AŞK KIVILCIMI ❤

1.6K 45 35
                                    

      Şuan bu konuyu düşünecek kadar zamanım yoktu kızların bize gelmesine çok az vakit kalmıştı onun için Ahmet Hocaya dönerek ;

- Hocam artık dönebilir miyiz ?

- Bugunlerde tek kalmaman senin hayrına Mira biraz daha oturalım istersen ?

- Hocam Zeynep ve Merve bugün bize kalmaya geleceklerdi. Onun için gitsek iyi olur.

- Tamam o zaman iyi de olur tek kalma.

      Bu konuşmadan sonra Ahmet Hocayla cafeeden kalktık ve eve doğru yol aldık. Eve kadar ikimiz de hiçbir şey demedi. Sebebi belliydi kimse ne diyeceğini bilmiyordu. Sonunda eve varmıştık. Arabadan ineceğim anda Ahmet Hoca bana dönerek ;

- Mira eğer bir sıkıntı  ya da herhangi farklı bir şey olursa beni ara. Ali'nin evinde kalıcam bugün.

- Çok sağolun hocam ama bir şey olacağını düşünmüyorum. dedim ve arabadan indim. Kimseye belli etmemeye çalışsam da gerçekten korkuyordum. Bu hayatta her şeyini kaybeden bir insan hiçbir şeyden korkmazdı. Ve Ateş her şeyini kaybetmişti. Hemde Ali Hoca yüzünden. Farkındayım Ali Hocanın yaptığı çok doğru bir hareketti ama Ateş bunu düşünmezdi. Tek düşündüğü bu hale gelmesinin sebebi Ali Hocanın olmasıydı.

        Bu düşüncelerle kapıyı açtım ve hemen üzerimi değişmek için odama çıktım. Üzerimi değiştiğim esnada Merve aradı ve annesinin onları bizim eve getirdiğinin ve 5 dakikaya bizim evde olacaklarını söyledi. Şuan beni en mutlu edecek şey uzun zaman sonra kızların tekrar bizde kalmasıydı.  Normalde annem gittiğinde genelde onlar kalmaya gelirdi ama uzun zamandır annem az yurt dışına çıktı o zamanlarda da ya Hasan Abi olurdu ya da onların işi olurdu.

        Hemen aşağıya indim ve ne zamandır merak ettiğimiz ve beraber izlemek istediğimiz filmleri göz önüne koydum. Onlar gelince beraber karar verirdik bu filmler arasından. Kızları beklerken annem aradı ve bir sıkıntı olup olmadığını sordu. Bende tabii ki Ateş'i anlatamazdım. Ondan dolayı bir şey olmadığını ve beni merak etmemesine gerek olmadığını şimdi Merve ve Zeynep'in bize geldiğini söyledim. Kızların bize geldiğini duyunca rahatladığını belli eden bir ses tonuyla görüşürüz dedi ve telefonu kapattı.

        Tam oturma grubunu oturmuştum ki kapı çaldı. Hemen gidip kapıyı açtım. Kızlar gelmişti ellerinde bissürü abur cubur poşetleriyle kapıda bekliyorlardı hemen içeri aldım onları. Eşyaları mutfağa koyduğumuz an neden bugun okula gitmediğimi sordular. Bende yorgun olduğum için sabah uyanamadığı söyledim. Onlarda çok üstelemediler. Abur cubur kaselerini hazırlayıp filmi izlemek  için odaya geçtik ve herbirimiz  koltuklara yayıldık. Film bir buçuk saat sürdü. Filmden sonra ben bize kahve yapmak içim mutfağa geçtim. Evimizde Amerikan mutfak olduğu için kızlardan uzaklaşmayıp onların yapacağı dedikoduyu duymak beni hep mutlu ederdi.

         Kahve yaparken telefonum çaldı. Telefonum Merve'nin yanındaydı. Ali Hocanın aradığını söyledi. Merve'nin telefonu açmasını söyledim. Merve telefonu açtığında Ali Hoca ona telefonu bana vermesini istemiş. Ben telefonu elime aldığım an;

- Alo Mira sen misin ?

- Evet Hocam bir şey mi oldu ?

- Balkondan sizin eve doğru bir aksilik var mı diye bakarken birini sizin eve doğru bakarken gördüm. Arkası dönüktü bana kim olduğunu görmedim. Ama merak ettim seni.

- Biz iyiyiz  hocam. Merak etmenize gerek yok.

- Tabii kızları da merak ettim ama ben asıl seni merak ettim. Sen nasılsın?

Öğretmenim (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin