Merhabalaaar! Uzun bir bölümle biz geldik. Oy verip yorum yaparsanız çoook seviniriz, sizi sefiyoz💕
Yok ben delircem! Şu Alperle Buğrayı öldürmeden rahatlamıycam.
"Kanka ya niye öyle...Aaah hayvan!" Buğra kolunu tutarak koşturmaya başladı.
"Alper kanka koş valla. Kurtar kendini. Hayvan gibi cimciriyo" diyip koşmaya son sürat devam etti.
Alper bana gözlerini kısıp dikkatlice beni süzdü. Küçük küçük adımlarla yanıma geldi.
"Kanka bak cidden ben..."
"Sus Alper sus! Bak seni de cimciririm etinle kemiğin ayrılır!" Alper ağzındaki fermuarı çekip ellerini teslim olmuş gibi havaya kaldırdı.
Yine küçük küçük adımlarla yanımdan gitti. La havle çekip işe geri döndüm. Hayır onlar niye özenle katlayıp yerine koyduğum kazakları alıp halay çekme mendil şeysi yaparlar?
Bak yine sinir olcam. Derin nefes al Hazal. Derin nefes. Oh şimdi daha iyiyim.
Arkamdan birinin beni dürtmesiyle geriye döndüm . Karşımdaki müşteri elindeki elbiseyi bana doğru tutup "Bunun bir neden büyüğü yok mu?" diye sordu.
"Bir saniye bakıyorum hemen" diyip raflara yöneldim. Kadının elinde tuttuğu kırmızı dantelli elbisenin bir beden büyüğünü bulup" İşte bu tam size göre" diyerek arkamı döndüm.
Ama arkamda kadını görmek yerine Eymen'i görmeyi beklemiyordum . Ben şaşkın şaşkın ona bakarken muzip bir şekilde sırıtıp "Ciddi misin?"diye sordu.
Hadi ama bu kadar da rezillik fazlaydı. "Yok ben şey arkadaki kadın..." kadın nereye gitti şimdi? Eymen işaret parmağımla gösterdiğim yere baktı ama hiç kimse yoktu.
"Kadın ?" Sıçtı Cafer bez getir. Elimdeki kırmızı dantelli elbiseyi yavaşça yere bırakıp masumca sırıttım.
"Biz bu anı hiç yaşamamış saysak?" Kafasını olumsuz anlamda iki yana sallayıp" Bence senin üzerinde daha güzel durur " dedi.
İltifat mı etti dalga mı geçti ben pek anlamadım . "Iıı şey neyse ben işime döneyim" diyip hızlı hızlı dağınık T-shirtlerin olduğu raflara gidip toplamaya başladım.
Gizlice Eymene baktığımda merdivenlerden odasına doğru çıkıyordu ve sırt kasları beyaz gömleğinin içinden ben buradayım diye çığlık atıyordu. Yutkunup işime devam ettim.
Bikaç dakika sonra Alper ve Buğra âdeta seke seke yanıma gelip "Öğle molasııı" diye böğürdüler.
"Ayy sakin olun. Ayrıca bugün benim size sürpizim var " diyerek sırıttım. "Neymiş o!?" Bu merak dolu soru Buğra dan çıkmıştı Alperle onu onaylayarak kafasını salladı.
Bi dakika işareti yapıp kendimize ait küçük dolapların bulunduğu ve üzerimizi değiştirdiğimiz odaya girip dolabımdan sabah annemin çantama koyduğu sarma dolu saklama kabını çıkardım.
Yanlarına gittiğimde merakla elindekine bakıyorlardı. "Beyler bunu içinde sarma var ama bir şartla sizle paylaşırım" dedim.
"Kabul!" diye direk kabul eden Alpere güldüm. "Çıkışta sizinkilerle tanışıcam."
"Tamam Hazalkuşum kabul sen yeter ki o cennetten gönderilmiş yemeği bizle paylaş" diyerek gözünden kalp fışkıran emoji ile bana baktı.
"Anlaştık!"Kabın kapağını dikkatlice açıp uzattım. Bizimkiler birbirine bakıp kabı elimden aldı. Sarmaları ağızlarına deperek yemeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zıt Kutuplar
HumorHazal ve Eymen... Birbirleriyle anneleri tarafından evlendirilmeye çalışan iki masum kişi. Belki pek de masum değillerdir. Görünüş olarak ikisi de birbirinden çok farklı gözüküyor. Ya içleri, duyguları, kalpleri? Aynı şey için birleşirse? Mesela AŞ...