Manuş Baba - Dönersen ıslık çal
Anne ben geldim. Kapıyı açarken söylediğim kelimeler boğazıma dizilmişti. Annem yerde kanlar içinde yatıyordu. Annem , annem ...
Bağırışımla karşı komşumuz ayşe teyzede geldi ve annemi gördüğü gibi çığlık atmaya başladı. Annemin yanına vardığımda kanların ortasında beyaz bir gül gibiydi. Şefkat ile bakan gözleri kapanmıştı."Anne bana bak. Uyan anne burada uyulmaz ki. Neden yatağında yatmadın?"
Evet yaralı birine 'anneme' sorular soruyordum. Annem beni tek bırakmazdı. Bana şaka yapıyordu değil mi ? Annem beni bırakırsa ben ne yapardım ? Annemin başına sarılmış kalk anne diye sayıklarken odamdan babam çıktı. Gözlerinde hastalıklı bir gülümsemenin izleri ve elinde annemin yerde yatmasına sebep olan bıçak ile ...
Bıçak!
"Hoşgeldin kızım. Sıra sende sonrada ben geleceğim yanınıza"
Babamın cümlelerinin bitmesi ile sarsılmam ve ter içinde uyanmam bir oldu. Annem başımda durmuş bana bir şeyler söylüyordu ama anlayamıyordum. O kağıdı aldığımdan beri tam tamına iki haftadır her gün bu rüyayı görüyordum ve artık annem de bu durumun altında bir şey olduğunun ve bunun normal olmadığının farkındaydı.
Bir şekilde annemi iyi olduğuma ikna edip kendimi dışarı attım. Nefes almam gerekiyordu. Kafamı toplayıp bu notu kimin gönderdiğini bulmalıydım. Belki Eylüle anlatsam bir çaresini bulurdu da herkeside bilginlendirirdi! telaşlanmasıyla. Bazen çok iyi saklayabiliyorken bazen hiç mi hiç beceremiyordu çenesini tutmayı. Belki ona söyleyebilirdim ama onunla en son iki hafta önce konuştuk. İnsan bi yazar napıyosun , niye buralarda değilsin , seni göremiyorum ?
Bir şey diyebilir evet ama o buzlar kralı o demez ! Ya da ukalalık yapar. Güler yüzünü herkese gösterir ama bana göstermez. Sanki bende senin gülüşünü çok beğeniyordum ya da sen gülünce benim de gülesim geliyordu da senin gülmeni istiyorum. İçimde ki yaren alkış tutarak ayağa kalktı "evet akıllı yaren daha say nasıl beğendiğini. Anlat anlat dinliyorum ben". Haklı tabi ki bende kalkmış onu beğeniyormuşum gibi bahsediyorum. "Pardon ama zaten beğeniyosun hatta sevmekten fazlasını hissediyordun ya hani!" tabikide yine ve yeniden iç sesim konuştu. Tamam ne var şu durumda bunları söylediğimi aklıma getirmemeliyim. Hayır hayır sakin olacağım ve ondan uzak durmam gerektiğini unutmayacağım. Egosunuda uzun boyu gibi fazlaca besledi zaten. Biraz daha kendi kendime konuşursam deliricem derken duvara tosladım.Pardon duvar değil Melihmiş.
"Yuh! Önüne baksana duvar gibi durmuşsun" diyerek kendi yaptığım salaklığı yine salaklığımla kapatma girişimlerine başlamış bulundum. O çarpık gülüşü ile gözlerime baktığında ise tüm salaklıklarım aklımdan uçtu. Daha şimdi kendime anlatıyordum bana gülmez diye niye gülüyorsun şimdi? Dengesiz herif dengesiz. " Yaren önüne bakmadan akıl hastası gibi kendi kendine konuşarak yürüyorsun elinde olsa beni döveceksin sen bana çarptın" gülüşü yerini yeniden donuk yüzüne bıraktığında benimde suratım düştü ve onunla muhattab olmama kararımda kararlı olmaya devam ederek " tamam kusura bakma" diyerek arkamı döndüm.
Arkamı döndüm ama bileğimi kelepçe gibi tutmasından dolayı bir yere kımıldayamadım. Ruhumuz çığlık çığlığa olsada bedenlerimiz sessizdi ve şu an güzel adam bana bakmış ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Benim şu an anneme yardım etmem ve başımda ki şu not işini halletmem gerekiyordu bu yüzden senden uzak durmalıyım."Kaç gündür neredeydin ? Her gün seninkilere sordum burayada geldim yoktun ?" evet beni merak etmişti benim buna deli gibi sevinmem gerekiyordu. Sevindimde ama ona hiç belli etmedim. Ben ona baktım güzel baktım belki farketti ama görmezden gelmeyi tercih etti. İlk gördüğümde anlamıştım ruhunun karmaşıklığına çekildiğimi ve o karmaşıklığa benimde karışacağımı ama buna engel olamadım. Belkide onun karmaşıklığı sevdiğini bildiğim için karmaşık olmak istemişimdir kim bilir ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Balın Zehri
Genç KurguRuhumun celladı rüyalarımda. Ruhumun celladı sensin baba. Elinde koca bir balta ile bana koşuyorsun savurdukça üstüne sıçrıyor kan. Hayır. Hayır. Bedenimden , etimden değil bu sıvı. Ruhumun kanı baba. Ruhumun kara kanı. Beni istedin , beni öldürmey...