Bir hafta sonra....Hafta içinde yaşanan onca şeyi bi bezle silip süpürmek en iyisiydi, sahada olanı biteni bizimkilere anlatmıştım 8 kişiydik 11 olmamız gerekliydi neyseki Faruk arkadaşlarıyla konuşup sayımızı 11 yapmış bir adet'de yedek oyuncu getirmişti.
Hafta içi antreman yapıp spora gitmek cehenem azabından farksız olmuştu, Arzuyla gördüğümüz takım elbiseli adamların birdaha karşımıza çıkmaması işimize gelmişti hem Ayten annemdende bir haber yoktu, annemle olayı hayla konuşmamıştık ve bu gece kesinlikle konuşmayı düşünüyordum.
Bağcığımıda bağlayıp ayağa kalktım hazırlanan diğer arkadaşlarıma baktım diğerleri hayla gelmemişti sadece bizim tayfa vardı.
" Gençler bu maçı almazsak o pislik yine pis pis sırıtacak lütfen yüzümü kara çıkartmayın yaparsınız siz bak kazanalım size sözüm olsun maçtan sonra lahmacun yemeye gidicez " başarıcaz lafları gelince dışarı çıkıp gelen giden varmı diye bakınmaya başladım yoktu. Kalenin dibindeki topu alıp sektirmeye başladım.
Bu aşırı zevk vericiydi, çoğu kızdan farklı olduğumda burdan belli oluyordu.
Topu küçükken mahaledeki çocuklardan bile fazla sektirirdim bu beni mutlu ederdi.
Hiç yere değdirmeden sektirmeye devam ederken topu biraz fazla yukarı attım ve vuruş...
Top ağlarda zaferle gülümseyip arkamdaki alkış seslerine kulak verdim o gelmişti.
" Helal valla " gelmişti demek, üstündeki Beşiktaş farmasıyla ancak bu kadar mükkemmel görünebilirnirdi.
" Geldiniz demek, bende korkudan vaz geçtiniz sanmıştım" dedim.
Erkeksi bir kıkırtı çıktı ağzından dudakları yukarı kıvrıldıkça kıvrıldı gamzesi... Mükemmeldi.
" Korkmakmı ? " kaşlarmı kaldırıp indirdim ve devam etmesini bekledim
" Onu birazdan görücez " Saha dolmuş herkes yerini almıştı karşı takımdada üç kız vardı Sinan olucaksa adil olsun demekle yetinmişti bende sesimi çıkartmamıştım.
Hakem iki tane seçilmiş ikiside burda çalışan abiler olmuştu.
Maç başladı.
" Oha öküz yavaş ol biraz" Betül yerde bacağını tutuyor Adem elini uzatmış pardon diyordu hakemlerden gelen düdük sesi penaltı kelimesiyle ilk golün heyecanını verdi üzerime.
Kalenin karşısına geçip kaleci çocuğa baktım, arkadaşlarım penaltıyı benim kullanmamı ilk golün benden olmasını istemişlerdi.
İşte o seneler önceki mahalle maçında küçük İdil olmuş babamın bana söylediğinin aynısını yapıyordum
** Kalecinin gözlerinden gözlerini asla ayırma İdil topu atmadan beş saniye önce kalenin köşesine bak kaleci oraya atıcağını zalnedicektir ama sen tam o anda bakmadığın yere hızlıca vur.**
Tamda aynısını yapmıştım arkamdan gelen çığlıklarla kızlara dönüp;
" GOOOLL!!!!! " takımdaki erkekler beni kucağına alıp havaya attıklarında ciddi bir çığlığı basmıştım.
Sevinmeyi bırakıp yere indiğimde Sinanın karşısına geçip omzunda birşey varmışda silkeliyormuş gibi yaptım.
" Üzülme canım bidahakine artık" diye teselli ettim.
Tam o konuşacakken arkadan onun takımından bir kızın bize yaklaştığını gördüm, yanımıza gelip Sinanın kolundan tutu ;
" Hadi Sinan gel maç devam ediyor daha birşey bitmiş değil " dedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU (Düzenleniyor)
Novela JuvenilHayatta tek dostumuz kendimizdir. İdil bunu en başından beri biliyordu. Ailesi yüzünden başına gelenlerle uğraşıp duruyor dahada belaya batıyordu. Senelerce yalan içinde büyüyüp bi gece ansızın gerçekleri öğreniyor. Ne olursa olsun yine savaşmayı se...