Bölüm 13

2.4K 55 20
                                    

Multimedya ; Ateş 

          Gözlerimi açtığımda Ali Hocanın evindeydim. En son hatırladığım sahne önümüze araba çıkmıştı ve benim hocam diye bağırmam olmuştu.  Uyanır uyanmaz her yerime baktım bir yara bere var mı diye.. 

             Yoktu sapasağlamdım. O zaman neden o an bende her şey kararmıştı. Büyük ihtimal korku ve adrenalin sonucu oldu bunlar. Saat kaçtı ?  Ali Hoca nerdeydi ? Bütün kavramlar beynimde karışmıştı. Evet evet hatırladım. 

           Ateş ! O da kimdi Ali Hoca onu nereden tanıyordu. Bunların bütün cevabı Ali Hocadaydı. Tam aklımdan Ali Hocayı düşünürken birden karşımda belirdi. Şükürler olsun ki onda da bir yara bere yoktu. Demek ki bir arabaya falan çarpmamıştık. Büyük ihtimal adrenalinden bayılmıştım. 

- Hocam..

- Mira iyisin değil mi ? İyiyim de lütfen :(

- İyiyim hocam ama sorularıma cevap verirseniz daha mutlu olacağım.

- Haklısın aklında baya sorular var. Seni anlıyorum ama ne kadarına cevap veririm bilmiyorum Mira..

- En azından o Ateş dediğiniz kimdi onu söyleyebilirsiniz hocam. Hatta söylemek zorundasınız..

- Mira şuan değil. Biraz dinlen öğle yemeği yiyelim sonra anlatacağım.

- Şuan saat kaç hocam ? 

- 14.00 Mira. Tamı tamına beş buçuk saattir baygınsın. Biraz daha böyle kalsaydın hastaneye götürecektim. 

- Hocam o zaman bu soruya cevap verin.. Ben neden bayıldım. Bir şeye çarptık mı ?

- Çarpmadık  Miracım. Senin bayılma sebebin de korku olabilir. 

- Tamam o zaman iyiysek anlatabilirsiniz Ateş olayını..

- Mira tamam yemekten sonra anlatacağım.

- Hocam benim bu modda yemek yiyebileceğimi mi düşünüyorsunuz ? Anlatır mısınız artık. Az kalsın ölecektik. Siz hala yemek diyorsunuz..!

- Tamam haklısın. Anlatıyorum o zaman. Sinirlenme :( 

         Ben ve Ateş çok yakın arkadaştık. Kardeşlik için kan bağının olmadığının göstergesiydik.  Ateş de Fizik öğretmeni. Ve yalan olmasın alanında da baya iyiydi. İkimiz de aynı kurumda çalışıyorduk, aynı evde kalıyorduk. Bildiğin her dakika yan yanaydık. Artık ailemden çok beni tanıyordu. Tabi bende onu. 

        Biz o zamanlar baya para kazanıyorduk. Tabii ki mebden aldığımız maaş değildi bizimkisi. İkimizin de aşırı derecede özel ders öğrencisi vardı ve adımız duyulduğu için baya pahalıya vermemize rağmen herkes bizden almak istiyordu. Bizim de her günümüz doluydu.

       Biz birgün bu paralarla bir cafe açtık. Ve o da baya tuttu. Derler ya para parayı çeker. Bizde de o misal vardı. Ora çok tutarsa başka bir semtte ikinci şubemizi açtık. Daha sonra Ateş bana bir fikirle geldi. Fikri özel okul açmaktı.  Bizde biliyorduk baya masraflıydı. Ama zaten birikmiş paramız vardı ve büyük bir miktardı bu para. Ve sevenimiz çoktu. Yani çok öğrenci gelir diye düşündük.

         Bu fikir bana da mantıklı geldi. Biz okul için yer ayarladık. Her şey yeni kalitede eşya koyduk.  Okulumuzu açtık. Ve iyi reklam yaptık. Sonucunda pişman olmamıştık açtığımız için baya öğrenci gelmişti. Adımızı duyan oraya gelmişti. Tabii sadece bizim için değil. Adları bizim kadar duyulan diğer branşlardan da öğretmenleri okulumuza davet ettik. Tabii ki kabul ettiler. Çünkü onlar da oranın tutacağına emindiler.

Öğretmenim (!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin