Himouto KyungSoo Hyung

¤•¤ 20 ¤•¤

" Sana bunu bir daha yapmamanı söylemiştim!"

Pratik salonun kapısını çarpıp, avuç içini sertçe vurduğunda diğerinin umursamaz ve soğuk bakışları ile bir kez daha vurdu.

" Ben de dikkat ettiğimi söylemiştim.
Çabaladığımı görüyorsun.
Neden sadece kendin uğraşıyormuşsun gibi davranıyorsun?"

Salonda yankılanan iki gencin gür sesi diğerlerinin nefesini kesmiş nefes dahi almadan ne yapacaklarını bilemedikleri kavga eden ikiliyi izliyorlardı.

" Hah! Uğraşıyormuş. Az önce olanlar ve ondan öncekiler ve daha öncekiler.."

Genç hırsla saçlarını  çekiştirip sakinleşmeye çalışarak öfkeli bakışlarını büyüğünden çevirdi.

" Bencilin tekisin Jongin!
Seninle daha fazla tartışmayacağım.
Otur ve olanları bir daha gözden geçir.
Aklın başına gelene kadar yüzüme dahi bakma. Kafanda kurguladıklarını bir düşün.
Gençsin ama benden sadece bir yaş küçüksün.
Bazı şeylerin ayrımını yapabilecek olgunluktasın.
Çocuklaşma!"

Büyüğünün kendini suçlayan sözleri ile yerdeki su şişesine sert bir tekme geçirdi.
Odada yuvarlanarak döne döne savrulan şişe sandalyelerden birine çarparak durdu.

" Çocuklaşıyorum öyle mi?"

" Evet cocuklaşıyorsun."

" İyi. Tamam. Ben artık yokum.
Etrafında çocuklaşacak kimse de yok.
Kafan rahat etsin."

" Saçmalıyorsun.
Sadece otur ve biraz düşün Jongin.
Peşin hüküm vermeyi bırak artık."

" Sen de bana büyüklük taslamayı bırak.
Senden sadece istediklerimi yapamaz mısın?
Neden kendi bildiğinde diretiyorsun?!
Neden beni sınıyorsun?
Cidden kafayı yiyeceğim artık."

KyungSoo odadaki gözlerin onları izlediğini farkedince panikledi.

" Çok güzel.
Aferim benim oda arkadaşıma ve partnerime.
Bir şeyleri berbat etmede üzerine yok!"

Jongin etrafındaki meraklı ve ürkek bakışları yakalayınca elini alnına vurdu ve duş kabinlerinin ve dolaplarının olduğu arka odaya geçti.

KyungSoo diğerlerinin önünde dizlerine kadar eğildi.

" Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz. Bir takım fikir ayrılıkları yaşıyoruz. Ciddi bir durum yok."

Jongdae oturduğu yerden kalkarak KyungSoo'nun yanına geldi ve omzunu sıktı.

" İyisin değil mi?"

"Evet iyiyim. Sadece biraz gerginim.
Jongin de stresli biraz. Orta yolu bulmakta zorlanıyoruz. Endişelenecek bir durum yok. Birazdan sakinleşir o da."

Suho kapalı gözleri ile başını iki yana salladı.

" Tam iyi oldunuz diyoruz ve baam bir kavga daha.
Orta yolu bulmanız bu kadar zor oluyorsa oda değişikliği yapabiliriz KyungSoo."

" Hayır Hyung. Bunu aşabiliriz. Endişelenmeyin. İki yetişkin erkek adamız. Oda ayırarak problem çözümüne gidemeyiz."