KUZEN.

Sarhoş.

Multimedia'da Zach var. Dabıl sonunda buna bence Dd:D: 

Bölüm şarkısı: The Cab- Bad (İrem Gül'e hem tenks hem de dudak büzme hareketi. Tahrik ol emi."

Ve, kaçtım bebek.

"Bara gidiyoruz!"

"Hayır!" diye cırtladım.

"Nedenmiş o?" dedi bana dik dik bakarak. "Zaten senin yüzünden şu aptal oyun salonunda 3 saat tıkılı kaldık."

Dinime küfreden müslüman olsa.

Lan oha, cuk oturdu. Hani Sofia gavur ya.

"Diyene bak, bir oyundan diğerine koşarken memnun gözüküyordun?"

Burnunu kırıştırdı.

"Sen öyle san!" Başını yana çevirdi. "Gidelim mi? Ne diyorsunuz?"

Zach kararsız bir şekilde bana baktıktan sonra omuz silkti:

"Farketmez."

Sofia bana bir ya canım bu işler böyle yürür, bakışı fırlattıktan sonra Çağlar'a dönüp erkeklerin çok tatlı sandığı ama kızlara gayet de cadı gülüşü olduğu belli olan bir şekilde güldü.

Hayır Çağlar inanmaaa!!!

"Bana uyar." deyince son bir umutla Maxim'e döndüm.

Maxim bir bana bir Sofia'ya baktı ve sırıtarak ellerini havaya kaldırdı.

"Hop hop! Hiç bana bakmayın. Çoğunluk ne derse onu yaparım ben."

Sofia zaferle 32 diş gülerken ben de yüzümü astım.

"Tamam o zaman! Gidelim hadi."

Yine Sofia önde biz arkada bara girdik.

"Şu koltuklara geçelim. Hepimiz taburelere sığmayız." Sofia'yı gözlerimi devirerek alçak sesle taklit ettim.

"Şu koltuklara geçelim. Hepimiz taburelere sığmayız."

Zach gülünce dirseğimi karnına geçirdim.

Birkaç dakika sonra boş yer bulunca koltuğa resmen abandık.

"Evet. Ne içiyorsunuz?"

Sofia'nın abartılı 'günün organizatörü' haline tekrar gözlerimi devirdim ve mal mal Zach'e baktım.

Ne oldu? der gibi başını sallayınca kulağına eğildim.

"Ben..sanırım bira içerim."

Bana baktı ve kaşlarını çattı.

"Emin misin? Menüde daha güzel şeyler var."

Başımı salladım.

Hayatında bir gıdım bile içki içmemiş bir insan olarak bildiğim sayılı içki türü vardı. Adını bilmediğim saçma sapan şeyleri içmeyi düşünmüyordum. Aslında bira içmeyi de düşünmüyordum ama Sofia'nın bakışlarıyla gaza gelmiştim, o ayrı mesele.

Garson gelip önümüze çerezleri koyduktan sonra siparişleri alıp gitti. Çok geçmeden elinde şişe ve bardakalrla gelmişti.

Sofia şişeyi açıp bardağa boşalttıktan sonra bir yudum aldı ve resmen domaldı.

"Aman Tanrım.. Enfes."

Ona bakıp kaşlarımı çattıktan sonra önümdek çiş rengi sıvıya baktım ve bir yudum aldım.