Yeni kurgumla hepinize merhaba:)Bildiğiniz gibi ana karakterim bir polis.Ancak polislik hakkında zerre bilgi sahibi olmadığım için o konulara çok değinmeyeceğim.Değindiğim kadarıyla bile yanlış bilgiler olursa affola.
Yarıyıl tatili ve derslerimin henüz yoğunlaşmadığı bu zamanlarda yazabildiğim bölümleri paylaşacağım.Sonrasında ise çok çok büyük ihtimalle yazın devam edeceğim.
Açıkcası bölümleri hızlı yazdığım için bazı tereddütlerim var.Fikirleriniz benim için önemli.
Başlayalım o vakit;
İşine özel hayatı olmayacak kadar takık bir polis memuru,bir gün anlam veremediği şekilde ilgisini çeken birine komşu olursa...
*****
Ellerimi belime koyup derin bir nefes verdim.Akşam olmadan yatak odamı hazırlayabilmek için arada sigara için verdiğim küçük molaları saymazsak neredeyse dinlenmeden saatlerce çalışmıştım.Güneş saçtığı kızıllığıyla batacağının haberini verirken emeğimin karşılığını aldığımı düşünüyordum.Bembeyaz boyadığım duvarların aydınlığının siyah çarşaflı yatağımla oluşturduğu tezatlık hoşuma gitmişti.Üniformamın da içinde bulunduğu küçük bir dolap ve yatağımın hemen yanındaki komidin ile büyük odayı oldukça sade ve kullanışlı bir şekilde döşemiştim.Kendi evimde kendi odamı döşeyebilmenin hazzıyla bir keyif sigarası yakmak yorgunluğumun üzerine gidebilecek en güzel şeydi.
Polis okulundan mezun olduktan sonra ailemin yanından ayrılmış kendime ait olan bu evi tutmuştum.Çalıştığım merkeze yakın olması beni cezbeden tek şeydi diyemem.Küçük ama yeşilliği ve çeşitli bitkileriyle göz alıcı olan bahçesi burayla düzenli olarak ilgilenen birilerinin olduğu düşüncesine itmişti beni.Ev sahiplerinin beni yeterince hoş ağırlamasının yanında bir de polis olduğumu öğrendiklerinde gördüğüm ekstra ilgi beni memnun eden ve bu evi tutmamda katkısı olan bir diğer şeydi.Küçük oğullarının etrafımda koşturmaya başlayıp mesleğimle ilgili sorduğu sorular beni biraz şaşırtsa da gülümsememe sebep olmuştu.Yine de küçük çocuklarla başa çıkabilme ve onların dünyalarını anlayabilme konusunda iyi olduğumu söylemezdim.Ailesi ne yapacağımı bilemeyen bakışlarımı fark etmiş olmalı ki bacaklarıma yapışan küçüğü özür dileyen bakışlar yollayarak benden ayırdı.
İçime çektiğim dumanı havaya gönderirken bu hatırayla gülümsedim.Burayı almamda en büyük etken ise görür görmez aşık olduğum bu balkon oldu.Yüksek binanın üst katlarında olan evimin balkonunun dünya ayaklarımın altında serilmiş gibi verdiği hissi seviyordum.İşimi yaparken kafamı toplamaya ne kadar ihtiyacım olduğu düşünülürse burası evin en sevdiğim kısmı olacak gibi görünüyordu.Sigaramı bitirdiğimde içeri girmek için hareketlendim.Ancak gördüğüm şey duraksamama sebep oldu.Kollarını dayadığı demirlerden ilk geceden sevdiğim manzarayı dalgın gözlerle izleyen zayıf bir beden.Gözlerinde gördüğüm şeyin hüzün olduğuna karar verdim.Onu böylesine düşündürenin ne olduğunu merak eden iç sesimi duyduğumda bunun hakkında neden düşündüğümü bile anlayamamıştım.Bildiğim tek şey bakışlarının beni etkilemiş olmasıydı.Gözlerimle buluşan gözleri irkilmeme sebep oldu.Başımla hızlı bir selam verip içeri girdim.
Karşı komşumla bu şekilde tanıştım.
*****
Sabah alarmımın sesiyle uyandığımda yatakta iyice gerindim ve banyoya gittim.Kısa bir duşun ardından uykulu hallerimden sıyrılmış bir şekilde mutfakta atıştırmalık bir sandviç hazırlamaya başladım.Dün incelemeye fırsat bulamadığım gazetenin sayfalarına göz gezdirirken iki gün önce olay yerinde bulunduğum silahlı çatışma haberinde durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKSİ
Teen Fictionİşine özel hayatı olmayacak kadar takık bir polis memuru,bir gün anlam veremediği şekilde ilgisini çeken birine komşu olursa... *** "Okurken içim ısındı , yüzümde ufak bir gülümseme belirdi ve bu ikilinin en kaliteli şekerden tatlı olduğunu düşündüm...