmeye başlıyacaksınıııız ^^

Tam sümkürdükten sonra Çağlar'ın omzunda uykuya dalacakken Zach'in sesiyle uyandım.

"Ben odaya götürürüm."

"Sarhoş musun sen?" Çağlar kıpırdanınca başımı kaldırdım ve zorla gözlerimi açtım.

"Kim ölmüş?" dedim uykulu bir sesle.

"Bir şey yok. Seni odaya götürmeye geldim."

Burnumu kırıştırdım.

"Senin kendine hayrın yok. Ayrıca kimsenin beni odaya götürmesine de ihtiyacım yok." diye homurdandım. "Bence sen odaya nasıl gideceksin onu düşün."

"Beraber gidiyoruz." dedi sert bir sesle.

Çocuk sarhoşken bile artistik patinaj yapmaya çalışıyor.

"Zach sarhoşsun. İrem'in de uykusunun açılmadığına eminim. Ben-"

"Ya bi susun." diye cırtladım. İkisi de bana tip tip bakınca kozmik kahkahalar atarak gülmeye başladım.

"Bence sen de içmişsin."

"Sen konuşma! Uykumu kaçırdın zaten. Bir de beni odaya götürecekmişmiş. Afedersin ama kıçımla güldüm." dedim ve kahkaha atmaya devam ettim. "Ben kendim odaya giderim, Çağlar sen de odana git, Zach sen git öl." dedim gülerek.

Zach birden kolumu tuttu.

"İyi misin?" dedi kaşlarını çatarak.

"Evet. Bugün uyuduktan sonra, yarın seninle önemli bir konuşma yapmak istiyorum. Tabi ölmezsen."

"Gidiyoruz." Ne olduğunu anlamadan kolumdan çekip otele sürükledi. Birkaç dakika sonra odaya gelmiştik.

Sessizce kapıyı açtıktan sonra Fuat amca ve Katja'yı uyandırmamaya çalışarak odama geçtim.

Yether artık uyumak istiyorum.

***

"İrem tatlım, kahvaltı için aşağı iniyoruz. Hadi kalk."

"Yaaa, uykum varr."

"5 dakika sonra aşağıda ol canım. Biz gidiyoruz." Ayak seslerinden sonra kapı kapandı. Birkaç dakika yatakta mal mal döndükten sonra uyuyamayacağımı anladım ve kalktım.

Esneye esneye üzerime bir şeyler geçirdim. Telefonumu alıp çıkacakken içeriden bir ses geldi.

Herkes gitmemiş miydi ya?

Odada, hırsız ihtimaline karşı bir savunma aleti ararken valizin yanında duran saç maşam aklıma geldi.

Elime maşayı alıp kapının arkasında dururken ayak sesleri tam kapının önünde çoğalınca, kapıyı açtım ve maşayı hırsız olduğunu düşündüğüm kişinin kafasıan geçirdim.