Himouto KyungSoo Hyung

¤•¤ 26 ¤•¤

"Evet şimdi de kameraya bakın! Jongin kameraya bak, KyungSoo'ya değil!"

Yönetmenin uyarısı ile Jongin gözlerini güçlükle KyungSoo'dan ayırırken verdikleri birkaç pozun ardından yönetmenin mola vermesi ile aralarındaki üyeleri geçerek KyungSoo'nun arkasına geçti.
Belli belirsiz szlanarak büyüğüne seslendi.

"Hyung.. Hyung.."

KyungSoo omzunun üzerinden baktığında Jongin montunun ucundan onu çekiştirdi.

"Lavaboya gidelim."

"Kendin gidebilecek yaştasın Jongin."

"Hyung lütfen benimle gel."

KyungSoo yönetmenden uyarı alan diğerine bu yüzden hala kızgınken çatık kaşları ile gergin yüzünü ona döndü.

"Kendin git."

Jongin dudaklarını iyice büzüp sağ bacağını ısrarla sallarken ona sızlanmasını sürdürdü.

"Hyung. Bu önemli."

KyungSoo bıkkınlıkla nefeslenerek etrafındaki diğerlerini kontrol etti.
Herkes reklam çekimleri ve setle fazla meşgul görünüyorlardı.

"Peki. Çabuk olalım ama. Bir daha uyarı almanı istemiyorum."

Jongin ona genişçe gülümseyerek hevesle söyledi.

"Aigoo. Benim için endişelenirmiş de."

"Sana kaç defa söyledim. Başkalarının yanında böyle olma diye."

KyungSoo sinirle söylenirken Jongin onun sevimli bulduğu bu hallerini sürdürmesi için sataştı.

"Nasıl olmayayım hyung?"

KyungSoo kendisine şirinlik yapan gence kaşlarını çattı.

"Ben sinirli iken bana şirinlik yapma.
Başkalarının yanında öyle uzun uzun bakma."

"Böyle bakmayayım mı yani?!"

KyungSoo gözlerine dalan gencin yoğun bakışları ile yutkundu.
Gözleri kırpışırken bakışlarını kaçırdı.

"Başkalarının yanında yapma Jongin.
Bu güzelliğini yalnız ben göreyim."

Jongin, utancı ile önünde ezilip büzülen genci kolundan tutarak lavaboya iteledi.
Kabinlerden birine girdiklerinde KyungSoo onu sessiz itirazları ile azarladı.

"Jongin daha az önce ne dedim.
Burada çok fazla yabancı var.
Yakalanırsak mahvolu.."

KyungSoo dudaklarına sarılan dudaklarla elleri diğerinin kollarına, omuzlarına, göğsüne rastgele vururken diğerinin özlem dolu ısrarlı öpüşüne yenik düştü.
Kolları kolayca beline sarılırken yanaklarını saran geniş ayalı ellerin soğukluğu ile titredi.

Ayrıldıklarında onu uyarırken yine ona yenik düşmesi ile kendine kızgınlığıyla başını Jongin'in göğsüne ardı ardına indirdi.