Himouto KyungSoo Hyung

¤•¤ 6 ¤•¤

KyungSoo sabahın dördünde Jongin'in sayıklamaları ile uyandı.
Kucağında pingusu ile diğerine yaklaştı.
Jongin ateşler içindeydi.

"Hey Pingu.
İkinci baban hasta olmuş.
Napsak ki?
Sen burada onun başında bekle.
Babana bak.
Ben Suho Hyung'u uyandırayım."

KyungSoo, acele ile Suho'nun odasına gitti.
Diğerlerini uyandırmamaya dikkat ederek Suho'ya seslendi.

" Hey. Hyung. Hyung. Uyanmalısın."

" Tamam başkanım. Üyelerle ilgileniyorum. Evet. Pratikleri aksatmıyoruz."

" Hyuuuuuuuuung. "

" Ne? Noldu? KyungSoo?! "

" Hyung, bu saatte uyandırdığım ve rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Ama Jongin hasta.
Çok ateşi var ve sayıklıyor."

" Ne? Jongin hasta mı? "

" Evet. "

" Hemen geliyorum.
Hay aksi. Bugün menajer hyunglar yurtta değil. "

KyungSoo ve Suho, diğer odaya geçtiklerinde Jongin'in boncuk boncuk ter içinde olduğunu gördüler.

"Ateşi çok yüksek.
Hemen onu banyoya götürelim.
Soğuk duş aldıralım.
Ve ilaç.
Lanet olsun.
İlaçlarımı yanıma almamışım."

" Eczaneye gidebilirim."

"Ama bu saatte.
Bir üyeyi daha uyandıralım.
Tek çıkma. "

" Gerek yok Hyung.
Hemen gider gelirim.
Acele etmemiz gerekiyor. "

"Evet ben MinSeok'u uyandırayım o bana yardım etsin."

" Tamam. Ben çıkıyorum. "

KyungSoo, Suho'ya farkettirmeden Pingu'sunu yatağına sakladı ve öptü.
"Babana baktığın için teşekkürler bebişim. "
diye fısıldadı.

Montunu, beresini ve atkısını giyinip çıktı.
Bir iki sokak dolandıktan sonra açık eczane buldu.
Gerekli soğuk algınlığı ilaçlarını alıp yurda koşar adım döndü.
Dairenin şifresini girip , hızla odaya yöneldi.
Jongin'i çoktan soğuk sudan geçirmişler, üzerini değiştirmişlerdi.

"KyungSoo çabuk gelmişsin. "

" Evet Hyung.
Yulaf lapası yaptınız mı?"

" Hayır. Yapmasını bilen yok aramızda."

" Ben yaparım.
Sonra da ilaçlarını verelim."

Suho , KyungSoo'nun hızlı bir şekilde olaylara adapte olup koordine edişini hayranlıkla izliyordu.
Jongin'in buna bile bir kulp bulacağına emindi ki bu defa ona terliği geçirirdi.

KyungSoo dakikalar içerisinde bir kase lapa ile dönmüştü.
Kaseyi Suho'ya uzattı.

"Hyung. Sen yedirsen olur mu?"

" Neden ? "

" Jongin beni pek sevmiyor.
Benim elimden yemek istemeyebilir."

" Öyle saçmalık olur mu KyungSoo? "

" Lütfen Hyung.
Liderimiz olan senden bunu rica ediyorum.
Bazı şeyleri zamana bıraksak daha iyi olur. Ama şuan onun iyileşmesi lazım."

" Peki KyungSoo.
Ama iyileşince onu terlikle dövücem."

Suho, yatağında titreyen esmer genci doğrultmaya çalıştı.

" Sana yardım edeyim Suho.
Ben Jongin'i tutayım sen yedir."

" Teşekkür ederim MinSeok. "

KyungSoo yatağına oturmuş onları izliyordu.
Jongin'e gerekli ilaçları da içirdikten sonra yatırdılar .
Jongin önceye göre daha iyi görünüyordu.
En azından titremesi geçmişti.
Suho ve MinSeok odalarına döndüler.
KyungSoo, Pingu'sunu yatağından çıkarıp ona sarıldı.
Gün ağarana kadar Jongin'i bekledi.
Üyelerin uyandığı artan gürültüden belli oluyordu.
Kapının tıklatılması ile Pingu'sunu tekrar yatağına sakladı.

"Sen uyumadın mı?"

" Hayır. Onu bekledim MinSeok Hyung. Herhangi bir şey olursa diye."

"Durumu nasıl?"

"Ateşi düşmüş. Daha iyi görünüyor. "

" Menajeri aradı Suho.
Jongin'in dinlenmesi için izin istedi.
Bence sen de başında bekle hem sen de dinlenmiş olursun."

"Ama benim pratik yapmam lazım.
Mama'nın kareografisinde hala sorun yaşıyorum. Jongin iyileşene kadar düzeltmem lazım. "

" Burada yap pratiğini.
Onun başında bekleyebilecek en ideal kişi sensin. Gecedeki performansından çok etkilendim doğrusu. "

" Hyung. Ama.. "

MinSeok, KyungSoo'nun itirazlarını dinlemeden diğerlerine yetişti.
Şirkette kahvaltı ziyafeti vardı

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~

Yessı minnadesu ¤•¤

Kaçıranlar ve tekrar izlemek isteyenler için :")
Pingu'lu Soo medyada karşınızda :")
Çok seviyorum bu gif leri yaaa
^,~,^
♡,~,♡

Yeni bölümlerde görüşmek üzere Jane minna ^^