Zıt Kutuplar

14.Bölüm

Multi Serkan 😏💕 iyi okumalar...

Restorana geldik. Baya büyük ve konforlu bi yerdi. Serkan beni bir masaya yöneltti. Tam sandalyeye oturcaktım ki Serkan sandalyeyi centilmence çekti ve benim oturmama yardım etti.

Ona doğru bakıp yamuk bi şekilde gülümsedim. "Bu kadar centilmenliğe alışkın değilim"

Omuz silkip gülümsedi ve gamzesi orataya çıktı. Ceketini çıkarıp sandalyesine astı. Bende hala ceketle olduğumu fark edip ceketi çıkarıp sandalyeye astım.

Ne o ne ben konuşuyorduk. Sessizliğimize orkestranın yavaş şarkısı eşlik ediyordu. Masanın yanında gölge olunca kafamı o tarafa çevirdim.

Garson bir bana bir Serkan'a bakıyordu. Sipariş alıcak herhalde. Kahretsin ne kadar zekiyim!

"Siparişiniz?" diyen genç ve yakışıklı garsona döndürdüm kafamı. Serkan garsona dönüp menüden bi şeyler söyledi. Bana da ne istediğimi sorunca onunkinden istediğimi söyledim. Çünkü hiç birinin ismini bilmiyorum.

Garson yanımızdan gidince Serkan bana doğru eğildi. "Çaktırma! Menüde ki hiç birinin adını bilmiyordum" diyip göz kırptı.

Hayvan gibi anırdım. "Manyaksın Serkan ya" Bende ona doğru eğilip "Doğrusu bende hiç birinin adını bilmiyorum"

O da güldü. "O zaman yaşasın mallığımız!" diyip elini yumruk yaparak havaya kaldırdı.

Yine sessizlik bastırınca etrafı incelemeye başladım. Yan tarafta hareketlenme olunca o tarafa baktım. Eymen değil mi bu?! İyice baktım. Oha! Yanında kırmızı, baya! göğüs dekoltesi olan bi elbise giymiş sarışın bi kızla.

Ben şok! Sizde bim. Tamam neyse -,- Bu espirinin yeri ve zamanı değil.

Herhalde o kadar dikkatli bakmışım ki Eymen beni fark edip bana çevirdi kafasını. Bende birden kafamı Serkan'a çevirdim. Ortalıkda hiç bir şey olmamasına rağmen hayvan gibi gülmeye başladım.

Serkan hem gözünü hem de ağzını sonuna kadar açmış bi şekilde baktı. "Noldu neden bu kadar güldün?" diyip o da gülmeye çalıştı.

"Şey...biraz önceki menü olayı aklıma geldi de. Bakma sen bana, ben mal mal gülerim" diyince o da gülmeye başladı.

Biz gülerken garson gelip yemeği önümüze koydu. Acıkmıştım ha. Garsona teşekkür edip yemeğe yöneldim.

Yemek yerken gözüm hep Eymenle o sarışın , suratını makyajından göremediğim kıza takılıp duruyordu. Ne yalan söyleyeyim pek yakın davranmıyorlardı birbirlerine ama yine de onların beraber yemek yemesi beni çok rahatsız etti.

"Hazal niye sürekli yana bakıyorsun bir sorun mu var?" Serkanın söylediğiyle kendime geldim. Harbiden hayvan gibi Eymenlere bakıyordum.

Eymenle Serkan henüz birbirlerini görmemişti gerçi görmemeleri benim açımdan çok daha iyi olurdu. Aslında benim bu gece ne yapıp ne edip Eymenle Serkanın birbirlerini görmemesini sağlamam lazımdı.

Yoksa her zaman olduğu gibi yine kavga edip günümüzü mahvederlerdi.

"Bişey yok ya dalmışım. Ee nasıl gidiyor işler güçler falan?" Diyip göz kırptım. Off ne yapıyorsun Hazal! Şuan kız lisesi önünde kız bekleyen apaçilerden farkın yok resmen.

"Gayet güzel.Yakında terfi alıcam."

Hah kendini öven bir erkek hiç de şaşırmadım. Zaten hayatım boyunca egolu erkekler peşimi bırakmadı.

"Aa ne güzel ne güzel" Serkanla konuşsam da gözlerim sürekli Eymenlereydi. Sanırım kız üşüdüğünü söylemişti ki Eymen garsondan şal istemişti.