Baştan ayağa siyah kıyafetler içindeki sokağın ortasında öylece duran adam adeta bir şeyler yolunda değil diye bağırıyordu.
Artık tamamen durmuştum. Sayıları gittikçe artan, doğrudan bana bakan gözler, işlerinin benimle olduğunu gösteriyordu.
Dakikalar gibi gelen saniyelerin ardından içlerinden biri harekete geçmeye karar vermiş olmalıydı ki bana doğru yaklaşmaya başladı. Adımlarını hızlandıran adamın savurduğu yumruğu tutup karnına sert bir darbe vurdum. Karnına doğru acıyla eğilen adam düştüğü yerden kalkamadı. Tek tek saldırmaktan vazgeçmiş olduklarını düşündüren bir şekilde harekete geçen iki kişiyi de yerde kıvranan arkadaşlarının yanına gönderdim.
Nefes alışverişlerim hızlanmıştı. Ellerimi önde tutarak karşı taraftan gelen yeni bir hamleyi bekliyordum. Beklemediğim şey ise arkamdan yanaşan birinin kolumun tekini neredeyse kırarcasına arkamda bağlamasıydı. Acı dolu bir ses kaçtı dudaklarımın arasından.
Bu fırsattan yararlanmak isteyen bir diğeri yumruğunu karnıma sertçe geçirdi. Ağzıma dolan kanın tadını hissedebiliyordum. Kolumu kurtarmak için çabaladım ancak imkansız birkaç denemeden sonra bacaklarımı kullanmaya karar vererek karnıma yumruk atan iri yarı adama güçlü tekmemin tadına baktırdım. Geriye doğru savrulan adamın gözlerindeki öfke parıltılarını gecenin karanlığına rağmen görebiliyordum. Bu defa daha sert davranarak yine karnımı hedef aldı. Acıyla öne doğru eğildim. Ağzıma dolan kanlar dudaklarımın kenarlarından sızıyordu. Her nefes alışverişimde karnıma saplanan acıdan dolayı zorlanıyordum.
Kaç kişinin saldırdığından emin değildim ancak içlerinden biri bacağımı hedef aldığında dizlerim yerle temas etti. Soğuk zeminde yatarken kendimi koruma çabalarım sonuç vermiyor, bilincimi kaybetmek üzere gibi hissediyordum. Göz kapaklarım gecenin karanlığını gözlerime taşımak istercesine kapanmaya başladığında bedenime gelen darbelerin de son bulduğunu fark ettim. Uzaklaşan adım sesleri gittikçe silikleşiyordu tıpkı diğer tüm sesler gibi.
Artık her şey simsiyahtı.
*
Üzerimde bir şey titriyordu. Defalarca titredikten sonra durdu.
Üşüyordum. Sert zeminden gelen soğukluğun hiç yardımı dokunmuyordu.
Gözlerimi açtığımı hissediyordum. Yine de her şeyin neden karanlık olduğunu merak ediyordum. Biraz sonra görüntüler netleşmeye başladığında bu defa baş dönmesi yüzünden olduğum yerde öylece uzanmaya devam ettim.
Kalkmaya çalışırken acıyan yerlerime yüzümü buruşturdum. Her yanım çürümüş gibi acıyordu.
Yavaş adımlarla eve gitmeye çalışırken düşünebildiğim tek şey Giray'ın beni böyle görmesini istemediğimdi. Biraz sonra bahçe kapısına vardığımda dinlenmek için dayandığım kapıdan ayrılamadan olduğum yere çöktüm. Bu gece neden bu kadar soğuktu? Çok üşüyordum.
Ne kadar süre o şekilde kaldığımı hatırlamıyordum. Bir kapı açılma sesi duydum. Hızla yaklaşan adım sesleri en son yanımda durdu.
"Yiğit! Ne oldu?!"
Giray'ın sesi kulaklarıma dolduğunda üşüyen bedenimin bir nebze ısındığını hissettim. Yanıma diz çöken Giray'ın bana endişeyle bakan, kocaman açılmış elalarıyla buluştu bakışlarım. Kurumuş boğazımı güçlükle yutkunarak ıslatmaya çalıştım.
Kolumu kendi omzuna atarak beni ayağa kaldırdığında ağırlığımı onun üstüne vermemi sağladı. "Kim yaptı bunu sana? Kahretsin! Hepsini geberteceğim! " Bir yandan küfürlerini ve tehditlerini sıralamaya devam ediyordu. Eve girdiğimizde beni yavaşça koltuğa bıraktı. "Yiğit, bir şeyler de lütfen. Konuş benimle." Titreyen elleriyle omuzlarımdan tutarak beni hafifçe sarsıyordu. Ne yapacağını bilemez bir haldeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKSİ
Teen Fictionİşine özel hayatı olmayacak kadar takık bir polis memuru,bir gün anlam veremediği şekilde ilgisini çeken birine komşu olursa... *** "Okurken içim ısındı , yüzümde ufak bir gülümseme belirdi ve bu ikilinin en kaliteli şekerden tatlı olduğunu düşündüm...