Birden Eymenden ayrılıp kafamı Serkan'a çevirdim. Serkan'nın gözleri dolmuştu. Kendimi aşırı kötü hissetmiştim. Hatta kendimden midem bulanmaştı. Serkan'a bi adım yaklaşıp kolunu tuttum.
Kolunu hızlıca kendine çekip bana bağırmaya başladı. "Ben senin için bu kadar hazırlık yapıyım ,senin yaptığına bak!" Öfkeli bakışlarını Eymen'e çevirip bağırmaya devam etti.
"Ya sen lan! Kızı başka zaman öpsen nolurdu amınakoyıyım!'' Eymen sözünü keserek " Sözlerinine dikkat et Serkan! Zamanında senin yaptıkların ne olacak ha!? " uyarırcasına konuştu. Daha doğrusu bağırmıştı.
Ama Serkan onu takmadan devam etti. Önceden ikisi arasında neler olmuştu biliyordum ama benle o olayın ne alakası vardı? Sonuçta ben Eymenin sevdiği kız değildim ve Serkan'ı ona tercih etmemiştim.
"Benim gözümün önünde, Hazal'ı çok sevdiğimi bile bile..." Bu sefer bana döndü. Eliyle Eymen'i işaret etti. "Bu pislikten beklerim de sen Hazal? Ben bu Hazal'a aşık olmamıştım"
Sekan'a tekrar biraz daha yaklaştım. Bu sefer geri çekilmemişti. Birden gözünden bi damla düşünce kafama, beynime, olmayan kalbime sıçmak istedim. Gözlerimi Serkan'ın gözlerine diktim. "Sen... çok fazla iyi birisin Serkan. Seni sevmeyi denedim ama..." Sözümü kesip "Ben belki seni bugün öpseydim farklı hissederdin. O piç değil de ben öpseydim" Eymen'i gösterdi. ''Sen fazla olmaya başladın artık!''
Eymen onun üzerine doğru yüremeye başladığında Eymen'i "Dur!" diye uyardım. Tekrar Serkan'a dönmüştüm ama Serkan konuşmaya başladı sakince. Ama hala sinirli olduğu yüz hatlarından gayet açık bir şekilde anlaşılıyordu. "Seni sevmeyi bırakmıycam Hazal. Yanlış bir şey yaptın ama sonra anlarsın doğrusunu. Yalnız bi süre görüşmeyelim. Çünkü...seni görünce sana bağırmak istiyorum ama, senin üzülmene dayanamam" diyip arkasına bile bakmadan gitti.
Bende arkasından içeri girdim, Eymen de peşimden geldi. Herkes içeride çok eğleniyodu. Serkan masaya doğru eğildi. "Benim gitmem gerek. Annem çağırdı. Yeni yıla benimle beraber girmek istiyormuş. Size eğlenceler"
"Niye? Eğleniyorduk ya ne güzel?" diye durdurmaya çalışan Buğra'ya baktı Serkan. "Başka zaman kanka ya" Zorla gülümseyip gitti. Fazla zoraki bir gülümsemeydi bu...
Buğra bana doğru eğildi. "Sevdim ben bu Serkan'ı ya! İyi biri gibi" Kafamı sallayıp. "Evet,iyi biri ...hemde çok"
"Üzmeye bile kıyamaz insan bu çocuğu" diyince Buğra bi iki saniye yaptıklarım tekrar canlandı kafamda ve kendimi öldürmek istedim.Bana olan sevgisine bu şekilde nasıl karşılık vermiştim?. Ayağa kalkıp dans pistine gittim. Yavaş yavaş müziğin ritmine bıraktım kendimi.
Ortam da loş olduğu için yüzüm gözükmüyodu. Bu iyi bi şeydi. Çünkü dans ederken ağladığımı kimse fark etmiycekti. Sürekli gözümde o an ve kulaklarımda Serkan'nın dediği yankılanıp duruyodu. Ama Eymen beni niye öpmüştü? Ben ona neden karşılık vermiştim? Hemde ikinci kere? İtiraf etmek gerekirse çok güzel bir duyguydu ama...Ne bileyim hoşuma gitmişti işte.
Birden slow bir müzik çalınca somurttum. Ne güzel eğleniyorduk. Tabi canım şuan o kadar mutluyum ki eğlenmelere doyamıyorum!
Herkes neredeydi bilmiyordum ama şuan hiç kimse umrumda değildi. Kendime soracak çok sorum vardı. Karşımdaki masada duran bira şişelerini görünce sırıttım.
Etrafıma baktığımda bizimkilerin ayrı ayrı köşelerde takıldığını gördüm. Herkes buradaydı Eymen hariç. Masaya doğru yaklaşıp iki tane şişe aldım. Daha önce birkaç kadeh içki içmiştim ama şişeler dolusu içki içtiğimi hatırlamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zıt Kutuplar
HumorHazal ve Eymen... Birbirleriyle anneleri tarafından evlendirilmeye çalışan iki masum kişi. Belki pek de masum değillerdir. Görünüş olarak ikisi de birbirinden çok farklı gözüküyor. Ya içleri, duyguları, kalpleri? Aynı şey için birleşirse? Mesela AŞ...