7- Dayak

539 170 43
                                    

Düzenlendi.

Ruhumun kanatları zihninde. Ruhumun sesi yüreğinde.

                         Eylem Can Açıkel

Babam ...

Gördüğüm an ne yapacağımı bilememiştim. Kapı eşiğinde babama bakıyordum. Gözlerim dolmaya başlamış , içimde duygularım parçalara ayrılıyordu.  Ne yapacaktım , nasıl bir tepki vermem gerekiyodu?

Şu an babamın kucağında oturan kadının saçından tutup , yüzüne tırnaklarımı mı geçirmeliydim?

Yoksa avazım çıktığı kadar bağırmalı mıydım ?

Bağırsam ne diyecektim ?

Çığlıklarım cevabını bulabilecek miydi?

Karşımdaki babamdı , babam ...

Baktığım yerler puslanıyor , nefes alamıyordum. Babam ile geçirdiğim her dakika gözümün önüne geliyordu. Ben onun biricik kızıydım. Hep böyle söyler , sarıp sarmalardı beni. Kırılmama dayanamazdı.

İncitmezdi.

En azından şu zamana kadar incinmemiştim.

Sadece ben dokuz yaşındayken bir kere bağırmış ve bağırdıktan sonra hemen geri sarılmıştı. Bir dahada bağırmadı , bir daha küsmedik babam ile.

Bu yaşıma kadar bir tek babama aşk ile bakmıştım . Bu duruma annem bile laf ediyordu. 'Sen babanı hep sor zaten' der dururdu.

Peki şu anı o görseydi?

Bir yere gittikleri zaman sürekli anneme babamı sorar dururdum.  Babamda yanında mı anne , babamda geliyor mu , bugün neden geç gelecekmiş ve buna benzer yüzlerce soru daha çıkardı dudaklarımdan.

Ve benim aşık olduğum babam şimdi karşımda kucağında 10 yıllık komşumuz ile gülüşü yüzünde solmuş bana bakıyordu. Bir eli kadının belinde diğer eli kalçasında yüzlerinin arasında iki parmaklık bir mesafede dona kalmışlardı. Beynimin içinde filler tepiniyordu. İçimdeki yaren çığlık atıp kafasını duvara vurmaya başlamıştı. Duygularım , ruhum içinden çıkılmaz hale gelmişti.

Anahtar elimden düştü , bakışlarım buğulanmasını arttırarak yerini gözyaşlarıma bıraktı. Boğazıma yumrular oturmuş kelimeler dışarıya çıkamıyordu , belki de içimdeki Yaren kelimeleri elinden tutmuş bırakmıyordu.

Babama kaydı boş bakışlarım.Uzun boylu esmer tenli ve koyu yeşil gözleri vardı. Güzel bir yüzü ve inci dişleri vardı. Babama hayran olmam normaldi. 45 yaşında olmasına rağmen öyle bakımlı ve yakışıklı bir görünümü vardı ki hayranlık kelimesinin onun gibi bir adam için zihnimde yer edinmişti.

'Ba-ba' 

Kelimelerin ayağı takılmış ve dilimde yalpalamışlardı.

Sonra ne diyeceğimi bilemedim. Yutkunarak derin bir nefes bahşettim ciğerlerime. Aldığım nefes ile kapıyı kapatıp koşar adımlar ile merdivenlerden inmeye başladım.

Balın Zehri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin