Olimbera/1☆

70.8K 1.7K 379
                                    

Arkadaslar yeni bir kitap. Rica ediyorum açıp kapatmayın her kitap bir şansı hakeder. Bu şansı sizden istiyorum. Şimdiden Allah razı olsun.

Medya: Azra Soydere

Alışmak...

Aslında iyi birşeydir değil mi? İnsan birşeye alışır ise onun için herşey kolay olur. Mesela evine alışırsan kendi düzenini kurarsın. Kocana alışırsan daha iyi anlaşırsınız. Bunun gibi bir çok şey sayabilirim.

Peki ya sevgisizlik...

İnsan buna nasıl alışır? Ben alıştım. Ben 19 yıldır bu sevgisizliğe bu yapmacıklığa alıştım. Bunu her dile getirdiğimde canımın acısı katlanılamaz hale geliyor.

Annem babam. İkiside benim için birşey ifade etmiyor. Annem ile içgüdüsel bir bağımız olduğu için sanırım onu seviyorum. Ama benim için birsey ifade etmiyor.

Babam ise... sadece biyolojik bir etmen bu zamana kadar bir kez bile olsa sevgi görmedim o yıkılmaz adamdan. Bir kez bile bana neyin var diye sormadı. Genelde dertlerimi bir şekilde öğrenir ve hallederdi. Hala da öyle.

Oysaki ben ondan maddi hiçbirşey istemedim istemiyorum istemeyeceğim.

Benden bir yaş küçük bir erkek kardeşim var. Aras. Hayatımda tek değer verdiğim insan.

Neden ona değer veriyorum biliyor musunuz? Çünkü bana birtek o değer veriyor.

Omzuma değen el ile gülümsedim. Her zamanki gibi tam vaktinde yoksa bu düşünceler içinde kaybolabilirdim.

Yanıma oturunca gözümü o hastası olduğum denizden alıp yanıma oturan naif kadına baktım. Taktığı Zümrüt yeşili eşarbı ona çok yakışmıştı.

"Hoşgeldin." Dedim. Zoraki bir gülümseme ile. Zaten benim hayatım ZORAKİ...

"Hoşbuldum." Dedi benim aksime olan sıcacık gülümsemesi ile.

"Bugün nasılsın.?" Diye sordu. Derin bir nefes aldım.

"Bitkisel hayatta olan birinin her gün tansiyonunu ölçmek gibi birsey yapıyorsun. Ben hep aynıyım." Dedim.

"Doktor ne diyor?" Diye sordu. Bide doktor var tabi. Onun yanından gelmiştim buraya. Psikolog.

"Bir sürü şey söylüyor fakat ben duymuyorum." Dedim. Elini omzuma koydu.

"Azra. Belkide herşeyi omuzlarında taşımaktan vazgeçmelisin." Dediğine. O huzur verici yüzüne baktım. Allasen bu kadının kocası salak mı? Bu kadın üzülür mü?

"Elimde değil. Bu benim yapım korkaklık. Paranoyalık. Düşünmek." Dedim. İkincisi biraz abartma olabilir çünkü paranoyalıktan ziyade güven sorunum var.

"Sen bana demez miydin? Herşey bizim elimizde diye. Şimdi ne değişti Azra.?" Derin bir nefes aldım. İstanbul'un oksijeni bana az geliyor.

"Haklısın. Tek fark sen başardın ben ise hala aynı yerdeyim." Dediğimde biraz sustu. Hatta biraz değil baya sustu. Çünkü haklıydım oda bunu biliyordu.

Bir saatin ardından telefonum çaldı. Bugün sessize almayı unutmuş olmalıyım.

Aras arıyor...

"Efendim?"

"Nerdesin Azra?"

"Sahildeyim." Dedim.

"Hadi gel artık hava soğuk."

"Tamam. Allah'a emanet." Deyip kapattım.

Seren teyzeye döndüm.

OLİMBERA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin