KUZEN.

Bar.

Selam bebelaclarrr :D Bu bölüm çok hoşuma gitti yazarken ve tasarlarken çok ekşınlandım içim içime sığmadı :D Gerçi bu bölüm diğer bölümün fragmanı gibi biraz ama neyse D:Dd.d Uzun bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz. Yazarken bana fikirleriyle destek veren canım arkadaşım melokatarinaa'ya çok çok çoook teşekkürler. Bu bölümü ona ithaf ediyorum. Ayrıca bu bölümde Çağlar'la İrem azcık yakınlaşıcak, Team Çağlar'ları göreliiğm?? Neyse uzatmayayım artıkın. 

Becerebilirsem multimediaya şarkı koyucam. Beceremezsem de açın siz dinleyin D:d: 

Bölüm Şarkısı: Britney Spears- Toxic

Karnımın üstünde bir ağırlıkla uyandım.

Noluyor lan? 

"Zach! Off kalksana ya kafan çok ağır" diye anırdım hala uykulu çıkan sesimle.

"Sus ya." dedi huysuz huysuz.

"Kalksana bee." diye böğürdüm. "Kafanın içinde ne var bilmiyorum ama beyin olmadığı kesin. Kaç kilo bu ya?"

"Bi susmadın ya." Kulaklarını tıkadı.

Bu sırada uykum iyice açıldığı için arabanın içine göz attım.

Niye kimse yok lan?

"Zach. Ya Zach kalk. Fuat amcayla Katja yok."

"Of gelirler şimdi. Uyusana."

"Uyku falan kalmadı bende. 10 dakika içinde gelmezlerse aramaya çıkıyoruz tamam mı?"

"Hıı." dedi uykulu sesiyle ve başını tekrar karnıma koydu.

Bunun kafasında ne var ya? Midemi deşti mübarek, diye düşünürken bir yandan da telefondan saate bakıp duruyordum.

Telefonu elime aldığım sırada mesaj gelince kilidi açtım.

'Selam.'

Selam mı? Kim lan bu? Yabancı numara?

'Kimsin?'

'ismimi söyleyemem. Seni seviyorum. Hayranınım senin.' mesajı gelince telefona tip tip baktım.

Taşak mı geçiyo lan benle?

'Dalga mı geçiyorsun ya? Saçma saçma konuşma. Kimsen söyle işte.'

'Basketbol seviyorsun değil mi? Basket oynarken ki fotoğrafımı yolluyorum. Bekle.' yazınca heyecanlandım.

Basketbol her zaman zaafım olmuştu. Bu çocukta bunu kullanıyordu ama umrumda değildi açıkçası. Şu an ihtiyacım olan tek şey cıbıl, kaslı ve terlemiş bir bebeyi basket oynarken görmekti.

'Bekliyorum.' yazdım. Birkaç dakika sonra fotoğraf geldiğinde telefonu Zach'in başına düşürmemek için ekstra güç sarfetmiştim. 

"Yahahahahhahahahhah." diye anırınca Zach kafasını kaldırdı.

"Noldu?"

"Ya-hah res- ahahhahah- resim ahahahhah- resme bak." gülerken telefonu Zach'e uzattım.

"Bu ne? Ahahahhahaha." Gülmeye başlayınca bende güldüm.

"Kim bu?" diye zorla sordu gülerken.

Nefes almayı başardığımda cevap verdim.

"Hayranımmış. Sana basket oynarken fotoğrafımı atıcam dedi. Bende böyle kaslı maslı bir şey bekliyordum. Bu bildiğin uzaylı mutantı amk." dedim ve tekrar gülmeye başladım.