🔸10. BÖLÜM🔸

109 50 38
                                    

Keyifli okumalar:)

Kapı tıklanmasıyla yerimde sıçrayıp neler olduğuna baktım içeri giren kişiyi gördüğümde yerimde dikleştim.

"Abla 10 dakika sonra yemek yiycez haber veriyim dedim." kafamı olumlu anlamda sallayıp kendime gelmeye çalıştım.

"İyi yaptın ablacım toparlanıp gelirim bende beş dakikaya." başını olumlu anlamda sallayan Faruğa baktım.

"Odamda olucam hazır olduğunda kapıyı çal beraber inelim." başımı tekrar salladığığımda Faruk odadan çıkmıştı.

Ayağa kalkıp bavulumdan birkaç parça eşya seçmeye çalıştım.

Siyah bir pantolanla hardal sarısı switimi alıp bir çırpıda giyindim.

Saçlarım hayla ıslaktı ama yukardan bir at kuyruğu yapıp telefonumu cebime attım.

Arzu ve Betüle hiçbir şey söylememiştim bana çok kızacakları kesindi.

Odadan çıkıp Faruğun kapısını çaldığımda kapıyı açıp sırıtarak ban baktı.

Siyah tişort ve kot bir pantolon giymişti ah benim yakışıklı kardeşim

"Beni süzmeyi bıraksanda aşağı insek artık? yakışıklı olduğumu biliyorum iltifat etmene gerek yok." alaycı bir bakış atıp önden yürümeye başladım, arkadan kolunu bana saran kardeşime bakıp kıkırdadım, aşağı inip koltukta oturan Ayten Demir ve Cihan Demir bize gözlerini çevirip uzun uzun bakmaya başladılar.

Koltuğun başına geçip anlamsızca başlarında dikildiğimde saçmaladığımın farkına varıp bende boş olan koltuğa kendimi attım.

" Yemeğe geçelim isterseniz." başımı olumlu anlamda sallayıp yemek masasını gözlerimle aradım ama boştu.

Anlaşılan sofra kurulmamıştı yardım etmeliyim diye mutfağa yürümeye başladım.

"İdil ordan değil kızım bahçade yemek yiyebileceğimizi düşündüm." yerimde durup Ayten Demire kafa salladım dalga geçer gibi sırıtan Faruğa ne var? bakışlarımı atıp arkalarından yürüdüm.

Gerçekten baya bayaa büyük olan bahçeye göz gezdirip kurulu olan yemek masasına yürüdüm.

Akşam olduğu için soğuktu ve benim saçlarım ıslaktı aman ne güzel.

Titreye titreye masaya oturup sayamayacağım kadar çeşitli olan yemeklere baktım gerçekten buna gerek yoktu bu çok fazlaydı.

"Afiyet olsun." Cihan Demirin lafıyla herkes ses çıkartmadan yemek yemeğe başlamıştı.

Yemekler bitip herkes doyduğunda ayağa kalkıp sofrayı kaldırmak için tabakları aldım.

Bu sırada adının Nermin olduğunu öğrendiğim kadın yanımıza hızla koşup anlamlandıramadığım bir bakışla bana bakmaya başladı.

"Aman İdil hanım ne yapıyorsunuz." kötü birşey yapıyormuşçasına bana bakan suratına bakmaya devam edip konuşmasını bekledim.

"Gelip toplayacaklar birazdan lütfen siz oturun misafirimizsiniz." ellerimdeki tabakları alıp içeri yürüdüğünde bende arkamı dönüp yerime oturdum.

Ayten Demire kısa bir bakış atıp içerden gelen iki kişiye baktım sanırım onlar kaldıracaklardı.

Nermin abla tekrar geldiğinde Ayten Demir onu durdurup yüzüme baktı.

"Nerimin İdil bizim misafirimiz değil." anlamsızca Ayten Demire baktım.

" O bizim kızımız." Nermin anla şaşırıp elindeki tabakları çimenlerin üstüne düşürünce açılan ağzıyla ellerini kapatıp ona bakmaya devam etti.

 TUTKU                  (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin