Öğretmenim (!)

Bölüm 2

         Veeeeee Ali hoca içeri girdi.. Neden geldi ki. Acaba bugün ben gittim diye mi ? Hayır ondan dolayı gelmiş olamaz çünkü Ali hoca benim coğu şeyi şakaya aldığımı bilecek kadar yakındı bana ( bu şaka değildi ama o kesin öyle anlamıştır ). Girer girmez Betül hoca( edebiyatçı ) gözleriyle Ali hocayı süzdü. ( Ali hocadan biraz hoşlanıyor gibiydi). Ali hoca hemen lafa başladı

 - Merhaba hocam.. Dersinizi bölmek istemezdim ama sınıftan Mira'yı almam gerek.

        O anda Betül hoca döndü bana baktı.  Yerim öğretmenler masasının hemen önü olduğu için bana dönemsi uzun sürmedi. (İnek bir öğrenci olduğumu demiştim de mi ? :) ) Daha sonra Ali hocaya dönerek;

- Tabi hocam. Ama neden bir sıkıntı yok inşallah..

        Ali hoca da bana bakarak yok dermişcesine başını salladı.. Neden sesledi ki. Ya aslında benim ona darıldığımı anlaması beni şaşırttı. Bana her zaman espri yapar ve ben gülerdim. Onun  için ona darıldığımda genelde anlamazdı. Kapıya çıktığımda efendim dermişcesine baktım. Ali hoca da;

- Mira bir sıkıntın mı var. Merak ettim seni neden o an yanımdan birşey demeden gittin.

- Bir sıkıntım yok hocam. O an yanınızdan gittim çünkü yanınızda öğrenci vardı ve bana sıra gelmezdi diye düşündüm.

- Peki benimle konuşmak için beklediğine göre bir sıkıntın vardı. Buyur dinliyorum.

- Hayır hocam bir sıkıntım yoktu aksine sizin bir sıkıntınız var mı diye geliyordum yanınıza.

- Neden seni böyle düşündüren nedir ?

- Yani diğer günlere göre bana biraz durgun ve yorgun geldiniz hocam ? Yani ben değil de biliyorsunuz annemin size olan sevgisini kesin o merak eder :) ?

- :) :) :) :) Gamze Ablaya selamlarımı ilet.. Bende onu çok seviyorum. Ama önemli bir mesele yok. Teşekkür ederim merak ettiğin için. Yani durgun muydum şuan duyuyorum.. :) :) dedi ve gülmeye başladı.

- Biliyorsunuz hocam benim gözümden kaçmaz.

- Tabi canım. :) Zaten sen cansın..

- Hocam şaka maka bir yana eğer sıkıntınızı anlatmak isterseniz dinlerim. Emin olun iyi bir dinliyiciyim.

- Eminim öyledir Miracığım( bu kelimeye ben çok gülerim ondan dolayı arada bir böyle kelimeler sokuştutur araya. Beni güldürmek için ) ama gerçekten küçük ve anlamsız bir konu. Hem zaten unuttum bile :) :)

       Bende gülmeye başladım. Çünkü gerçekten yakındık. Ama kesinlikle bir laf sokmam gerekirdi. Çok mutlu olmamalıyız :) :) Çünkü sonradan onun da lafını yapabilir. :) :)

- Ya bu arada Mira sende beni merak ettin :) :)

-  Hocam inanır mısınız merak etmedim. Sizde biliyorsunuz ki evlerimiz yakın ve günde en az 2 kere görüyorum sizi o markette. Onun için hem okulda hemde dışarıda hayatı burnumdan getirmeyin diye sorayım dedim.. :) :) :)

- O bakıyorum lafta sokuyoruz.

- Estağfurullah hocam ne haddime..

       dedim ve gülmeye başladım. Dayanamadı ve Ali hoca da bana bakıp güldü.Daha sonra dersten 5 dakikanın geçtiğini anladım ve derse girmem gerektiğini Ali hocaya dedim.Daha sonra esprili bir dille ona yarın matematik olduğunu hatırlattım.

        Tam elimi kapıya uzattım ve açacakken.. Birden kolumda bir sıcaklık hissettim ve aniden döndüm.Ali hoca eli kolumda gözü ise gözlerimdeydi.. Vee çokkk sıcak bir şekilde

- Tekrardan teşekkür ederim. Halimi sorduğun için teşekkür ederim. Her zaman yanımda olduğun için teşekkür ederim. Her zaman benim sinirli halimi kaldırdığın için veee en kötüsü benim o MUHTEŞEM esprilerimi kaldırdığın için TEŞEKKÜR EDERİMMM..

Evet arkadaşlar nasıl sizce.. Aslında bölüm kısa bunun farkındayım ama bu bölüm anca böyle bir yerde biterdi... En kısa zamanda inanamayacağınız olaylar gerçekleşecek..

Takipte kalın vote ve yorumlarınızı beklerim... Sizi seviyorum .. :) ;)