KUZEN.

Yardım.

Arabada birkaç saat kendi halimde takıldıktan sonra, canım sıkılmaya başlamıştı.

"Ne yapıyorsun?" dedim Zach'e

"Film izliyorum." 

"Bende izleyebilir miyim?" Yavru köpek bakışlarımı attım.

"Nein."

"Niye Nein ya? Bende izlemek istiyorum."

"Hay-"

"Zach." Fuat amca araya girince sırıtmaya başladım.

"Of. Tamam." deyince hemen dibine girdim.

"Kulaklığın teki?"

"Al."

"Ne izliyoruz?"

"Testere 7'yi izledin mi?" dedi sırıtarak.

"Üstüne kusmamı mı istiyorsun?"

Omuz silkti. "Öyle bir şey yaparsan bende senin üstüne kusarım."

Kaşlarımı çattım.

"Bu Almanca?"

"Nasıl olmasını bekliyodun?" dedi piç smile yapıp.

"Türkçe altyazı?"

"Sadece seninle Türkçe konuşuyorum." 

"Yaa, hiç mi Türkçe altyazılı yok?"

"Var tatlım." dedi Katja lafa girip.

"Zach'in tabletine Türkçe altyazılı film yükledim. İzleyebilirsiniz."

"Benim tabletimi ne ara aldın?" diye çıkıştı Zach. "Ayrıca şifre vardı."

"Şifreni tahmin etmek zor olmadı Zach" dedi Katja azarlayarak. "Aç şimdi yüklediğim filmi. One Day'di sanırım. Beğenir misin İrem?"

"İzlemek istiyordum. Teşekkür ederim." dedim ve kulaklığı kulağıma tekrar taktım.

"O filmi sayende 100 kere izledim anne. Ayrıca her izlediğimizde ağlıyordun." Bana döndü: "Sende ağlar mısın yoksa?"

"Yoo. Aç hadi şunu." dedim.

Oflayıp puflayarak açtıktan sonra izlemeye başladık. Daha doğrusu o dışarıyı seyrediyordu.

"İzlemeyeceksen kulaklığını verir misin? Duyamıyorum." Katja ve Fuat amca olmasa Ver şu kulaklığı hülooooğğğ, diye bağırırdım. Fakat şartlar böyle insancıl bir şekilde söylememi gerektirmişti.

"İzliyorum." dedi 

Bi ara filme kendimi kaptırıp Dexter ve Emma hakkında yorumlar yaparken araba durdu.

"Ne oldu?" dedim Zach'e bakarak.

"Bilmem." dedi ve filmi durdurup kulaklığını çıkarttı.

Fuat amca ve Katja aşağı inince kaşlarımı çattım.

"Bizim de inmemiz mi gerek?"

"Seni bilmem ama ben inmiyorum." dedi Zach

"Dur ben merak ettim." dedim ve kapıyı açtım.

Fuat amca ve Katja arabanın biraz arkasında duran bir arabaya eğilmiş konuşuyorlardı.

Biz farketmeden kaza mı oldu lan?

"Bir şey mi oldu?" dedim koşarak yanlarına giderken.

Bu sırada arabanın arka kapısı açıldı ve Çağlar aşağı indi.

Çok güzel cidden.

"Anne, bu bahsettiğim İrem işte." deyince gözlerim pörtledi.

Benden mi bahsetmişti?

"Ah, merhaba tatlım. Sonunda seninle tanıştık. Çağlar anlata anlata bitiremedi" deyince gözlerimi pörtletmemek için kendimi zor tuttum ve gülümsedim.

"Öyle mi? Tanıştığımıza memnun oldum. Adınız Gül'dü galiba?"

"Evet canım. Eşimin adı da Salim."

"Merhaba." dedim yanındaki adama bakarak.

"Merhaba."

"Eh, yola devam edelim artık. 2 Saat sonra mola veririz. Görüşürüz." dedi Fuat amca.

Vedalaşıp arabaya gittik.

"Nolmuş?"

"Çağlargil'de geldi. Annesi ve babasıyla tanıştım. İyi insanlara benziyorlar." dedim cici kız gülümsememi takınarak. Önde Fuat amcayla Katja var olum, az yalakalık yapalım.

"Evet, ikisi de çok iyi insanlardır." dedi Fuat amca.

"Çağlar için aynı şeyi söyleyemem" diye mırıldanınca Zach ona döndüm.

"Neden ki? Aranızda ki şeyi anlat artık. Çatlıyorum burada." dedim fısıldayarak.

"Benden bu konu hakkında tek kelime duyamayacaksın."

"Of. Gıcık." dedim ve kendi tarafıma ilerledim. Bu tatilde bu olayı çözmezsem kafayı yerim aq. Olmadı gidicem sofia'yla konuşucam ciddi ciddi, o da yalan yanlış saçmalıyıcak. Kendi başıma çözmekten başka çarem yok.

Bari bu konuda yardım et Allah'ım ağağağ.