" Yaşıyomu lan annem "
Faruğun bağırtısıyla irkilerek bi ona birde doktora baktım.
" Anneniz yaşıyor fakat" nefesimi tutup doktorun sözlerine kulak verdim.Fakat neydi? Allahım lütfen ona birşey olmasın benim canımdan alıp onun canına kat.
"Ne fakat" Faruğun lafıyla gözlerimi doktora diktim.
"Neler olacağını ilerde görücez her hangibi birşey söyleyemem " neden açık konuşmuyordu üstü kapalı sözleri canımı sıkıyordu. "Bana bak doktor"Faruğun doktoru yakasından tutmasıyla ellerine tutundum gözü dönmüş bir şekilde bağırmaya başlamıştı.
"Annemi kurtarıcaksın lan!!! Duydun mu beni? Ölemez benim annem lan!!" hıçkırıklarımla Faruğu doktordan ayırmaya calışıyordum ama olmuyordu.
Ne olduğunu anlamadan aldığım nefesle başımın dönmesi bir olmuştu.
Faruğu tutan ellerim gevşemeye başım dönmeye başlamıştı. Sanki bütün gücüm emilmişti derin bir nefes alıp kollarımı tekrar Faruğu ellerinin üzerine götürdüm ağzımdan çıkan fısıltıyla bana baktı;
" Faruk" eliyle beni itip tekrar doktora doğru döndü. Geriye doğru sendeleyip etrafa baktım, Arzu ve Betül buradaydı ve arkalarında Ademle Sinan.
Derin bir nefes almaya çalıştım lanet olsun olmuyordu, Farugun bağırtısı devam ederken ayağımın altındaki heryer dönmeye başlamıştı.
Lanet olsun nefes alamıyodum. Yanıma koşan Arzuyla Betül konuşurken ben hiçbirsey duymuyordum.
"İdil iyimisin İdil kendine gel" gördüğüm son şey Sinan ve Ademin Farukla doktoru ayırmaya çalışması olmuştu...
Gök yüzü bulunmayan bir ülkenin vatandaşıyım.
İçinde ses yoktu bu izbe sokakların, kuşlar uçmuyordu bu yüzden de.
Deniz yoktu, kimse simit atmıyordu martılara. Ellerimi sürüyorum duvarlara, beyaz kireçleri dökülüyordu avuçlarıma. İçime çekiyorum kokusunu, rutubet kokusu genzime vuruyordu. Burnumun ucunda tüneyen kara bakıyordum, sonra tekrar gökyüzüne.
Gökyüzü nasıl olmazdı?Kulağımı tırmalayan seslerle gözlerimi açtım. Başımın ucundaki makine zımbırtısı sürekli ses çıkartıyordu.
Ağrıyan koluma baktığımda takılan serumu fark ettim.
En son ne olmuştu? neden burdaydım ben. Yaşadıklarım aklıma bir bir gelirken gözlerimi kapatıp derin ir iç çektim.
Annem nasıldı acaba, alacağım en ufak bir haber canımı yakacaktı umarım iyidir. Gözlerimi açıp hastane duvarlarına baktım bir süre.
Yataktan doğrulup koluma takılan serumu çektim. Ağzımdan çıkan küçük inilti boş odanın duvarlarına çarptı.
Kimse yoktu nerdeydiler sahi? kardeşim arkadaşlarım nerdeydi? Gözlerimi karanlığa kapatmadan önce Sinanı görmüştüm onun ne işi vardı burda. Derin bir nefes alıp ayağa kaltım.
Karanlık odada birkaç adım atıp kapıyı açmaya çalıştım. Açılan kapıyla dışarı çıkıp etrafa bakmaya çalıştım. Kimse yoktu. Bomboş ve ürkütücü görünüyordu her yer.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU (Düzenleniyor)
Teen FictionHayatta tek dostumuz kendimizdir. İdil bunu en başından beri biliyordu. Ailesi yüzünden başına gelenlerle uğraşıp duruyor dahada belaya batıyordu. Senelerce yalan içinde büyüyüp bi gece ansızın gerçekleri öğreniyor. Ne olursa olsun yine savaşmayı se...