Alışveriş.

681K 17.2K 5.3K
                                    

Çok uzun tutmuyorum. Uzun süredir yoktum bla bla, orayı hemen geçiyorum.  Bölüm kısa oldu, sonuna 'aeey bu çok kısa yha .s.s' gibi şeyler yazmadan önce şurayı okuyun. Cuma da yeni bölüm yayınlayacağım için bu da haliyle kısa oldu. 

Gelen kutuma 'yb ne zaman?' gibi mesajlar atmayın lütfen. Girsem yazıyorum zaten, bu mesajlara bakmaktan diğer mesajlara cevap veremiyorum. Yeni bölüm yazmayınca ölmüş falan olmuyorum, bir İrematarius 100 yıl raad yaşayabilir genjler.

Multimedya'da Elif Erdem'in yaptığı kapak var. Çook teşekkürler.

“Senin ne işin var burada?” Sofia’ya döndüm. Affedersiniz ama, hayırdır qlw?

Zach’in koluna girdi ve sürtük smile yaparak geldi.

“Düşündüm ve ben de alışverişe yardım etmeye karar verdim.”

“Çok düşünmüşsün. Alt tarafı kıyafet alıp çıkacağız.”

“Aaa, olur mu öyle şey? Önce sana krem, parfüm falan almalıyız. Hadi gidelim.”

“Krem falan istemiyorum ben. Sadece kıyafet al-“

“Merak etme benden hoş geldin hediyesi.” Dedi göz kırparak.

Senden hoş geldin hediyesi olsa olsa hipo olur kusura bakma canım.

Sofia başı çekip bir mağazaya girdiğinde Zach’e meşhur bakışlarımı atmakla meşguldüm.

Ne işi var ya burada?

Omuz silkince kenardaki cam parfüm şişesini elime alıp kafasında kırmak istedim.

“İreeem! Buraya gel!”

Adımı öğrenme şerefine nail olmuş anlaşılan.

Bir kez daha cırlayarak beni çağırınca yüzümü buruşturdum ve yanına gittim.

“Şu parfüm nasıl sence?” dedi ve örnek parfümü üstüme boşalttı.

Ağzıma giren parfümden öksürerek zar zor kurtulduktan sonra konuştum.

“İğrenç. Bu ne ya?” dedim nefes almaya çalışarak.

Parfümü yerine koyarken resmen chucky smile yaptı.

“Ben de öyle düşünmüştüm. Bu nasıl?”

Bu sefer parfümü sıkamadan elinden aldım.

“Beğenmedim. Şurup gibi kokuyor.” Dedim suratımı buruşturarak.

“Ya. Ben çok beğendim.”

“Al o zaman kendine.”

“Ama sana almak istiyorum.”

“Ya, ben istemiyorum. Alma bana parfüm falan.”

“Zach sana iyi davranmamı söyledi ama o da işe yaramıyor anlaşılan.”

“Hah. Davranma bana iyi. Öbürü daha iyi.”

Zahah böyle de güzel kafiye yapılır ulam.

“Her neyse. Sana yine de bir şeyler almak istiyorum.”

O kadar duygusal bir sahne ki, neredeyse kahkaha atmaktan gözyaşlarına boğulabilirim.

İçten içe piç smile yaptım.

“O zaman ben de sana bir şeyler alayım.”

Göz ucuyla bana baktı.

“Ne?”

“Krem falan. Bekle, sen parfüm seç. Geliyorum ben 2 dakikaya.”

Gözlerini kısarak baktı ama aldırmadan kremlerin oraya gittim ve elime geçen ilk ‘sivilce kremini’ aldım ve tekrar yanına gittim.

KUZEN.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin