Yaa hala inanamıyorum.. İlk başta 100-200 okunma vardı.. Ve ben bırakmayı bile düşündüm.. Ama zor zamanlarımda bana yardımcı olan ve her zaman yanımda olan dostlarım sayesinde şuan 1.6K olduk.. Hepinize sonsuz teşekkürler deyip hemen hikayeye devam edelim.:)
Bu ne şimdi ? Ona yalan söylediğimi anladı.. Ondan kaçtığımı bildiği halde neden hala evime kadar geliyor ki ? Yani ne gerekçeyle.. Bir de söylediği söz bak " Sizinle gülebilir miyim ? " Ne yani Hasan Abi onun bu kadar yakınıyken hayır demesini mi bekliyordu.. Ahh ben ondan kaçmaya çalışırken neden evime kadar geldin ki ? Ben bunları düşünürken Hasan Abinin sesiyle irkildim..
- Aa merhaba Ali..
-Hayırdır şaşırdın ?
- Seni beklemiyordum burada..
- Tamam istemiyorsan gelmeye bilirim..
O an çok mutlu oldum. Belki de Hasan abi kabul etmeyecekti. Ve bugün onunla eğlenecektim. Onunla geçireceğim zaman mahvolmayacaktı. Bir an umuda kapıldım.. Aslında gelmesini çok istiyordum ama kendimi bu kadar uzaklaştırmışken bir daha yakınlaşmaya gerek yoktu.. O an Hasan abi gecemi karartacak kararı verdi..
- Ne demek kardeşim tabii ki geleceksin..
- Tamam o zaman seni kırmayayım..:) Ama bir sorayım belki Mira istemez..
- Olur mu Ali HOCAM öyle şey buyurun tabii.
Anlamadım yani ne dememi bekliyordu. Gelme sakin seni istemiyorum mu diyecektim. Hemde Hasan Abi davet etmişken.. Ne yazıkki evimize geliyordu.. O düşünceyle içeri doğru geçtik..
Elindeki poşetleri bana verdi.. Bende hemen alıp odama çıkmak için izin istiyecektim. Peki ama yalanım ne olacaktı çünkü az önce Hasan Abiye bugün bir ödevim veya dersim yok beraber vakit geçirebiliriz demiştim.. Kaçmak için en meşhur olan yalan Matematik ödevim var demeti düşündüm. Ama çok büyük bir sıkıntı vardı içerdeki matematik öğretmeniydi. Yani onun haberi olmadan nasıl ödev verilebilir ki.. Tamam kabul ediyorum saçma bir fikirdi..
Ali Hocanın elinden poşetleri alırken elim elime değdi. Aslında hep olurdu bu olay çünkü soru çözdürürken silgi ile silerken istemsiz bir şekilde ellerimiz değerdi. Ama bu sefer ellerimiz değince Ali Hoca başını kaldırdı ve bana baktı.. Ama bu bakış bir açıklama için atılan bir bakıştı. Bugün olan saçmalıkları açıklamamı istiyordu. Ama tabii ki ben hemen başımı çevirdim ve elimdeki poşetleri direk mutfağa götürdüm.. İçeri geçmemek için onları tabağa koyma bahanesiyle oyalandım.. Taki Hasan Hocanın bana seslenmesiyle irkildim ve oturma odasına doğru yöneldim..
İçeri girerken ALi Hoca ile Hasan Abi karşı karşıya oturmuş birşeyler konuşuyorlardı.. Ben içeri girince birden Ali Hoca bana döndü ve baktı bunun ardından HAsan abi de baktı. Ve yanına oturmam için bana eliyle işaret etti. Ama sıkıntı burada ki Ali Hoca yana kaydı belki onun yanında otururum diye ama ben tabii ki Hasan Abiyi tercih ettim..İçeri girince sessizlik başladı. Ve sessizliği bozan Hasan Abi oldu.. Ali Hocaya döndü ve..;
- Ee hocam okul nasıl ?
- İyi valla Hasan. Öğrencilerle uğraşıyoruz.. Senin araştırmaların nasıl gidiyor ?
- Her zamanki gibi.. Bir değişiklik yok..
- İyi, iyi ama bu sefer uzun sürdü. 1 Ay gibi bir süre..
- Aynen baya uzun sürdü.. Özledim burayı..
- Peki bu uzun günlerde en çok özlediğin kim oldu.. ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öğretmenim (!)
ChickLitSenin en zor zamanında kim oldu ? Annen mi , Baban mı , yoksa Kardeşin veya Abin mi ? İşte benim ki hiçbirideğil.. Hiç zora düştüğünde öğretmenini aradın mı ? Ondan yardım istedin mi ? Vee en kötüsü sen onu abi gibi bilirken en zor sırrını senden...