Gecenin derinliklerinde baş ucumdan gelen rahatsız edici sese ister istemez yüzümü buruşturdum. Neyin sesiydi bu böyle yahu! Bulut'un uyanmaması için dua ederek baş ucumda duran telefonumu elime aldım. Sahur vakti gelmiş!!!
Sahur olduğu aklıma gelince bir anda uyku halimi üzerimden atıp çevik hareketler ile ayağa kalktım. Kollarından çıktığım için homurdanan kocamın hafif çıkan sakalları arasına sıcacık bir öpücük koyarak yataktan çıktım.
Evde kimse olmadığı için koltuğun üzerine koyduğum ince sabahlığımı üzerime alıp saçlarımı kapatma gereği bile duymadan aşağıya indim. Bugün ben değil ama Bulut oruç tutacaktı. Doktorum bazı testler sonucunda net birşey söyleyebileceğini söylemişti.
Hem bende acıkmıştım kocamla beraber yerim ne olacak. Hızlı hareketler ile masaya kahvaltılıkları koyup menemen ve patates kızartması yapmaya başladım. Bulut'un en sevdiği şey menemen benim ki de Kızartma olunca böyle oluyordu işte.
Allah'tan yemek ayırma gibi bir özelliği yoktu da istediğim yemeği gönül rahatlığı ile yapabiliyordum. Çay suyunu ocağa koyup onun da kaynamasını beklerken diğer yandan çıkan bulaşıkları makineye dizdim.
Pismesi biten bütün yemekleri masaya dizip çayın altını da kısınca elim göbeğimde yukarı çıktım. Odaya girdiğimde tsihrtsüz yüz üstü yatan kocama baktım. Gerçekten fazlasıyla şanslıydım.
İlk zamanlarımız zor geçmiş olsa da bugünümüze Şükürler olsun. Yavaşça yatağın yanına oturup, taramadığı halde büyük bir ihtişamla duran saçlarının arasına parmaklarımı geçirdim. Ellerim yumuşacık saçlarda olmanın mutluluğunu yaşarken Bulut'un yüzündeki gülümseme herseye değerdi.
"Gece gece aşka mı geldin kış güneşim?" Dediğinde ettiği iltifat ile yüzümde mükemmel bir gülümseme oluştu.
Ne kadar da güzeldi hersey başlarına geleceklerden habersiz...
Ellerimle yüzünü tutarak dudaklarına öpücük bıraktım. Tam geri cekilecekken Bulut bey bırakır mı? Hayır tabiki... sol bileğimden tutarak yatağa çekti anında üstüme çıkıp benim öptüğümün beş katı uzun bir sürede öptü dudaklarımı.
Bırakmayacağını anladığım da alt dudağını var gücümle ısırarak geri çekilmesini sağladım. Homurdanarak kendini geri çekti. Bu haline kahkaha atarak yataktan kalkıp,
"Sahur hazır gel aşağıya hadi." Diyerek önden indim. Merdivenleri inerken karnımda oluşan hareketler ile bu saatte bile 'ben burdayım' Diyen bebeklerim yüzümde gülümsemeye neden oluyordu.
Mutfağa girince ocağın üzerindeki çayı alıp masaya koyduğum bardakları doldurdum. Be yerime oturup sevgili eşimin gelmesini beklerken bir yandan da ağzıma birseyler atmaya başladım.
Gelen ayak sesleri ile elimdeki çatalı masaya bırakıp masummuş gibi ellerimi birbirine doladım. Tövbe ya Rabbim sanki şu işledin Azra!
Biraz sonra mutfağın kapısında gördüğüm üzerinde tsihrtü olmayan kocama homurdandım. Bu adamın tsihrtlerini ben ütülemesem yok dicem fakat milyon tane var be kardeşim.
Bana kısa bir bakış atıp sandalyesini geri iterek kendine ait olan yere oturdu. Oturur oturmaz da hemen eline çatalını alıp sırayla koyduğum herşeyden yemeye başladı.
"Yarın doktor kontrolümüz var unutma." Diye uyardîğînda başımla onaylayıp yemeğe devam ettim. Şuan sadece yemek yemek istiyordum.
Ben yemekler ile aşk yaşarken bir müddet sonra karnımın döndüğü gerçeği ile çatalımı masaya bırakıp arkama yaslandım. Şükür doydun.
![](https://img.wattpad.com/cover/98699470-288-k939129.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OLİMBERA
Spiritual"Biriniz benim asistanlığımı yapacak." Diyen Bulut'a sınıfta ben hariç bütün kızlar el kaldırdı. Ay bu kızlar görmesinler yakışıklı biri hemen atlıyorlar. Bulut sınıfta göz gezdirip parmağı ile beni gösterdi. Beni.! BENİ! NEDEMEK BEN! "Ders çıkış...