🔸14.Bölüm 🔸

96 43 33
                                    

Yeni bölüm:))
Keyifli okumalar.


Bugünde zamanın nasıl geçtiğini anlamamış saat 1 gibi saate bakmayı akıl edebilmiştim.

Projenin büyük bir kısmını çizmiştim yaklaşık iki günüm vardı ve kolaylıkla bitirebilirdim.

Yerimden kalkıp mutfağa doğru yürüdüğümde herkesin uyumuş olduğunu gördüm, sesizce mutfağa girip kahve için su koydum aklıma gelen fikirle hızlıca odama geri çıkıp üstüme alabileceğim bir hırka ve okumaya başladığım yeni kitabımı alıp aşşağı indim.

Kaynayan suyu kupanın içine koyunca yavaşça karıştırıp fincanla arka bahçeye çıktım.

Geniş bahçeye bir göz attığımda büyük salıncağa bakıp tebessüm ettim salıncağın yanına ilerleyip kahvemi masaya bıraktım büyük salıncağa oturup etrafı aydınlatan ışığa gözlerimi çevirdim kahvemden yudumlayıp kitabı okumaya başladığımda zaman epeyce geçmiş ben salıncakta yatar hale gelmiştim, gözlerim yavaşça kapanırken soğuk havayla kollarımı birleştirip gözlerimi yumdum.

Güneş ışığının gözlerime vurmasıyla gözlerimi aralayıp karşımda bulunan masmavi gök yüzüne baktım.

Kesinlikle buz tutmuştum, yerimden yavaşça kalkıp kitabı ve boş fincanı masadan aldım.

Yürüyüp açılmasını umduğum buz tutan bacaklarıma bakıp yavaşca yürümeye devam ettim, içeriye girdiğimde herkesin uyuyor olduğunu anladım, mutfağa yürüyüp şarkı mırıldanan Nermin ablaya baktım kahvaltı hazırlamak için kalkmıştı anlaşılan.

" İdil hanı.." lafının devamını getirmeden bakışlarıma maruz kalıp,

" İdilciğim bu saate ne işin var burda." tebessüm edip kupayı tezgaha bıraktım.

" Bahçede dün uyuya kalmışımda." kıkırdayıp bana baktığında bende gülümseyip ona döndüm.
" Kolay gelsin." adımlarımı merdivenlere çevirip hızlıca çıkmayı başarmıştım, odama girip şöyle bir etrafa baktım en iyisi temiz bir duş almaktı.

Banyoya girip kıyafetlerimi bir çıpıda çıkarttım ılık suyun altında gevşeyen bedenimele suya teşekkürlerimi sunarken gözlerimi kapatıp suyun bedenimden akmasını hissettim.

Suyu kapatıp bornozumu üstüme çektim, lavaboya yaslanıp diş fırçama macunu sürüp dişlerimi fırçalamaya başladım.

Banyoda işlerimi hallettikten sonra odama geçip kıyafetlerime bakmaya başladım. Bugün şirkete gidecektik resmi sayılabilecek birşeyler ararken dolabıma ne ara girdiğini bilmediğim siyah dekoltesi sırtında ve önden hafif olan yaklaşık olarak dizimin bir karış üstünde olabilecek elbiseye baktım fazla düşünmeden elbiseyi giyip bedenime oturuşuna ve vücuduma tam uyuşuna hayranla baktım.

Bu elbise kesinlikle benim değildi ve bu işte Ayten Demirin bir alakası olduğu kesindi, bir ara bana dolaba birkaç parça eşya bıraktığından bahsetmişti ama o birkaç parça eşya benim toplam elbiseleimin iki katıydı.

Keza ayakkabı dolabını açtığımdada boydan boya sıralanmış renkli ayakkabılar düşüncemin netliğini dahada kanıtlamıştı.

Siyah stilettoları ayağıma geçirip makyaj masamın yanındaki pufa oturdum elime ilk aylineri alıp gözlerime çektikten sonra rimel sürüp göz çevreme bakmıştım.

Koyu bordo rujumu alıp dudağıma sürdükten sonra hayliterimi yanaklarıma burnumun üstüne ve göz pınarlarıma sürdüm.

Ayten Demirin aksesuar adlı ayakkabı dolabının yanında bulunan dolabın kapağını açtım, burdada boydan boya çantalar kolye kutuları vb. şeyler varkan kıyafetime uyumlu olan bir el çantası alıp kapağı kapatacağım sırada gözüme ilişen siyah kutuya baktım.

 TUTKU                  (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin