İrem Olmak.

668K 18.1K 6.4K
                                    

Yine kısa tutuyorum. Bazı şeylerden dolayı yeni bölüm atamadım. Cuma demiştim ama olmadı. Haftaya çok yoğunum. Söz veremiyorum, yazılılarım biterse ben de rahatlıyacağım, sizde. 2 sayfa yazmak bile 2 saatimi alıyor. Buradan okumak kısa geliyor ama uzatmak için cidden uğraşıyorum. Her neyse, yazılılarınız varsa başarılaaar.

Multimedyada Esma'nın yaptığı kapak var. Çok teşekkürler^^

“Taşak mı geçiyorsun” ya da “Biz çok gördük bunları.” Gibi bir cevap yazacakken kendime hakim oldum.

“O zaman niye burada?”

Birkaç dakika sonra cevap geldi.

“Ne yapayım? Ben çağırmadım ki. Gelmek istediğini söyleyince bir şey de diyemedim.”

Çünkü sen salaksın.

Bir bana odunsun zaten. Tamam ya, bir şey demiyorum.”

Kafamı kaldırıp gözlerimi kısarak baktım.

O da başını bana çevirdi ve bakışlarla konuşmamız başlayacakken eteksiz göt araya girdi.

“Ne yapıyorsunuz siz? Mesajlaşıyor muydunuz?”

“Sana ne?” Sinirden dolayı kalkmış tek kaşıma sevinecekken bitirmediği salata tabağını ittirdi ve ayağa kalktı.

“Burada olmamı istemiyorsanız söyleseydiniz. Daha fazla durmazdım.” Dedi ve sandalyeyi çarpıp gitti.

Arkasından seslendim:

“İstemiyorduk zaten!”

Tekrar önüme döndüğümde Zach sırıtarak bana bakıyordu. Ölümcül bakışlarımdan birini fırlattım.

“Oh, sana da salatanın parasını kakalayıp gitti. Helal be Sofia!”

Sofia başını çevirip bize baktıysa da tekrar önüne döndü ve yürüyen merdivene ilerledi.

Hışımla yerime oturdum ve ellerimi göğsümde kavuşturdum.

Ulan trip atıyorum sanmasın? Gerçi biraz olabilir- ne diyorum ya?

“Sana kibar davranmıyor muyum?”

Mal mısın yavrum, dercesine baktım.

“Sence?”

“Bilmediğim için soruyorum zaten.”

“Ya, ben de fantezi olsun diye sordun sanmıştım.”

Kaşlarını çattı.

“Anlaşılan cevap vermeyeceksin. Başka soru: O Çocuk kimdi?”

“Hangi çocuk?”

“Of. Şu ‘uçaktaki’ çocuktan bahsediyorum. Ayrıntılarıyla anlat.”

Gözlerimi devirdim.

“Ne ayrıntısı ya? İlla 3 yıldır çıktığım, aşkım, canım, böcüğüm lafları mı  duymak istiyorsun? Uçak diyorum, Türkiye’den buraya gelirken diyorum, başka ne bekliyorsun?”

“Niye o kadar samimiydiniz o zaman?”

Ofladım.

“Çocuk beni tahtalı köye gitmekten kurtardı, ben de teşekkür ettim. Eh, burada onunla karşılaşmayı düşünmediğimden dolayı da haliyle şaşırdım tabi. Başka?”

“Dikizledi resmen seni.”

Ted smile yaptım.

“Sofia’nın aynasına bakıyordur o. Hem sana ne? Kıskandın mı yoksa?” Kaşlarımı kaldırdım.

KUZEN.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin